İstişare ve tesanüd ruhu
İstişare, birlik ve beraberliğin iksiridir. Kenetleşmeyi netice verir. Bunun yanında korku ile riyayı da ortadan kaldırır.
Sevgiyi ihya, düşmanlığı yok eder. Zirâ, işlerini istişareyle götüren ve içerisinde tesanüd (dayanışma) ruhu bulunan bir cemaat, durgunlukları harekete geçirir. İçerisinde hasetleşme bulunan bir cemaat ise, tam aksine hareketi/faaliyeti durdurur. Cemaatte gerçek birlik olmalı. Aksi halde, kesirlerdeki çarpma işlemi gibi neticeyi küçültür.1
İstişare, açıklığı, şeffaflığı ve birliği gerektirir. Bu zamanın en büyük farz vazîfesi, ittihad-ı İslâmdır (Müslümanların birliğidir). Risale-i Nur, İslâm ittihadının esasları olan iman, marifet, muhabbet, uhuvvet, ihlâs gibi bütün unsurları taşıyor. Bu ittihadın meşrebi ise, muhabbettir.
Şeriat prensipleri dairesinde yapılan meşveretin verdiği ders ise şudur: Şu zamanda bir adamın bir günahı, bir kalmıyor; bazan büyür, sirayet eder, yüz olur. Birtek hasene bazen bir kalmıyor, belki bazen binler dereceye terakkî ediyor.2 Yani, fikir fikre, düşünce düşünceye, akıl akla yardım etmesiyle, destek vermesiyle ancak harika sonuçlar alınır. Ki, o zaman batıl/yanlış, hak suretini giymekle fikirleri aldatmaz.3
Ve yine kabul etmeli ki, Asya’nın, İslâm âleminin talih ve bahtının anahtarı meşverettir.4
Buradaki meşvereti, klâsik anlamının yanında, geniş olarak da düşünmek gerekir. Yani, tek seslilikten kurtulmak, istibdattan, tek görüşten sıyrılmak, başkalarının görüşlerine, düşüncelerine, fikirlerine saygı duymak, yani, düşünce hürriyetini şahane yaşamayı da anlamak gerekir.
Dipnotlar:
1- Hutbe-i Şâmiye, 66.
2- Tarihçe-i Hayat, s. 86.;
3- Muhakemat, s. 33.;
4- Divân-ı Harb-i Örfî, s. 55.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.