İmamlar Öncüdür, Arkada Kalmaz

İmam demek; önde olan, öne çıkan, öncü olan demektir. Dolayısıyla, imam sonda olmaz, imam arkada kalmaz. İmam; daima toplumun önünde ve riyasetinde olandır.

Rehber, önder, kılavuz gibi manalar içermesi sebebiyle Allah’ın Kitabı’na da imam denmiştir(Ahkaf/12). Bu yüzden, Kur’an-ı Kerim’in elliden fazla isminden biri de imam’dır.

Allah Resulü Hz.Muhammed aleyhisselam, Müminlerin İmamı’dır. Çünkü o, kendisine tabi olunması, peşinden gidilmesi istenen tek rehberdir(Alu İmran/31-32; Nisa/69; Enfal/20,46; Ahzab/21; Haşr/7; vd…).

Emiru’l-Mü’minin olan Halifelere ve Müslümanların Devlet Başkanları’na da İmam denmiştir. Bu anlamda, Müslüman bir ordunun başındaki komutana da imam denir. Komutanlar, bu görevi başkalarına devredebilirler ki, “Alay İmamlığı” böyle ihdas olmuştur.

İtikad ve ibadet konularında yaptıkları içtihat ve fetvalarla kendilerine imam denilen alimler de vardır. İmam Maturudi, İmam Eş’ari, İmam Azam, İmam Şafii, İmam Zahiri gibi… Ayrıca, Kurtubî-Taberi gibi müfessirlere, Buhari-Müslim gibi muhaddislere de imam adı verilir.

Şimdilerde ise, bütün bu saydıklarımızın yerini, mahalle camilerinde cemaate namaz kıldıran “imam”lar almıştır. Evet, bu görevi yapanlara da imam denir, fakat yukarıda saydığımız bir dizi görev ve ünvanların konumuna baktığımız zaman, günümüzdeki imamlık görevinin hiç de bunlara eşdeğer olmadığı ortaya çıkar.

Bu ilmi ağırlığı, aktif ve etkin konumu tekrar elde etmek için ne yapmak gerekir?

***

Kur’an-ı Kerim’de, Asr-ı Saadet’te ve İslam Tarihi’nde kendisine atfedilen görevler ve yüklenen manalara uygun bir “imam” olmak için, günümüz din görevlilerine düşen çok şeyler var demiştik dünkü yazımızda.

Bunları, “lübbün-lüb” kabilinden özetlemeye çalışalım:

Toplumu din konusunda aydınlatmakla vazifeli Diyanet’in resmi görevlileri ile İslam’ı tebliğ ve irşat görevini yapmak isteyen Din’in fahri görevlileri;

1-Kur’an’da ŞİRK sayılan her türlü fikre-eyleme TAVİZSİZ ve sağlam bir TEVHİD inancına sahip olmalı,

2-Düzenli, sahih ve ihlaslı bir İBADET HAYATI olmalı,

3-Söz ve hareketlerinde şahsiyetli, ilkeli, tutarlı olmalı,

4-Güzel giyinmeli, temiz ve helal beslenmeli,

5-Okuduğu Kur’an’ı anlamalı, Hadisler’e vâkıf olmalı,

6-Tarihi bilmeli, yaşadığı çağı ve olayları takip edip yorumlamalı,

7-Müstağni olmalı, kimsenin mal, mülk ve makamında gözü olmamalı,

8-Taklitçilikten uzak durmalı, çok okuyarak kendini yenilemeli,

9-Söylediklerini yaşamalı, yaşayışı çevresinde örnek gösterilmeli,

10-Kötülere değil, kötülüklere düşman olmalı ve engellemeye çalışmalı,

11-Hayırlı işlere öncülük etmeli, şaibelerden uzak durmalı.

11-Sempatik ilişkiler kurup insanların dertleriyle ilgilenmeli,