Bir konferans için davet edildiğim Diyarbakır’a bu üçüncü gidişim. İlkinde bir ziyaret, ikincisinde de STK faaliyetleri için gitmiştim.

 

Takriben on yıl sonra tekrar gördüğüm Diyarbakır’ı biraz daha gelişmiş buldum. Geniş bulvarlar, imarlı mahalleler, modern binalar, yeni mesken alanları, ilk dikkatimizi çeken değişiklikler… Özellikle TOKİ’nin yatırımları şehre ayrı bir canlılık getirmiş.

 

Tabi devam eden olumsuzluklar da var! Şehrin merkezinde, gezinti ve turistik yerlerinde dilenen kadınlar ve çocuklar, şehrin tarihî kimliğiyle tezat teşkil ediyorlar. Yoksulluk ve tembelliğin izleri hâlâ silinememiş!

 

İşsiz insan belki çok ama, yeni açılan işyerlerinde de çalışacak eleman yok! Böyle de bir paradoks var!...   

***

Kimlik deyince aklıma geldi, anlatayım.  Bir esnaf şöyle feryat ediyordu:

 

“Bizim Diyarbakır’da 7 Peygamber kabri, 2 Peygamber makamı, 27 kadar da sahabe mezarı olduğu halde, neden bunlar bilinmiyor ve insanlara duyurulmuyor?”

 

Meselâ, Allah’ın dostu Hz.İbrahim a.s’dan dolayı Şanlıurfa şehrimizi bilmeyen yoktur!  Ashab-ı Kehf’ten dolayı da Tarsus biliniyor. Istanbul deyince Eyüp Sultan Hz.Halid akla geliyor. Konya’da Mevlana… Ankara’da da Hacı Bayram Veli… gibi.

 

Diyarbakırlılar da istiyor ki, artık bu şehir tarihi kimliğiyle, kültürüyle, manevi mirasıyla ve dini değerleriyle anılsın ve bilinsin!.. Haksız değiller elbet. Ama bunun için önce, “düştüğü yerden kalkan yiğit” misali, silkinmek, sıçramak, gayret göstermek lâzım.

***

“Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle din görevlilerine verdiğim konferansta da bunun yol haritasını çizmeye çalıştım. Katılım güzeldi. Kadın-erkek pek çok hayırseverin din hizmetine yaptığı destek ve bağış ise, ileriye dönük ümitlerimi artırdı.

 

Şair’in,

“Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın!..” dediği gibi, tohum ekmek, hizmet üretmek lazım. Bir gün mutlaka filizler yeşerecek, meyveler devşirilecektir.

 

Son olarak, dâvet sahibi Yenişehir Müftüsü Ziyaettin Bozkurt başta olmak üzere, Diyarbakır İl Müftümüze, din görevlilerine, bay ve bayan Kur’an Kursu Öğreticileri ve öğrencilerine, göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.