Bir Kurban Bayramını daha idrak ediyoruz, Rabbimize hamdolsun.

Bu yıl aramızda olmayanlara da rahmet dileklerimizi gönderiyoruz.
Gelecek sene Kurban'a kadar kim gide kim kala, Allah bilir.
***
Bu yıl geçtiğimiz yıllara göre, farklı bir Kurban bayramı geçiriyoruz.
Bunda "çözüm süreci"nin etkisi büyük.
Çevremizde kan ve gözyaşı hâlâ dinmedi, bu doğru.
Ama ülkemizde terör şimdilik bitmiş gibi gözüküyor.
İnşaallah, geçmişte yaşadığımız acıları bir daha görmeyiz.
Türkiye'mizde kalıcı olacak huzur ve barış, zamanla bölgemize de yansıyacaktır inşallah.
*** 
Yıllarca kurbanla ilgili yürütülen olumsuz propagandalar, hamdolsun ki tutmadı.
Hatta aksine, bu ibadetin daha da güçlenmesine, milletçe sahiplenilmesine sebep oldu.
Veriler, bu sene kurban kesenlerde artış olduğunu gösteriyor.
STK'ların aldığı kurban bağışlarında da gözle görülür bir yükseliş var.
 Bu bayram, dünya Müslümanları için, iki yönden önemli:
Birincisi, açlık sorunu yaşayanlara gıda yardımı yapılıyor.
İkincisi ve bence daha önemlisi, İslam kardeşliği tesis ediliyor...
*** 
Hristiyan misyonerlerin at koşturduğu topraklarda, bugün Müslüman mübelliğler hizmet veriyorlar.
Yalnızlığa itilmiş yoksul Müslümanlar, dünyada kendilerinden başka Müslüman kardeşlerinin de olduğunu görüyorlar.
Bu yardım ve ziyaretler, kaynaşmaya, kucaklaşmaya neden oluyor. 
İman ve amel birlikteliği, ardından fikri beraberliğe kapı aralıyor.
İslam'ın tevhid inancı, böylece hayatiyet kazanıyor...
Bu bakımdan, yurt dışı kurban organizasyonlarının sürdürülmesi şart ve elzem. 
*** 
Hep düşünmüşümdür.
Bazı ibadetlerin toplumdaki güçlü yönü, neden diğer ibadetlere yansıtılmaz?
Mesela, Ramazan ayında tutulan oruçlar ve kılınan teravih namazları, ne kadar canlı yaşanıyor değil mi?
Kurban bayramında kesilen kurbanlar da öyle!
İnsanımız, ne kadar coşkulu, ne kadar yakından ilgili!
Günler ve hatta haftalar öncesinden kurbanlık hayvanlar ayarlanıyor.
Alınıyor, besleniyor ve heyecanla gün sayılarak bayram bekleniyor!
Bu beklentinin et yemekle ilgisi yok!
Tamamen bir ibadet kaygısı ve merakıdır aslolan...
*** 
Bayram namazları için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.
Hanefi Mezhebince vacip, diğer mezheplerce sünnet olmasına rağmen, bayram namazı farzdan da öte bir değer taşır toplumumuzda.
Çünkü, bayram namazına gitmeyene, halkımız Müslüman gözüyle bakmaz!
Oysa, bu namazdan daha önemli ve kuvvetli Cuma namazı ve beş vakit farz namaz vardır!
Sanki bunlar, insanımız gözünde bayram namazı kadar belirleyici değiller gibidir!
Mahallede eğer bir kişi kurban kesmiyorsa ve bayram namazına da gitmemişse, toplumda ona karşı bakışlar değişir!
Din ve inancı hakkında kuşkular artar, dedi-kodu başlar!..
Hele bu kişi mutaassıp bir çevrede yaşıyorsa, artık onunla selam sabah kesilir, kimse ilgilenmez olur!..
*** 
Teravihe ve Bayram  namazlarına ve Kurban'a bu kadar hassasiyet gösterirken, özellikle beş vakit farz namaza aynı hassasiyeti göstermeyişimiz, aslında ciddi bir sorundur.
Bu durum; dinimizdeki ölçü ve değerlendirmeleri yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor.
Farzları, en az sünnet ve nafileler kadar önemsediğimiz zaman, bayramımız daha da anlamlı olacaktır inşallah.
Bayramınız anlamlı olsun. 

twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin