Kurban bayramı gelince Hz. İbrahim (a.s.) ile Hz. İsmail (a.s.) ın kurbanla ilgili vakası anlatılır.
Rabbimiz İsmail’in kurban edilmesi yerine koyun gönderince, Hz. İbrahim (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.) bayram eder.
Kurban vakasında Hacer validemiz pek anlatılmaz ama esas bayramı, Hz. Hacer validemiz yapmıştır.
Hacer validemiz, insanlık âleminde gelmiş ve gelecek tüm annelerin sultanıdır.
Anne olma, eş olma, sadakat, şefkat, merhamet ve teslimiyet hususunda, onun seviyesine çıkacak kimse yoktur ve olmayacaktır.

¥

Yüce Rabbimiz Hacer validemize bu özelliklerinden dolayı öyle bir makam vermiştir ki, ne İslam annelerimizden birine ne de başka annelere nasip olmamıştır.
Hac ve Umre ibadeti içerisinde bir tek Hacer validemiz vardır. Merve ve Safa tepesi arasındaki ibadet şekli, sırf onun için yapılır.
14 asırdan bu yana, Mekke’ye Hac ve Umre ibadeti için gelen nice cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, devlet adamları, velhasıl her sınıftan her insan, Hacer validemiz o vadide koşmuş diye koşar ve dua eder.
Dünyanın dört bucağından zenginiyle, fakiriyle, güçlüsüyle, zayıfıyla, her boy ve soydan; dinleri bir, dilleri ve renkleri ayrı ayrı milyonlarca insan, Hacer validemizin yaptığını yapar ve Allah huzurunda eşit hale gelirler.
O an, tüm rütbelerin, mevkilerin, makamların, zenginliklerin, hükümdarlıkların, krallıkların, başkanlıkların bittiği andır.

¥

Hacer validemizdeki Allah’a güven ve teslimiyet, bu teslimiyetin sınırlarını aşmayan şefkat ve merhamet, Hz. İsmail (a.s.) ın bağışlanmasına sebeptir.
Hz. İbrahim’in (a.s.) Hz. İsmail (a.s.) ı yanına alarak;
-“Seni Allah için kurban edeceğim” dediğinde, Hacer validemizin Allah’a olan sadakati, Hz. İsmail’in bağışlanmasına başka bir sebeptir.
Hacer validemiz tek bir evin bile bulunmadığı, insan izine rastlanmayan Mekke’nin kızgın taşları üzerine bırakıldığında, büyük bir vakar ve onurla, Hz. İbrahim (a.s.) a;
-“Bizi kime bıraktın” diye sorduğunda, Hz. İbrahim (a.s.) ın;
-“Sizi Allah’a emanet ettim” dediğinde, yine Hacer validemizin büyük bir sükûnet ve güvenle;
-“O zaman bize Allah yeter” demesi, o şartlarda hiçbir insanın sahip olamayacağı bir iman zirvesidir.
Bu sebepledir ki, bugün halen sırrı çözülemeyen “zemzem” suyu, Hacer validemiz ve İsmail (a.s.) hatırına insanlığa bahşedilmiştir.
Evet, Hacer validemiz Hak katında çok özel annelerimizden birisidir. Hac ve Umre ibadetindeki en önemli kısım ve zemzem suyu, bunun bir işaretidir.

¥

14 asırdan bu yana, Hac ve Umre ibadeti yapan ve rakamla tespit edilemeyecek sayıda erkek ve kadın, kendilerini Hacer validemiz veya İsmail (a.s.) ın yerine koyabilselerdi, belki de bugün İslam dünyası böylesine birbirine karşı ilgisiz ve çaresiz kalmazdı.
Eksiğimiz bu.