Gelenek ile geleceği ve çağları buluşturan eser: Marmaray
Dün, benim için “tarihi bir gün”dü... Sadece “benim için” dersem, “bencillik” etmiş olurum... Benimle birlikte Yenikapı’dan kalkıp, Ayrılıkçeşme’ye kadar Marmaray Metrosu ile giden, “Sirkeci’den Üsküdar’a 4 dakikada geçen” diğer gazeteci arkadaşlarım için de “tarihi bir gün”dü...
“Tarihe tanıklık etme”mizi ve “ilk” olmanın heyecanını yaşamamızı sağladığı için, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’a teşekkür ediyorum.
Marmaray’ın “resmî açılış”ı yarın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak... Yarın, “Cumhuriyet’in 90. yılı” kutlanacak... Başbakan Tayyip Erdoğan, işte bu anlamlı günde, “anlamlı bir açılış” yapacak... Evet, “dünyada bir ilk” olan Marmaray Projesi’nin açılışını yapacak... Şimdiden İstanbul’a ve Türkiye’ye hayırlı olsun... Sadece İstanbul ve Türkiye’ye değil, “bütün dünya”ya da hayırlı olsun...
DENİZ ALTINDA SEYAHAT
Yazının başında dediğim gibi; dün “tarihî bir gün”, yani bir “ilk” yaşadık...
Sadece “13.6 kilometrelik bir yol” katetmekle kalmadık, aynı zamanda “gelenekten geleceğe” yürüdük...
Sadece Avrupa’dan Asya’ya, yani “kıtadan kıtaya” geçmedik, aynı zamanda “çağdan çağa” geçtik...
Bize bu heyecanı yaşatan Ulaştırma Bakanı sayın Binali Yıldırım, dün “denizin 62 metre altında seyahat”e çıkmadan önce, biz gazetecilere “Maramaray’ın Yenikapı İstasyonu”nda teknik bilgiler verdi...
Bilgilere geçmeden önce; “Yenikapı İstasyonu” hakkında birkaç cümle söylemek istiyorum...
Malûm, dünyanın birçok ülkesine gidip geliyoruz... Oralarda, “metro istasyonları”na da girip çıkıyoruz...
Ne yalan söyleyeyim;
Tıpkı “kilise”leri gibi, “metro”ları da karanlık ve basık... Hiçbir estetik özellikleri de yok... Ama, dün gördüğüm Yenikapı Metro İstasyonu, tek kelimeyle harika... Bir “istasyon”dan ziyade “müze”ye benziyordu. Son derece aydınlık... “Cami”lerimiz nasıl “aydınlık” ve “huzur verici” ise, Yenikapı İstasyonu da son derece ferah... Duvarlarında hem “Osmanlı sikkeleri”nden örnekler var, hem de “Bizans gravürleri”nden örnekler...
AÇILIŞ NİYE GECİKTİ?
Herhalde biliyorsunuz;
Marmaray Projesi’nin temeli 9 Mayıs 2004’te atıldı... Açılış tarihi olarak da 2009 düşünülüyordu... Ne var ki; Yenikapı İstasyonu’nun üzerinde bulunduğu alanda kazı yapılırken; “İstanbul’un 8 bin 500 yıldır dünyanın en eski tarihine sahip şehirlerinden biri” olduğu ortaya çıktı ve bu yüzden çalışmalar yavaş ilerledi...
ECDAD DÜŞÜNDÜ, BİZ YAPTIK
Sayın Binali Yıldırım, Marmaray’la ilgili “teknik bilgi”ler verirken; bu projenin “153 yıl önce”, yani 1860 yılında Sultan Abdülmecid Han tarafından, 1902 yılında da Sultan 2. Abdülhamid Han tarafından düşünüldüğünü söyledi ve ekledi:
“İstanbul Boğazı’nı deniz altından geçme düşüncesi ilk olarak 1860 yılında Sultan Abdülmecid zamanında ortaya atılmış ve deniz içinde ayaklar üzerine oturtulan bir tüp geçiş ön projesi tasarlanmıştır. İleriki yıllarda da benzer fikirler ortaya atılmış ve 1902 yılında Sultan II. Abdülhamid döneminde ilk projeye benzer başka bir proje geliştirilmiştir.
Tünel-i Bahri olarak adlandırılan bu tünel projesinde, deniz dibine oturtulmuş 16 ayak üzerinde bir platform oluşturularak, bunun üzerine büyük boyutlu su boruları yerleştirilmek sureti ile bir tünel inşası planlanmıştır.
Ancak zamanın şartları projenin gerçekleşmesine imkân vermemiştir. Denizin altından İstanbul’un iki yakası arasında bir geçiş sağlama fikri hep gündemde kalmış ve nihayet Tüp Tünel Projesinin ilk fizibilite etüdleri 1985 yılında yapılmış ve bu çalışmalar 1997’de revize edilmiştir.”
Ne mutlu ki;
“Ecdadın hayali”ni, “ecdadın rüyası”nı gerçekleştirmek “Bakan” olarak Binali Yıldırım’a, “Başbakan” olarak da Tayyip Erdoğan’a kısmet oldu... Ne kadar övünseler azdır!..
Evet, Marmaray Projesi, 153 yıl önce bir “hayal”di... Bu hayal; Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından, hem de “Cumhuriyet’in 90. yılında” gerçeğe dönüştürülüyor.
Bu projeye;
“Osmanlı-Türkiye buluşması” demek mümkün...
Öyle ya; hayal eden Osmanlı ama, gerçekleştiren Türkiye oldu...
Bu projeye;
“Gelenek ile geleceğin buluştuğu proje” de diyebiliriz... Yine bu projeye “çağları buluşturan, iki kıtayı birleştiren proje” de diyebiliriz...
TEKNİK YÖNÜYLE MARMARAY
Peki, nedir bu “proje”nin teknik özellikleri ve hedefi?..
Biraz Bakan Binali Yıldırım’dan, biraz “kurmay”larından ve biraz da Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman’dan aldığımız bilgiye göre; “Marmaray” ve “Metro”yu kısaca şöyle tanıtabiliriz:
l Metro, 2015 yılına kadar Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme arasında çalışacak... Bu sürede, 13.6 kilometrelik yol, 14 dakikada katedilecek.
l 2015’ten sonra ise; Marmaray’da yolculuk süresi, Gebze ve Halkalı arası 105 dakika, Bostancı ve Bakırköy arası 37 dakika, Söğütlüçeşme ve Yenikapı arası 12 dakika, Üsküdar ve Sirkeci arası 4 dakika olacak... Kadıköy-Kartal metro hattı, daha sonra Ayrılıkçeşme istasyonu ile Marmaray’a entegre olacak.
l Tek yönde saatte 75 bin, günde ortalama 1 milyon 200 bin yolcu taşınması hedeflenen Marmaray’da bilet fiyatları ise şehir içi ulaşımda olduğu gibi 1,95 lira olacak... Vatandaşlar İstanbulkart’ı, Marmaray’da kullanabilecek.
l Açılışın ardından, Marmaray’ın işletmesi TCDD Genel Müdürlüğü’ne devredilecek. Kent içi ulaşımda raylı sistemlerin payını yüzde 28’e çıkaracak ve İstanbul’un trafik sorununu önemli ölçüde azaltacak Marmaray, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın yanı sıra İstanbul Metrosu’na da bağlanacak.
l Marmaray çalışmalarında yapılan arkeolojik kazılarda 35 binin üzerinde tarihi eser ile 13 batık gemi çıkarıldı. Marmaray Projesi kapsamındaki arkeolojik kazılar ile buluntuların, kurulacak Arkeopark’ta ve Marmaray Müzesi’nde sergilenmesi amaçlanıyor.
l İETT, Marmaray Projesi’ne entegrasyonu sağlamak için yeni hatlar oluşturdu. Marmaray’ın Ayrılıkçeşme, Üsküdar, Sirkeci, Yenikapı ve Kazlıçeşme istasyonlarına gelecek yolcuların transferleri için oluşturulan hatlar, Marmaray’la birlikte hizmet vermeye başlayacak.
l Marmaray’ın açılmasıyla sadece İstanbul’un iki yakası, sadece Türkiye’nin iki yakası ve iki kıta değil; Uzak Asya’dan Batı Avrupa’ya, Pekin’den Londra’ya kesintisiz demiryolu ulaşımı sağlanmış oluyor.
Sizin anlayacağınız;
Türkiye, “Bodern İpek Yolu”nun en avantajlı ülkesi konumuna geliyor.
Tekrar söylemek gerekirse;
Bu projeyi “düşünenler”den, “planla-yanlar”dan ve “gerçekleştirenler”den Allah razı olsun...
Kim ne derse desin;
Bu proje “asrın projesi”dir...
“Dünyada ilk” olması da cabası!..
PROJENİN FAYDALARI
“Marmaray’ın açılması” gündeme geldiğinden bu yana; gerek gazete köşelerinde, gerek televizyon ekranlarında hep şu soru soruldu:
“Marmaray ne işe yarayacak, İstanbul trafiğini rahatlatacak mı?”
Buyrun, işte cevabı:
l Avrupa ile Asya arasında kesintisiz demiryolu bağlantısı sağlanacak.
l 100 yıllık tasarım ömrü ile İstanbul’un ulaşım sorunlarına uzun süreli çözüm getirecek.
l Mevcut köprü trafiğinde rahatlama olacak.
l Araç trafiğinin, tarihi İstanbul şehrine etkilerinde azalma meydana gelecek.
l Çevre dostu proje ile, İstanbul’da kirlilik ve karbondioksit salınımında azalma imkânı doğacak.
l İstasyon ve yaya geçitlerinde engelliler için teşkil edilecek asansör ve rampalar ile engelsiz bir erişim sağlanacak.
Bir küçük bilgi daha;
l Marmaray projesinde kullanılacak olan 34 adet 10 araçlık tren dizisi ile 20 adet 5 araçlık tren dizisinden oluşan toplam 440 adet demiryolu aracının, 300 adedi ülkemizde üretilmiş...
Daha yakın zamana kadar “toplu iğne” bile yapamayan Türkiye, bugün “tren” yapıyor, “demiryolu araçları” yapıyor ve en önemlisi de, “bugüne kadar yapılmış en derin Batırma Tüp Tünel” inşa ederek, “dünya rekoru” kırıyor...
Az şey midir bu?..
Haa, şunu da söyleyeyim;
Marmaray ile “denizin 62 metre altı”na inen ve bir “dünya rekoru” kıran Türkiye, “108 metre derinlikte” inşa edilen “Avrasya Tüneli” ile “kendi rekorunu, yine kendisi kıracak!”
Bir “rekor” da, “yürüyen merdi-ven”lerde kırılmış...
Sirkeci’deki istasyonda, “dünyanın en uzun yürüyen merdiveni” yapılmış...
Uzunluğu, 62 metre!..
SON DERECE GÜVENLİ
Şu soru da sorulabilir:
Meselâ, Allah göstermesin bir “yangın” veya başka bir “tehlike” anında ne olacak?..
Öncelikle söyleyeyim; Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Mustafa Erdik’e göre; İstanbul’da, “en şiddetli deprem, 7.5” olarak tesbit edilmiş...
Marmaray Tüneli, “7.5’un da üstünde bir depreme dayanıklı” olarak inşa edilmiş!.. Yani, “güvenlik” ön plânda tutulmuş...
“Yangın” ve benzeri muhtemel tehlikelere gelince... “Gidiş-geliş” olarak iki ayrı tünel var... Aralarında da, “200 metrede bir, geçiş tüneli” var...
Yani, tehlike anında, diğer tünele geçmek/kaçmak mümkün...
“Marmaray Tüneli” önce İstanbul halkına, sonra da Türkiye ve bütün dünyaya hayırlı olsun...
Bizi “Gelenekten Geleceğe” yürüttüğü için, Sayın Binali Yıldırım’a bir defa daha teşekkürler...
Gerçekten de;
“Tarihi bir gün” yaşadık...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Atı alan” değil, “Marmaray’a binen” Üsküdar’ı geçti
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dün Yenikapı’da “Marmaray Tüneli”ni ve “Metro”yu tanıtırken, “teknik bilgi”lerin yanı sıra “espri”ler de yaptı...
Malûm; “elini çabuk tutma” anlamında, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye bir atasözümüz var... Binali Bey, dün dedi ki; “Artık atı alan değil, Marmaray’a binen geçecek Üsküdar’ı”
Hem de, “at”la değil,
“Sürat”le geçecek...
Yine malûm ki; “Katibim” diye bir türkümüz vardır ve der ki;
“Üsküdar’a gider iken, aldı da bir yağmur, katibimin setiresi uzun, eteği çamur!”
Marmaray’ın hizmete girmesiyle, elbette “yeni bir tarih” yazılacak... Dolayısıyla, türkünün sözleri de tarihe karışacak...
Çünkü efendim; Üsküdar’a giderken “Marmaray”a binerseniz, “yağmur” filan görmeyecek, dolayısıyla eteklerinize veya paçalarınıza da “çamur” bulaşmayacak...
Bu şaheserin Türkiye’ye kazandırılmasında, dünden bugüne emeği geçen herkesten Allah razı olsun...