Bu haftaki kitabımız, “Rantçı Cumhuriyetçilerin” epeyce konforunu sarsacak bir eser.
Cumhuriyet idaresini, “kendilerini halktan soyutlama imtiyazı” olarak kullananlar, bu kitaptaki sorulara cevap bulurken epeyce konforları sarsılacak.
Yaklaşık 90 yıldır milletin ensesinde boza pişiren ve vicdanlarını tatile çıkararak, cüzdanlarını şişiren ve bu arada yedi sülalelerini de Cumhuriyet’in sırtından zengin eden çevrelerin foyası ortaya çıkacak.
Yıllardır nice insanlar hain, nice kişiler de kahraman gösterildi. Kimin hain, kimin kahraman olduğunun anlaşılabilmesi için, Cumhuriyet’in 90’ncı yılı münasebetiyle I. TBMM tutanaklarının açıklanması yeter. Geçelim.

¥
D. Mehmet Doğan’ın yazdığı eserin adı; “Cumhuriyet Darbe Şeklinde İlan Edildi.” Yazar Yayınları arasından çıkan kitap, seçkin kitapevlerindeki yerini aldı.
D. Mehmet Doğan, yeni kitabında dokunulmaz konulara giriyor, tabuları yerle bir ediyor. Şu satırları paylaşalım.
“Cumhuriyet, milletvekillerinin yarıdan biraz fazlasının katılımı ile toplanan meclis tarafından ilan edildi.
Mili Mücadele’nin lider kadrosunda yer alan Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy gibi bazı kumandanlar, görev icabı Ankara dışındaydı. Onlara haber bile verilmedi.
Ankara’da bulunan çok sayıda milletvekiline; ‘aykırı söz söyleme ihtimali’ düşünülerek, Meclis’e gelmemeleri ihtar edildi, hatta evlerinin önüne polis dikildi.
Ankara’da bulunan çok sayıda milletvekilinin katılmasına dahi izin verilmeden ilan edilen Cumhuriyet, Türkiye’de yeni bir totaliter döneminin başlangıcı oldu.
Cumhuriyet başlangıçta Türkiye’ye demokrasi getirmedi, düşünce ve inanç hürriyeti sağlamadı. Cumhuriyet ancak demokratik sisteme geçildikten sonra gerçek Cumhuriyet oldu.
Cumhuriyetin darbe şeklinde ilanı, zamanında da tepki ile karşılandı, ünlü gazeteci Hüseyin Cahid,
-“Ben Cumhuriyetçiyim ama Cumhuriyet kelimesine put gibi tapmam” diye yazdı. Tabii İstiklal Mahkemesine sevk edildi, cezalandırıldı ve meslekten men edildi!.

¥
D. Mehmet Doğan; “Klasik Türkiye Cumhuriyeti tarihi kitaplarının takipçileri, bu kitabı okuduklarında kafa konforlarının bir hayli bozulacağını” ifade ederek şunları söylüyor:
“Kafa konforumu neden sarsayım” veya “zihnimi neden bulandırayım” diyenlerin bu kitapla bir alışverişlerinin olacağını sanmıyoruz.
Fakat kafa konforunu sarsmayı göze alanlar için bu sarsıntı sorgulayıcı bir tedirginlik doğurursa, kitap amacına ulaşmış demektir.”

¥
Dört yüz yetmiş beş sayfalık kitapta şu bölümler yer alıyor:
“Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e kavramlar, adlandırmalar ve düşünce zemini. Cihan harbinden Cumhuriyet’e zaman sırası (izahlı kronoloji). 1923 nasıl bir dönüm noktasıdır. Savaş-Ateşkes-Andlaşma, 1923’ün sonu.
Cumhuriyetin ilanı, Hilafetin ilgası, Osmanlı Devleti’nin yok edilmesi sürecinin sonu. Hilafet’ten sonra Cumhuriyet. Tek parti idaresine geçiş. Tek parti idaresinin kuruluşu. Atatürk inkılaplarının değerlendirme ve tasnifi. Devrimlerin sonundan ölüme. Cumhuriyet A’dan Z’ye. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi sistemi.”
Bilgi için Yazar Yayınları 0312- 232 05 71-72 [email protected]