Makâlât-ı Hacı Bektaş-ı Veli
Her Müslüman bilir ki Evliyalar, Efendimiz (s.a.v.)’in halifesidir. Yer kürenin her noktasında mutlaka bir Evliya vazife yapmıştır.
En çok Evliya ise Orta Asya merkezli Anadolu’muzdadır. Anadolu’muzda bilinen yüzlerce, bilinmeyen binlerce Allah dostu vardır.
Bilinen velilerimiz içerisinde ise en çok azizliğe uğrayan Hacı Bektaşı Veli Hz.’leridir.
Eğer Hacı Bektaşı Veli Hz. ’leri, bizlere hakkını helal etmeyecek olsa, hiç birimizin mahşere çıkacak yüzü kalmaz.
Hacı Bektaş Veli gibi büyük bir hazineyi, büyük bir önderi, büyük bir Peygamber varisini, büyük bir Kur’an hadimini, gerçek anlamda ne tanıyabildik ne de tanıtabildik.
Bu meselede söylenecek çok şey var lakin Hacı Bektaşı Veli’nin insan sevgisi adına, zülfüyare dokunmadan geçeyim.
¥
Bu haftaki kitabımızın adı; “Makâlât-ı Hacı Bektaş-ı Veli.” Eserin yazarı ise Prof. Dr. Esat Coşan hocaefendi.
Bilen bilir bilmeyenler için söyleyelim. Hacı Bektaş Veli hakkında en kapsamlı çalışmayı Esat Coşan hocaefendi yapmıştır ve kaynak eser olarak kabul edilmektedir.
Hocaefendinin kaleminden Hacı Bektaşı Veli’yi kısaca tanıyalım.
“Hacı Bektaşı Veli, Hz. Ali soyundandır. 6. İmam Musa’l Kasım neslinden Horasan hükümdarı olan Seyyid İbrahim-i Sânî ile Hatem (veya Hatme) Hatun’ndan Nişapur şehrinde dünyaya gelmiştir.
Lokman-ı Perande adlı bir mutasavvıf tarafından yetiştirilmiştir. Türkistan’ın büyük şeyhi Ahmet Yesevi ile görüşmüş, onun işareti üzerine Anadolu’ya gelmiş, Kırşehir civarında Sulucakarahöyük’te yerleşmiştir.
Burada birçok derviş ve halife yetiştirmiş, bunları çeşitli yerlere irşat görevi ile göndermiş, nihayet orada vefat etmiştir.”
¥
“Marifet Makamının Tevhid Anlayışı” bölümünde insana ve dünyaya dair her konuyu sıralayan Hacı Bektaşı Veli, “Dünyada iki adet deniz vardır” diyerek şunları söylüyor:
Dünyada iki adet deniz vardır. Birisi “tatlı,” ikincisi “acı.” İkisi de aynı yerdedir fakat birbirine karışmazlar. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Acı ve tatlı sulu iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar.” (55/ Rahman, 19-20)
Gözyaşı “acı,” gözbebeği yaşı ise “tatlıdır”. Bunların ikisi de bir evdedir fakat birbirine karışmazlar.
Çünkü gözün aslı yağdır; tuza muhtaçtır. Gözbebeği suyu tatlıdır. Eğer gözyaşı acı olmasa göz kokardı. Şayet gözbebeği suyu tatlı olmasa göz görmez olurdu.
¥
Dünyada mezarlık var. Mezarlık insanda da vardır. Şimdi, burun delikleri mezarlığa benzer. Fakat burun iki deliklidir. Bir deliği dimağa, bir deliği boğaza gider.
Mezar da iki deliklidir. Biri Cennet’e, biri de Cehennem’e gider.
¥
Dünyada düşman ve savaş vardır. Nefis düşman, nefsin arzusuna uymamak savaştır.”
Eserde daha nice tarifler ve güzellikler var.
Kitap hakkında bilgi için: Server İletişim; 0216 327 76 30
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.