“Tezekten terazinin dirhemleri…”
Bazı şeyleri açık konuşmak lazım. Lâfı gevelemeye gerek yok!
Halkın iş başına getirdiği ve yetki verdiği bir hükûmet, toplumu inşa edebilir mi, edemez mi?
Bu soruya bir soruyla cevap verelim:
Geçmiş dönemlerde hükûmetler, toplumu inşa ettiler mi, etmediler mi?
Ettiler.
Öyleyse, bugün de mevcut hükûmet toplumu inşa edebilir, düzenlemeler yapabilir.
Bunları yaparken pek tabiidir ki, kendisinden yetki aldığı halkın taleplerini dinleyecek, onların inançlarını, hayat tarzlarını ve tercihlerini dikkate alacaktır.
Buna karşı çıkanlar olabilir, birileri istemiyor diye bunlardan vaz geçmek olmaz.
Sonuçta, halka hesap verecek olan hükûmetlerdir.
***
Üniversiteli bekâr kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmalarını savunanları ibretle izliyoruz.
Bunların bir kısmı evli-barklı, çoluk-çocuk sahibi olmuş, koca koca adamlar…
Ve de, lâfa gelince etik değer savunuculuğunu kimseye kaptırmayan sözde hanımefendiler!...
Bunların, nikâhsız ilişkileri savunduklarını biliyorduk da, ailesinin okumaya gönderdiği kız ve erkek öğrencilerin fuhuş ortamına sürüklenmelerinden hiç rahatsızlık duymadıklarını, üstelik açıkça destek verdiklerini görünce, bu kadarına da pes dedik.
Merak ediyorum, acaba bunlar kendi kızlarının, kız kardeşlerinin veya yeğenlerinin aynı ortamda kalmasından da mı rahatsızlık duymuyorlar veya duymayacaklar?
Şu karşılaştırmaya bakınız:
Diyorlar ki, “Efendim, kadın-erkek evli olurlarsa bu birliktelik etik dışıdır, çünkü bu durum eşini aldatmak sayılır, ama bekâr olurlarsa bu gayet normaldir ve olağan karşılanmalıdır!”
Bu mantığa göre, evli olanların gayrımeşru ilişkisi yasak, bekârların gayrımeşru ilişkisi serbest!..
Seviyeyi ve kriteri görüyor musunuz?..
***
Üzülerek belirtelim ki, mer’i mevzuat hükümleri de bu çarpık anlayışlara destek çıkıyor!
Zira, tecavüz veya şikayet olmadıkça, yasalarda zina suç değil!...
İşte, bu yüzden hükümet yeni düzenleme yapma gereği duyuyor anlaşılan.
Bu düzenlemeye, zina’nın tekrar suç kapsamına alınmasıyla başlamak lazım.
Çünkü, tablo gerçekten hazin!
Bu tablonun oluşmasında yasal zeminin rolü büyük!
Yeni oluşan bir durum değil ki bu, yılların ihmâli ve birikimi var!
“Terazisi tezekten olanın dirhemi …tan olur” sözünü doğrulayan bir sonuç bu!
Bakalım, bu terazi ve dirhemler, olması gereken asli maddesine dönüştürebilecek mi?
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.