“Nereye Gidiyoruz Hocam!”
Geçenlerde, şüpheli bir ölüm sonrası toprağa verilen Aytunç Altındal’la ilgili yazımıza, okuyucularımızdan farklı e-mailler aldım. İçlerinde, Altındal’ı Ergenekon’la ilişkilendirenler ve bu sebeple görüşümüzü paylaşmayanlar da vardı, çoğunlukla paylaşanlar da…
Ancak, benim en çok ilgimi çeken ve düşündüren sayın Kamil Ö. isimli okuyucumun mektubu oldu. Toplumun sosyal hayatını resmeden, kültür seviyesini ortaya koyan, itibar ve iltifatın bilgi yerine magazin ve şov dünyasına yapıldığını gösteren tespitlerle yüklü bu mektubunun bir bölümünü, sizlerle de paylaşmak istedim.
***
Okuyucumuz, mektubunda bir sosyolog hassasiyetiyle şu tespitleri yapıyor:
“Altındal'ın cenaze törenine hiçbir Devlet ve Hükümet temsilcisi katılmaz iken, sanatçı Uygur'un
(hem de Teşvikiye'de) cenaze törenine 2 Bakan ve Vali'nin katılması, ülkemizde düşündürenlerin değil de, güldürenlerin tercih edildiği gibi bir acı gerçeği bizlere göstermiştir.
Buna ilaveten, TV8’i satın alan Acun'un "haberleri" kaldıracağını ilan etmesi, toplumumuzda
"dünyadan haberleri olmadan yaşayan" büyük bir izleyici kitlesinin bulunduğunun itirafıdır. Zira, Acun bu kitleye güvenerek kısa zamanda ilk 3 kanal arasına gireceğini iddia ettiği gibi, bu büyük izleyici kitlesi sayesinde alacağı reklamlarla TV’nin hayatını devam ettireceğini planlamaktadır.
Magazin dünyasını ilgilendirir gibi görünen bu olaylar, maalesef, ‘güleriz ağlanacak halimize’nin resmidir...” dedikten sonra, okuyucumuz mektubun sonunda da bize haklı olarak şu soruyu yöneltiyor:
“Nereye gidiyoruz Hocam?!”
***
Bu soruya, Konyalı olmamız hasebiyle Nasrettin Hoca’nın torunu olarak ancak şöyle cevap verebiliriz:
“Nereye olacak, tabii ki kıyamete!..”
Başların ayak, ayakların baş kabul edildiği, amuda kalkmış bir toplum; elbet medeniyete değil, kıyamete gidecektir!...
İtibarın ilme ve irfana değil, filme ve tuğyana yapıldığı bir toplumda, kıyametten başka ne beklenebilir ki?!
Bu kıyamet, hangi işse, işte o işin kıyametidir!
İlmin itibardan düşmesi, ilmin kıyametidir.
Ahlakın değer kaybetmesi, ahlakın kıyametidir.
Adaletin rafa kalkması, adaletin kıyametidir.
Dürüstlüğün çaptan düşmesi, dürüstlüğün kıyametidir.
İnsanı insan yapan tüm değerlerin çürüyüp tefessüh etmesi, insanlığın kıyametidir.
***
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, biz yine de ümidimizi asla kaybetmiyoruz, kaybetmeyeceğiz.
Allah Rasulü’nün (a.s) Taif’te yaptığı duayı biz de yapacağız.
Yarınlarda, İslam’a ve dolayısıyla insanlığa gerçek hizmeti götürecek nesiller yetiştirmek için gayretli çalışmaya ve halis duaya devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.