Seçim sonuçlarına ilişkin bir tahmin denemesi
Seçim sonuçları üzerine daha önce de yazmıştım. Seçim sonuçları yaklaşık şöyle olacak gibi %50, %25, %12, %6, %3, %2.. Bu sonucu +- %3’le siz kendinize göre, AK Parti, CHP, MHP, BDP, diğer partiler ve Bağımsızlar arasında dağıtın..
AK Parti halen 47 il belediyesini elinde bulunduruyor.. Toplam belediyelerin %60’ı AK Parti’nin. Nüfus yoğunluğuna vurulduğunda, ülke nüfusunun %70’i AK Partili belediyeler tarafından yönetiliyor..
Kuşkusuz büyükşehirlerdeki bazı ilçeler, bazı illerden daha büyük.. İstanbul’da Adalar, Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş, Sarıyer, Ataşehir, Kartal, Silivri, Avcılar, Büyük Çekmece, Maltepe, Çatalca CHP de.. Şişli Sarıgül’ün bu arada..
Beş seçmenden biri İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’da oy oranı ve bunların dağılımı, bütün Türkiye’yi etkiler.. İstanbul sadece sonuç olarak değil, süreç olarak de etki gücü en yüksek şehir. Basının merkezi burada. Sermaye burada, kültür ve sanat burada..
Bu seçimde, elbette Türkiye ortalaması, kimin ne kadar belediye başkanı çıkarttığı önemli ama, daha çok Ankara ve İstanbul’u kimin alacağına odaklanmış bir seçim kampanyası yaşayacağız gibi gözüküyor.. Bu seçimde adaylar hep bu hesaba göre belirleniyor. Bu seçimde partiler değil, AK Parti ve onun karşısındakiler genel anlamda iki kampa ayrılacak ve seçim daha çok bu bloklar arasında yapılacak gibi gözüküyor..
Seçimin galibi, bana kalırsa %50’in üzerinde bir oy oranı ile yine AK Parti olacak.. Sıralama da belli. AK Parti, CHP, MHP, BDP ve diğerleri..
Tabii herkes şuna da bakacak, toplumsal değişimin yönü ne? Kim nerede oyunu ne kadar artırdı ya da ne kadar eksiltti. Özellikle milletvekili seçimleri için bu önemli..
Bu seçimde bir de Camianın AK Parti’deki oy oranını göreceğiz.. Eğer AK Parti oyunu artırırsa, bu Camia için siyasi anlamda bir felaket olacak. Yok eğer gerçekten AK Parti trajik bir oy kaybına uğrarsa, bu yine Camia için ciddi bir kırılmaya sebeb olabilir.. Her iki halde de Camianın kaybeden tarafta olacağını söylemek mümkün..
Bu seçimler AK Parti için önemli. Ve tabii aynı şekilde CHP için de hayati öneme sahip.. Özellikle de CHP’nin alacağı oy, parti içinde Sarıgül’ün önünü açabilir ya da Sarıgül’ü siyaset sahnesinden diskalifiye edebilir.. Sarıgül kendine bağlı izci örgütleri ile seçimlere var gücü ile asılacak.. Ama her iki halde de parti içinde görünen o ki sular durulmayacak..
Yerel seçimlerde MHP’nin ciddi bir varlık göstermesi beklenmiyor.. Hatta seçim rekabetinin bu şekilde gergin bir atmosferde yapılması, keskin sirke politikası izleyen Bahçeli’nin işini daha da zorlaştırabilir..
BDP açısından da bu seçim tarihi öneme sahip bir seçim olacak..
Aslında hiçbir parti bu seçime AK Parti kadar rahat girmiyor. Tek sorun dershane konusu gibi gözüküyor. Bu tartışma da daha fazla ertelenmemesi gereken bir hesaplaşma idi. Ve AK Parti süreç içinde daha güçlü bir konuma geliyor. Tartışmanın konusu, zamanı, şekli, hepsi Camianın aleyhine.. Hatta bu durum AK Partililer için bir motivasyon vesilesi oldu.. Önce Gezi, ardından Camia ile yaşanan sorunlar teşkilatı harekete geçmeye zorladı..
Göreceksiniz, seçimlerden sonra herkes kendine göre bir yol bulup, seçimden kazançlı çıktığını söyleyecek. Kimse yenilgiyi kabullenmeyecek..
Birileri oy kaybettik ama, başkan sayımız arttı diyecek. Kimi ilçelerde kaybettik, illerde kazandık diyecek ya da tersini söyleyecek.. Kimi oy sayısına bakacak oyumuz arttı diyecek, kimi oyu azalsa da kazandıkları adayların oranında artış olduğunu söyleyecek..
Aslında sonuç, sadece partilerin kendi aldıkları oylarla şekillenmiyor. Başkalarının ne kadar oy aldığı sizin ne kadar sandalye kazanacağınızı belirliyor..
Mesela her seçim bölgesinde %15 oy alırsanız hiç belediye başkanı kazanamayabilirsiniz.. Hatta %20 oy alsanız da kazanamayabilirsiniz.. Ama dengesiz oy alırsanız, bir yerde %3, bir başka yerde %30 oy alırsanız başkanlığı kazanabilirsiniz.. Tabii ötekiler, %28, %22, %20 oy alırsa..
Bir ay sonra bayraklar afişler asılmaya başlar..
Bakalım, Bal’dan sonra AK Parti’den başka istifalar gelecek mi? O da önemli..
Yine aynı şekilde kaset savaşları başlayacak mı yine! Aslında bu iş çok kolay değil.. Bu konuda bir dehşet dengesi var..
Birileri birilerinin ayıbını ortaya dökecek olursa, o da ötekisinin ayıbını döker.. Her kesimde dibi kara tencereler var!
Bir de merak ediyorum, 28 Şubat davasının bundan sonraki etabı olacak mı? Olacaksa kimlerin kapısı çalınacak. Aynı şekilde Muhsin Yazıcıoğlu davası, aynı şekilde Bülent Arınç’a suikast davası.. Bunlar bu arada açılacak olursa süreç üzerinde ciddi bir etkisi olacağını düşünüyorum..
Adayların çoğu bu hafta belli olacak gibi sanki..
Şimdi sırada bir de Bakanlar Kurulundaki değişiklik konusu var.. Meclis’te bütçe müzakereleri var.. İran, Irak, Suriye, Filistin, İsrail, Mısır, ABD, Çin, Rusya ile ilişkiler hep bu süreci bir şekilde etkileyecek..
Siyaset zor zanaat.. Yapanlar, eğer işlerini doğru yapıyorlarsa, Allah kolaylık versin. Sonunda tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak. Herkes layığını bulacak, şehremanetini bakalım kim alacak. Şehrin anahtarı ve mührü kime verilecek göreceğiz.. Herkes verdiği ya da vermediği oydan mesuldür. Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.