Herkes sonucu merak ediyor. Aslında benim üzerinde fazla durmadığım bir konu bu. Tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak. Her topluluk layık olduğu gibi idare olunacak. Toplum daha akıllı, dürüst, namuslu, cesur değilse, yöneticisi de öyle olacak..

Masonlar, komünistler ve Yahudilerin hileleri yüzünden biz bu hale gelmedik. Allah’ın ipini bıraktık, Allah da bizim ipimizi bıraktı. Bu iş bu kadar basit. O zaman işte o Şeytani güçler de başımıza musallat oldu. Şunu unutmayalım ki, ne Şeytanın ve neden onun işbirlikçilerinin varlığı günah işlememizin gerekçesi olamaz.. Aksine karanlık aydınlığın yokluğudur. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.. Allah (cc) kitabında şöyle dedi: “De ki, Hak geldi batıl zail oldu ve zaten batıl zail olmaya mahkûmdur..”

Bazan şunu da sormamız gerek: İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım!

Bu arada bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir.. Bunu da unutmayalım..  Bir işin gerçek mahiyetini biz bilmeyiz, Allah bilir.. Biz ancak, “Rabbim bize hakkı hak, batılı batıl göster ve hakta toplanmayı nasib et, bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil” diyebiliriz.. Ve her gün 40 kez okuduğumuz Fatiha’da sürekli, bunları tekrarlıyoruz!

Allah (cc) bizleri, nimetlerini kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Allah (cc) servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirir. Ve dahi o, cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez..

Şu da var ki, “suyu arayan adam” değil, “suyun aradığı adam” olmaktadır maharet..

Sonuç beklenenden kötü de olsa eğer siz iyi şeyler yaptınız ise kazananlardan olacaksınız.. Ya da her şey beklenenden iyi de olsa, siz üzerinize düşeni yapmamışsanız, kaybedenlerden olacaksınız.. Allah her şeyi, olup-biteni görmekte, duymakta ve bilmektedir. O, bilgi ve hikmet, hüküm sahibidir. Kadir-i mutlaktır.. Mutlak iktidar sahibidir! O, “ol” der ve o şey olur.. O zaman ne gam! O, yaratacağı şeyin esbabını da yaratır. Dilerse kafirleri dahi dinine hizmet ettirir.. O zaman ne gam! Herkes işi sahibine bıraksın ve insanlar kendi işlerine baksınlar. Ne birilerinin yapmaya çalıştığı gibi kimse kıyamete zorlayabilir, ne de iktidara! O’nun, eşi-benzeri ve ortağı yoktur!

Yani, haşa Allah’ın yetmeyen gücüne güç, yetmeyen parasına para, yetmeyen aklına akıl yetirecek değilsiniz!

Bir gelecek endişesi değil, ama tasavvurunda bulunmak, nefsini o şartlarda bir imtihana hazırlamak için önemli olabilir.. Çünki biz yeryüzünün şahidleri olacağız, şahidlik ettiğimiz zaman ve mekanda ilahi rızanın tecellisinin vesilesi olmak için yüzümüzü Rabbe döndüreceğiz..

Suriye, Mısır, Filistin, Kudüs, Türkiye, Bangladeş, Mali, Myanmar… Bizim bütün bu olaylar karşısında aynı hassasiyet ve aynı yaklaşım içinde olmamız gerekiyor. Ölçü tek: İlahi rıza! Zaten O’nun iradesi tüm kainatı kuşatıyor!

Şunu diyebiliyor muyuz: Ey Allahım. İlahım ve Rabbim sensin! Bizi sabredenlerden, şükredenlerden ve direnenlerden bulacaksın!

Bu anlamda ben kendi seçim tahmini mi söyleyeyim. Bana ne yerden, ne gökten gelen özel bir bilgi yok.. Yani ben yanılabilen bir kulum.. Bilgim, görgüm, tecrübelerim, düşünce dünyamda oluşan kanaatlerin muhassalası olan şiirsel bir seçim sonucu tahminim var.. 

Siz buna %50 üzerinden artı-eksi %2 ekleyin ya da çıkartın.. AK Parti %50, CHP %25, MHP %12, BDP %6.. Kalanı da 3, 2, 1, 0.5 filan diye %10 diğerlerine, yani küçük partiler ve bağımsızlara dağıtın.. Seçime 25 partinin katılacağını hesap ederseniz ilk 4ü çıkınca, %10’u 21 partiye dağıttığınızda herkese 0.5’in altında bir oy düşer.. Birilerinin bundan daha fazlasını alacağını düşünürseniz, kimine yüzde yarım değil, binde bir oy düşmesi bile şüpheli.. Sahi, bu partileri kim niye kurar ya da kurdurur..

Neyse, görelim bakalım sonuç ne olacak..

Sonuç ne olursa olsun, sonuçta imtihan oluyoruz. Hz. Ali zamanında Mekke’de yaşayıp cehenneme gitmek mümkün olduğu gibi, Stalin zamanında Moskova’da yaşayıp cennete gitmek de mümkün! Peygamber eşi olup cehennemi boylamakta, Firavunun eşi olup müminlerin annesi olmak da!

Hep söylüyorum ya, yaptıklarınız ya da yapmadıklarınızla, ya kendi cennetinize sırtınızda tuğla taşıyacaksınız ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyacaksınız..

Bilmediğiniz şeylerin peşine düşmeyin. Kafanızı kiraya vermeyin, gözünüze at gözlüğü takmayın. İstişare edin, şûra yapın. Okuyun, düşünün, bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmayın. İnatlaşmayın. Anlamsız tartışmalara girmeyin.. Sabırlı olun. Sözü dinleyin, doğrusuna tabi olun. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı durun!

Allahım bize, hakkı hak, batılı batıl göster! Hakta toplanmayı nasib eyle.. Bizi nefsimizle baş başa bırakma.. Bizi başkalarının heva ve heveslerinin karanlık, kirli planlarının aleti eylemekten alıkoy. Bize hakikatın bilgisini ver, anlayışımızı geniş, ifadelerimizi keskin eyle.. Şüphesiz ki Senin her şeye gücün yeter. (Amin)

Selâm ve dua ile..