Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Miloseviç’ten Putin’e...

Miloseviç’ten Putin’e...

Ruslar geçmişte yutarak büyüyorlardı. Şimdi ise bölerek büyüyorlar. En azından Putin yeni milliyetçilik dalgası ve tanımıyla bölgeyi Rusya’nın kanatları altına almak istiyor. Çarlık döneminde Rusya bütün yönlere doğru sarkarak genişledi ve yayıldı. 1904 yılında Japonlar karşısında ağır yenilgiyle ilk kez Ruslarda şafak attı. Ruslar Kafkaslar’da ve sair bölgelerde stratejik derinlik ve dalgalar halindeki nüfus-asker takviyelerine dayanarak savaşları kazanıyorlardı. İran-Irak savaşı sırasında İran’ın dalgalar halindeki asker sevkine esas almışlardı. Yoksa Şeyh Şamil ve benzerleri karşısında Rusların savaş kazanma ve dayanma ihtimali yoktu. Rusların yayılması döneminde Osmanlılar a kaht-ı rical dönemine girmişler ve hamle güçlerini kaybetmişlerdi. Çarlık Rusya’sının ideolojik değil ama siyasi mirasını devralan Bolşevik şefler yayılmaya devam etmişlerdi. Kissinger bunu şöyle tanımlıyor: Ruslar Büyük Petro veya Deli Petro’dan beri her yıl Belçika büyüklüğünde toprak yutarak genişliyor ve büyüyorlardı. Bu Afganistan işgaline kadar böyle devam etti. Belki de Brejnev, ölümcül hatalarından birisi Afganistan’ı işgal ederek yaptı. Bu ülkede maceraya girdi ve büyük bir kumar oynadı ve gücünün sınırlarını da bu vesile ile öğrenmiş oldu. Afganistan ve Polonya SSCB için siyasi sınırların bitişi ve ideolojik sınırların çöküşü anlamına geliyordu. Baskılanmış halklar bu iki cephe sayesinde tazyik altından kurtuldu. Sistem yıkılınca altındaki halklar hürriyetlerine kavuşmuş oldular.

Afganistan ve Polonya Ruslar için bir milattır. Başka bir ifadeyle hakiki büzülme ve inkisar yani kırılma anıdır. Putin’le birlikte Ruslar yeniden hamle gücü kazandılar. Suriye’de çirkin yüzlerini bir kez daha gösterdiler. Putin döneminde Suriye Afganistan’a dönerken Ukrayna da yeni Polonya haline gelmiştir. Putincilik bu iki gergef arasında sıkıştı, kaldı. Suriye ile Ukrayna sarkacı veya gergefi arasında sıkıştılar. ABD bile Bush dönemindeki askeri stratejisini gözden geçirdi ve iki cephede savaşma stratejisini terk etti. Bu stratejisine veda ederken yani iki cephede bir savaşı kaldıramayacağını idrak ederken Putin ahmaklığıyla iki ayağını bir pabuca soktu. Bush Afganistan ve Irak işgalleriyle birlikte Rusları yeniden küllerinden diriltirken Ruslar da kendilerini Suriye ve Ukrayna bataklığına atarak küresel düşmanlarına koz ve hayat öpücüğü vermiş oldular. Nitekim, Ahmet Davutoğlu da Rusların özgüven boşluğuna yuvarlandıklarına temas etmiştir. Suriye konusundaki veto kararı ile BM sistemini tıkanmış olmanın, Rusya’da olağanüstü bir öz güven artışına yol açtığını belirten Davutoğlu tespitlerini şöyle sürdürmüştür, “Rusya’nın, Kırım’da ve Ukrayna’da stratejik bazı çıkarlarının olduğunu görmek gerekir aynen Suriye’de olduğu gibi. Ama bir ülkenin iç dengelerinin başka bir ülkenin stratejik çıkarlarına ayarlanması da kabul edilemez…”

Putin selefi Brejnev’in veya daha kötü ihtimalle Miloseviç’in izinden yürümektedir. Hazmedemeyeceği büyümenin veya gücün peşindedir. Eski Yugoslavya’da birlik bitince Miloseviç oradan buradan toprak kopararak yamalarla Sırbistan’ı büyütmek istemiştir lakin o büyütmek istedikçe Sırbistan küçülmüş ve sonuç itibarıyla Karadağ bile eski ortağından ayrılmıştır. Şimdi Putin de aynı politikaları izlemektedir. Kırım’ı Ukrayna’dan ayırarak Rusya’ya ilhak etmenin derdine düşmüştür. Böylece yanlış politikalarının geri tepmesinin intikamını alacağını vehmetmektedir. Bunu başarırsa sıra yenilerine gelecektir. Bu hususta da Davutoğlu şu uyarıda bulunmaktadır: “En önemli ilke, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve siyasal birliği. Eğer Ukrayna parçalanırsa bu sadece Ukrayna ile sınırlı kalmaz. Hemen etkisini Gürcistan’da, Gagauz bölgesinde Moldovya’da, Belarus’ta her yerde kendini gösterir.” Sadece siyasi vizyon olarak değil Putin aynı zamanda icracı olarak da Miloseviç’i taklit etmektedir. Batılılar Putin’in ahmaklığını hafife alarak bölgenin başına bela etmişlerdir. Aynen Beşşar örneğinde olduğu gibi. Ukrayna meselesinde de Putin, Miloseviç, Beşşar ve Sisi’yi taklit etmektedir. Miloseviç’in Çetnikleri, Beşşar’ın Şebbihası ve Mübarek-Sisi rejiminin baltacılarına mukabil Putin’in de paramiliter güçleri ortaya çıkmıştır. Gece Kurtları olarak (Meet the Night Wolves – Putin’s Hell’s Angels/-http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/ europe/russia/10670244/Meet-the-Night-Wolves-Putins-Hells-Angels.html ) anılan bu çetelerle Putin’in birlikte fotoğrafları ortaya çıkmıştır. Anlaşılacağı kadarıyla, Putin bu insan kisvesindeki vahşi kurtları Ukrayna halkının üzerine salmayı tasarlamaktadır. Ok yaydan çıkmış ve Rusya yeni bir yayılma görüntüsü altında yeni büzülme dönemine girmiştir. Afganistan’dan sonra Rusya’nın bu ikinci büzülme dönemidir. Sonunda, Moskova’yı da kaybedecekleri bir sürece girmişlerdir. Bu süreci Şam-Kiev gergefi açacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi