D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Günübirlik Erzurum

Günübirlik Erzurum

Erzurum’a ilk gidişimiz, 1972 veya 73’te olmalı. O zaman beni en fazla hayrete düşüren, şehrin ağaçsızlığı…

1977’de Ulucami belgeselinin çekimi için gidiyoruz. Sonra neredeyse her yıl yolumuz düşüyor Erzurum’a. Bu defa Teknik Üniversitesi’nin Rektörü Muammer Yaylalı’nın daveti üzerine Erzurum’dayız. Evet, artık Erzurum’da ikinci bir devlet üniversitesi var.

Erzurum İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin üniversite ile ilk tanışan şehirlerinden. Demokrat Parti, üç üniversite devralıyor tek partiden: İstanbul, İstanbul Teknik ve Ankara… O da on yılda 4 üniversite kuruyor: İzmir Ege, Erzurum Atatürk, Trabzon Karadeniz Teknik ve ODTÜ.

“Üniversite mi Erzurum’u değiştirdi, Erzurum mu üniversiteyi?” sorusunun cevabı müşkil. Elbette üniversite Erzurum’u değiştirdi. Bugün üniversite olmasa, Erzurum’u iktisaden ayakta tutmak zor olur. Fakat, Erzurum da Üniversite’yi etkiledi.

İstanbul ve Ankara’nın seçkinci üniversiteleri yanında Erzurum’un üniversitesi devrim sayılabilecek bir dönüşümü başlattı. İlk defa rektör Kemal Bıyıkoğlu döneminde üniversitenin kapıları meslek liselerine açıldı. Böylece imam hatip lisesi mezunları da üniversiteye girme imkânı buldu. Erzurum’dan başlayan bu değişim, daha sonra bütün üniversitelere yayıldı.

Bir zaman sonra da, 28 Şubat döneminde, bu değişimi hazmedemeyenler tarafından üniversitenin kapıları meslek liselerine kapatıldı. Elbette hedeflenen imam hatiplerin üniversite dışında kalması idi…

Erzurum’a günübirlik gidip dönebileceğim aklımdan geçmezdi. Sabah erkenden yola koyulduk, akşam döndük. Çünkü Ankara’dan Erzurum’a her gün altı uçak seferi var. Bu durumda aynı gün Erzurum’a gidip gelmek mümkün.

Tıpkı, hızlı trenden sonra Eskişehir’e ve Konya’ya aynı gün gidip gelmek gibi…

Yakın zamanlarda, Bursa’ya ve İstanbul’a da hızlı trenle aynı gün gidip gelebileceğiz.

Sivas hızlı treni devreye girince, Ankaralı için Sivas da günübirlik gidilip gelinen şehirler arasına girecek. Hızlı tren bir süre sonra Erzurum’a kadar uzanacakmış… Her halde 5 saat sürecek bu yolculuk şehri günübirlik gidilip gelinen bir mahal haline getirmese de, seyahati epey kolaylaştıracak.

Peki bir zamanlar Erzurum’a Ankara’dan ulaşmanın en kestirme yolu nereden geçerdi?

Karadeniz’den! Ankara’dan Samsun’a, oradan vapurla Trabzon’a ve oradan da dağları aşarak Erzurum’a… Kaç günlük yol.

Erzurum’un Karadeniz’e ulaşması, eskiden müşkil bir işti. Mevsimine göre geçit vermeyen yollar, Ziganalar, bilhassa Kop dağı yine de bu şehrin Ankara ve İstanbul’la bağlantısı için şarttı. Tabii 1939’da demiryolu gelinceye kadar.

Şimdi Rize’ye ve Trabzon’a iki saatte ulaşmayı sağlayacak tüneller inşa ediliyor…

Teknik Üniversite’nin davetlisi olunca, teknik işlere daldık zahir…

Havalimanında dostumuz rektör Prof. Dr. Muammer Yaylalı ile buluşuyoruz. Son olarak geçen yaz başlangıcında ESKİ (Ankara’nın ASKİ’si, İstanbul’un İSKİ’si gibi bir kurum)’nin düzenlediği Dünya Su Günü programında görüşmüştük. Kışı ile meşhur Erzurum günlük güneşlik. Erken bir baharın işaretleri görülüyor.  

Erzurum’da yeni üniversite yeni yeni ümitler ve heyecanlar demek. Altı fakülte ile işe başlayan üniversite, ilk defa 2011’de öğrenci kabul etmiş. Muammer Bey babacan bir rektör, genç öğretim elemanları ile ve öğrencilerle bilhassa ilgileniyor. Kısa sürede ismini duyuracak bir üniversitenin taşları döşeniyor.

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Nevzat Can’la Ankara’daki talebelik günlerinden kalan tanışıklığı canlandırıyoruz. Edebiyat ve hocalarıyla sohbeti koyulaştırıyoruz. Konumuz Mehmet Âkif ve İstiklâl Marşı... Bu vesileyle kadim dostumuz TRT Erzurum müdürü Salih Lütfi Şengül’le de mülaki olmak fırsatı buluyoruz. Program tamamlandıktan sonra, Hanifi İspirli ile TYB Erzurum şubesine gidiyoruz. Erzurum şubesi bu sene onuncu yılını idrak ediyor. Rıdvan Canım’dan emaneti devralan Hanifi İspirli bu vesile ile güzel programlar yapmak için kolları sıvamış.

Erzurum’da seçim havası çok fazla hissedilmiyor. İki dönem başkanlık yapan reisin yerine yine AK Parti’nin adayının seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.  

Günübirlik Erzurum’un bende uyandırdığı intiba, taşralılık kavramının günümüzde tamamen kaybolmasa bile eski ağırlığını kaybettiği…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi