Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Şeytan insandan davacı olursa

Şeytan insandan davacı olursa

Okunuşunda ve yazılışında bile bir meymenet olmayan ve alçakça kullanılan bu zıkkımın adını, anlaşılır şekilde yazmak için belki şöyle denilebilir. “Tiv’it.”

Bu “tiv’it” işine kısa bir dönem ben de bulaştım. Sonra baktım ki, “Allahsızlık, ahlaksızlık, namussuzluk, haysiyetsizlik, şerefsizlik” gibi pek çok ihanet çemberinde kullanılıyor. Ben de vazgeçtim.

“Hayırlı” işlerde kullananlar olmadı mı? Elbet oldu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar “İslam insanı” samimi kimseler, sadece “İslami ve insani” mesajlar için kullandılar.

Bunların takipçileri de zaten; “edep, haya, ahlak, maneviyat, saygı, sevgi ve muhabbet” insanlarıdırlar. Şer ve şeytandan uzak kişilerdir.

Elbet kastımız, bu insanlar ve takipçileri değildir. Herhalde anlaşılmıştır. Geçelim.

Başbakanın da sıkça üzerinde durduğu gibi “tiv’it’çiler, Amerika’da, İngiltere’de, Fransa’da bu ülkelerin yasalarına uyarak hizmet verecekler, Mısır’da, Ukrayna’da, Kırım’da, Türkiye’de “özgürlük” adına devletin temeline dinamit koyacaklar.

Haaaa. İşte bu tam “it”liktir. “Ruhunu canileştiren, dilini kirleten” bir sürü kişi ya da kişiler, oturdukları yerden 140 harfle, mayalarındaki; kini, öfkeyi, Allahsızlığı, kitapsızlığı, iftirayı, küfrü; rahat rahat yazacak, sonra da bunun adına “Özgürlük” denilecek öyle mi?

“Emeksiz paralı” yumuşak koltuklarında, lüks araçlarında, akıllı ofislerinde, zengin menülü cafe ve restoranlarda, ithal malzemeli garsoniyerlerinde, özel asistanlarıyla çalışma ortamlarında istedikleri gibi “tiv’it” yazıp; kargaşaya, teröre, kaosa sebep olacaklar, sonra da bunun adına “özgürlük” diyecekler.

El âlemin gavurlarının, münafıklarının, kafirlerinin, zındıklarının, ikiyüzlülerinin, riyakârlarının, bu meseleyi nasıl anlayıp, ne yaptıklarını bir tarafa bırakalım.

Bu işte esas sorumlu olanlar, Müslüman tavırlı gözüküp de bu tip ve türlerle birlikte hareket ederek, tüm şeytani işlerde aynı noktada buluşup eylem birliği yapanlardır.

Tiv’it bir dedikodu aracıdır, Müslümana dedikodu yakışır mı?

Tiv’it bir iftira aracıdır, Müslüman’a iftira yakışır mı?

Tiv’it bir aldatmaca, kandırmaca aracıdır, Müslümana aldatmak ve kandırmak yakışır mı?

Hem Müslüman olacaksınız, hatta diğer Müslümanları ibadette ve taatte beğenmeyeceksiniz, namaz da bile “Tiv’it” yazıp, selam verir vermez, mezarlıklardan toplanan isimler adına açılan hesaplardan “tiv’it’ tarlalarına iftira tohumları ekeceksiniz.

Eğer Cenab-ı Hak şeytana kıyamete kadar; “Haydi sana süre veriyorum” demeseydi de; “istediğin zaman tövbe edebilir ve Adem’e secde edebilirsin” deseydi, işte şeytan tam bu zamanda tövbeye gelir ve Adem’e secde ederdi.

Günümüz insanları o hale geldi ki, şeytan utanır oldu. Şeytanın bildiği bilmem kaç milyon hile varsa, insanların ki onu, yüze bine, hatta milyonlara katlar oldu.

Huzuru mahşerde şeytanlar insanlardan davacı olacaklar mı bilmiyorum. Eğer böyle bir hakları varsa, bırakın kul hakkını, şeytanlarınki bile ödenmez.

Euzübillahimineşşeytanirracim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi