Zalimlerin korkulu rüyası Akit
Hamdolsun bizim gazetenin arkasında herhangi bir grup ya da sermaye sahibi olmadığı için “özgür ruhların” yazdığı bir gazetedir.
Özgürlük dediysek o kadar da uzun boylu değil. İman esasları içerisinde, amentü çerçevesinde bir özgürlükten bahsediyoruz.
Müslüman olmanın sağladığı insani ve İslami sınırlar neyse, o çerçevede özgürüz. Allah’tan başka hesap vereceğimiz bir güce inanmadığımız için özgürüz.
Hesap gününe iman ediyoruz. Kur’an’ın her ayeti, kat’i surette iman ettiğimiz kesin buyruktur.
Allah’ın Rasulü ve kulu olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kat’i olarak inanırız. Söyledikleri ve amelleri, Kur’an kaynaklıdır. Kur’an dışı bir şey söylememiştir.
Biz Peygamberimizi böyle bilir ve ümmetinin arasında herhangi bir ayrım yapmadığına, tüm ümmetine eşit durduğuna inanarak; günahlarımızla, sevaplarımızla, samimi şekilde izinden gitmeye gayret ederiz.
*
Bizim gazetenin sahibi tek tek okuyucularımızdır. Yazının başlığı da okuyucularımızdandır.
Okuyucularımız gazeteyi tarif ederken, sadece ismini söylemezler. Mutlaka bir sloganla ifade ederler.
İçerideki ve dışarıdaki işbirlikçi güçlerce, ülkemize ve milletimize yapılan her saldırıda, dost düşman herkesin müracaat ettiği gazete Akit olur.
“Bu meselede Akit ne diyor, bu insanlar eğmez, bükmez” denilerek Akit’e bakılır. Akit’te karamsar bir başlık yoktur elbet.
Umut, güven, direnç, mücadele ve azim yüklü başlıklar vardır. Doğrusu da odur. Okuyucularımızdan reklam spotu gibi söz gelir. “Nefes aldıran gazete Akit.”
Evet Akit, Türkiye’nin nefes aldıran gazetesidir. Kendi kendimize reklam yapıyor değiliz. İşte aylardır yaşananlar ortada.
Bir Akit’in durduğu tarafa bakalım bir de karşı tarafa. Terazinin kefesine iki tarafı da koyalım. Hangi taraf ağır basıyorsa onlar haklıdır.
Akit’in manşetleri, yazıları; bu ülkenin mazlumlarına, masumlarına, karşılıksız sahiplenenlerine, topraklarımızın sadece üzerinde değil, altında da ruhaniyetleri devam eden İslam büyüklerimize, şehitlerimize, mücahitlerimize, Rızayı ilahi için memleketimize ve milletimize faydalı olmuş isimsiz kahramanlarımıza karşı, Allah adına duyulan bir saygı, sevgi, muhabbet ve inancın toplamıdır.
*
Söz uzadı esasa gelemedim. Bugünlerde bazı televizyon ve radyolarda bizim gazetenin reklamlarını görüyorsunuzdur.
Şükürler olsun, Hak hatırından başka hatır bilmeyen bir tarzda sürdürdüğümüz yayın çizgimiz, merhum Akif’in;
“Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” diyerek ilerliyor.
Yalnız küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Dün gazeteyi bayilerde bulurken bir hayli zorlandım.
Bayiden gazete alanlar alacakları gazetenin ismine bakarak alırlar. Bizim gazetenin reklam kısmında, “Akit” ismini göremeyince, gazete yok diye almadan gidenler olmuş.
Arkadaşların ellerine sağlık iyi bir çalışma olmuş fakat bir de bayilerde nasıl görülmesi gerektiğini hesap etselerdi. Neyse bunda da bir hayır vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.