Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ramazan’a hazır olmak!

Ramazan’a hazır olmak!

Medine Dönüş günleri yaklaşıyor..
Hicaz’dan dönecek, Ramazan’la buluşacağız..
İçinde bin aydan daha hayırlı bir gece olan Ramazan..
Burada 15 gün içinde Kur’an’ı hatmetmeye çalışıyorum. Ramazan’da da mealini okuyacağım inşallah..
Aslında herkesin bunu yapması gerek. Hem Arapçasını, hem de manasını okumak zorundayız.
Eğer hayatımızı Kur’an-ı Kerim’le temellendirmek istiyorsak bu şart..
“İman ettim” demekle yakamız bırakılıvermeyecek!
Sadece “namaz kılmak” da yetmez. “Vay o namaz kılanların haline ki” diye başlayan ayeti hatırlayalım..
Ramazan’a hazırlanmak, iftar sofraları hazırlamakla olmuyor..
Bilmeden olmaz.
Aklımız kadar iman edecek ve aklımız kadar amel işleyeceğiz..
Daha çok okumak, daha çok düşünmek ve daha cesur olmak, daha çok çalışmak..
Geçen gün Berat Kandili idi.. Kandili kutlamak sadece daha çok namaz kılmak, daha çok Kur’an okumaktan ibaret değil.
Eğer affedilmeyi ümid ediyorsanız affedeceksiniz..
Kimi affetttiniz?.. Borcunu ödeyemeyene alacağınızı mı bağışladınız?.. Size haksızlık yapan, sonra da pişman olan birini arayıp gönlünü mü aldınız?..
Ramazan’a hazırlanmak, manen arınmak, yaşadığı zamanın muhasebesini yapıp, yaşayacağı zamanın planını yapmakla ilgili bir sorumlulukla mümkündür..
Yoksa 30 gün çabuk geçer.. Sonra, bakarsınız, diyet yapalım derken, zengin sofralarındaki iftarlardan kilo alır çıkarız.. ünlü hafızların tilavetlerini dinler mest oluruz..
Ramazan sadece açlıkla nefsin terbiyesi ya da yoksulların acılarını paylaşmaktan ibaret bir ay da değil..
Eskiden her Hac mevsiminde Suriye’den kolera haberleri gelirdi, şimdi her Razaman’da İslâm toprakları bombalanıyor..
Kandillere katran döken eller var..
Bakalım bu Ramazan ne olacak? İran, Irak, Afganistan, Filistin..
“İrticacı”lar bakalım bu Ramazan’da hangi karanlık planlarını uygulamaya koyacaklar..
Biliyorum, “Malum Media” bir yandan Ramazan ekleri yayınlayacak, bir yandan yapacağını yapacak..
Bakalım “bataklık gülleri”nden hazer etmeyi (kaçınmayı) ne zaman öğrenecek benim yurdumun insanı.. Ne zaman cellatlarını alkışlamaktan vazgeçecek.. Ne zaman öğrenecek “ağunun altın tas içre sunulduğunu ve balın da zehrin suç ortağı olduğunu..”
Ramazan’da birey olarak ve toplu olarak yapacağımız çok şey var.
Okumak, düşünmek, tevbe etmek, mağfiret dilemek, affetmek, af dilemek, dua etmek..
Dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki?
Sahi, mesela içimizden kaç kişi bakalım bir gün de olsa itikafa girecek..
Bir yanlış alışkanlıktan kurtulmak için de Ramazan bir fırsat olabilir.
Bakalım kaç kişi sigara bırakacak?
Zekatımızı unutmuyoruz değil mi?
Biz Ahir Zaman Peygamberi’nin ümmetiyiz.
Fitne zamanıdır..
Her zamankinden daha çok istişare, şura ve yardımlaşmaya muhtacız..
Saflarımızı sıklaştırmak zorundayız..
Artık dinde tartışmaktan vazgeçsek de, Allah’a, Resulü’ne ve kitaba iman eden herkesi kardeş bilsek.. Hem zaten bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatini Allah bize öbür dünyada göstermeyecek mi?
Ya bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır varsa..
Keşke kendimizi anlatmak için gösterdiğimiz çabanın bir kısmını da ötekileri anlamak için gösterebilsek..
Hz. İbrahim Mekke’de kendini kandırmak isteyen şeytanı taşlamıştı. Biz de Ramazan’da ayaklarından bağlanan kendi nefsimize taht kurmuş, heva ve heveslerimize yön vermeye çalışan şeytanımızı taşlamak için taş toplamaya başalsak şimdiden.. Kimin şeytan taşlamak için kaç taşı var cebinde.. Her günaha bir taş!
30 gün, otuz kötü huydan kurtulmak için otuz taş atalım şeytana..
Şeytan taşamaya var mısınız?.. Mina’ya gitmeyi beklemeden de şeytan taşlayablirsiniz..
çünkü şeytan sadece Mina’da değil, kendi mahallemizde de dolaşıyor.. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi