D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Başbakanı yakınlarından korumak!

Başbakanı yakınlarından korumak!

Başbakanlıktaki “böcekler”den ötürü yakın korumaları şüpheli olarak gözaltına alındılar. Sözlüklerimizde “böcek”in “küçük gizli dinleme cihazı” anlamı henüz yok! Demek ki, Başbakanımız hem makamında, hem de evinde gizlice dinlenmiş, hem de en yakınında bulunan korumaları tarafından... Konu mahkemeye intikal etti, bir şey söylemek mümkün ve doğru değil. Şüpheliden sonraki safha, zanlı ve sanıktır. Daha ötesi ise mahkemenin kararıyla ortaya çıkar. 

Düşmanın en yakında olması, işin raconu gibidir. Yakından takibi, dinlemeyi en yakında olanlar şüphe çekmeden en mükemmel yapabilir. En yakında bulunanlar suikast için kullanılır. Tarih boyunca olan budur. 

Eğer suçları sabit olursa, yakın korumalarından Başbakan’ın korunması gerektiği kesinleşecek. Güvenlik dikkat demektir, her zaman teyakkuz halinde olmak gerekir. 

Konunun kriminal tarafı bizi fazla ilgilendirmiyor. Bizim asıl üzerinde duracağımız, bütün devlet yönetimlerinde şikâyet konusu olan, yüksek yöneticilerin yakınında bulunan kişilerdir. Bunlara “çevre”, “etraf” gibi isimler verilir. Her dönemde güç kazanan böylelerine bulaşılmamaya çalışılır. Atatürk döneminde böyle bir “mutad zevat” vardı. Bunlardan bazılarının neler yaptıkları ve yaptıklarının nasıl örtbas edildiği veya görmezden gelindiği, hatıra kitaplarında ayrıntılı olarak okunabilir. 

Başbakan’ın yakınında bulunanlar resmi sıfatlara sahip olabilir veya olmayabilir. Neticede onunla en fazla görüşen, bir çok konuda işini kolaylaştıran, emirlerini ifa eden kişilerden söz ediyoruz. Başbakan bunlara güvenmektedir. Bu zevat da bu güvene dayanarak işlerini yürütmektedir. 

Bu yapı içinde, Başbakan’ın iradesi ile zaman zaman etrafın iradesi karışır. Yakınlar başbakanın iradesi imiş gibi göstererek kendi gemilerini yüzdürebilirler.

Yakın çevre, “etraf” bir süre sonra kendi iradesi ile başbakanın iradesinin ayrıştırılmasını önlemek için ilişkiler ağını düzenler ve bu arada bir zamanlar yüksek yönetici ile sık görüşen, gerektiğinde görüşlerini ifade ederek devletin, ülkenin çıkarına hizmet eden kişileri saf dışı ederler. Yüksek yönetici, bir koza ile sarılmış gibidir. Bu kozayı delip geçmek gittikçe güçleşir. 

Elbette Türkiye’nin Başbakanı bu kozayı delip geçebilecek bir yapıdadır. Fakat şartlar, hızlı akan gündem, süreklilik arzeden işler bu konularla uğraşmaya fırsat vermez. Ancak bazı patlak vermeler çevrenin gözden geçirilmesini gerektirir. Eğer buna mahal verilmiyorsa, işler yürür. İşler yürürken de at değiştirilmez! 

Başbakan’ın yakın korumaları, bu hadise patlak vermeden önce onun etrafında bir koruma ağı örmüşlerdi. Önüne geleni iterek kakarak vazifelerini yaparlar ve bu da çok anormal karşılanmazdı. O zamanlar “sayın başbakan bunlar sizi korumuyor, aksine korunacak hâle düşürüyor” deseniz de kimseye sesinizi duyuramazsınız. Ya bugün? Onlar şüpheli! Belki de yarın sanık olacaklar ve öbür gün de suçlu!

Başbakan yakın korumaları dışında yakın çalışma arkadaşları, çevresi üzerinde de düşünmelidir. Çevre değişikliği her zaman yararlıdır. Yakın çevredekiler devletin başka kademelerinde görevlendirilerek ödüllendirilebilir. Devlette süreklilik, hizmette süreklilik esastır, personelde süreklilik ise şart değildir. 

Bugün bazı yönetim zaafları kolaylıkla görülmeyebilir. Yarın bu zaaflar daha açık olarak ortaya çıkacak ve o zaman bu zaafların yakın çevreden kaynaklandığı daha açık olarak anlaşılacaktır. 

Yakın çevre, korumalardan sonra Başbakan’ın etrafında ikinci bir ağ örmüştür. Bu ağı delip geçerek Başbakan’a ulaşmak imkânsız hale getirilmiştir. Başbakan’a bizzat ulaşmak bir yana, kimi zaman bir cümlelik mesaj bile ulaştırılamaz. Başbakan da işlerin tabiî seyrinde gittiğini düşünerek yoluna devam etmektedir. 

Ezcümle söyleyeceğimiz şu: Sayın Başbakan yakın korumalarından korunma dışında yakın çevresinden de korunmanın tedbirini almalıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi