Ekmeleddin Bey Üzerinden Babasından Öç mü Alıyorlar
Baştan belirteyim, “Mikser ittifak” tarafından Ekmeleddin Bey’in aday gösterilmesiyle bir sıkıntım yok.
Ferasetini ve aklını kaybetmemiş her insan bilir ki, Ekmeleddin Bey’in aday gösterilmesi, son yılların en büyük komedisidir.
Burası da derdim değil. Ekmeleddin Bey istediği yerden ve istediği partilerden aday olabilir, bu en doğal hakkıdır?
Hakkıdır ama “mikser ittifakının” beyefendiyi aday göstermesindeki esas sebep nedir?Müslüman kimliğinin ön planda olması değil midir?
Millete karşı, “Bakın biz de Müslüman birisini aday gösterdik” demiyorlar mı? Hah işte burası çok çirkin ve yakışıksız.
¥
Neyse söyleyeceğim şu:
Ekmeleddin Bey’in bu mikser takımı tarafından aday gösterilmesini “teveccüh” diye karşılaması babasına karşı büyük saygısızlıktır.
Lafı uzatmayacağım ve Ekmeleddin Bey’in kimlerle iş tuttuğunu anlatmak için merhum babasının konuşmalarından pasajlar aktaracağım.
Sayın İhsanoğlu belki babasının bu sözlerini ilk defa duyacak olabilir. İsterse sözlerinin yer aldığı kitabı kendisine ulaştırabilirim.
Rahmetli Yozgatlı İhsan Efendi, 1940’lı yıllarda Mısır’da yaptığı sohbetlerde Masonlarla ilgili şöyle der:
-“Masonların içyüzü, bugünkü gibi belli olmamıştı. Gizli bir teşekküldü. İçyüzlerini açıklayıcı fazla eser yazılmamıştı.
Kendilerini sulh taraftarı, bütün insanları kardeş bilen, yardımsever bir kuruluş gibi gösteriyorlardı.
Bizimkiler de Müslümanların sıkıntılarına, dertlerine acaba bir fayda temin edebilir miyiz gibi bir iyi niyetle bu cemiyete girmişlerdi.
Fakat Cihan harbinden sonra, bütün bu felaketleri, dönen dolapları gördükten sonra halen bu Masonluktan medet ummak, onlara katılmak, büyük bir günahtır.
Öyle ki bu günahın tövbesi olmaz, derim.”
Evet, tekrar edelim. Masonluktan medet ummak, onlara katılmak, büyük bir günahmış ve bu günahın tövbesi olmazmış.
¥
İhsan Efendi yine Mısır’da Mehmed Akif üzerine sohbet ederken, Akif’in yurdundan uzakta yaşamaktan büyük azap duyduğunu ve sarsıldığını anlatarak şöyle der:
-“Evet, sarsılmıştan ileri perişan haldeydi. Memleketin başına gelenler, Akif Bey’e çok tesir etmişti.
Bizler bile perişan olmuşken, Akif gibi bütün ömrünü dinine, vatanına hizmete vakfetmiş bir fikir adamı, hassas bir şair ne kadar ızdırap çeker, bir hesap edelim.
Memleket yangın içinde, hergün bir inkılâp, hergün bir inkılap! Değişmeyen bir şey kalmamış. Memleket kimlerin elinde? Kimler hain olmuş, kimler vatansever? Bunların Akif Bey’e nasıl tesir ettiğini bir düşünmeli.”
Yine İhsan hocanın Mısır’daki Türk talebelerine bir başka ikazı şöyle:
-“Çocuklar ben sizi İslamiyet’e ihlas ile pek çok hizmetler etmiş; bu yüzden de bütün kötülerin düşmanlığını üzerine çekerek, başına birçok felaketler sarılmış olan, kendi memleketimiz için hazırlamak istiyorum.”
Siz şimdi gelin, böyle bir babanın oğlunun, nerede kimlerle durduğuna bakın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.