Türkiye Darü’l-harp midir, Darü’l-İslâm mı?
Bendeniz fakih ve müftü olmadığım için bu konuda fetva vermeye yeltenmeyeceğim.
Mesele konu muhtelefün fihtir. Darü’l-harbtir diyenler vardır, aksini iddia edip her şeye rağmen darü’l-İslâmdır diyenler de vardır. Bu sahada konuşmak hakkına sahip bazı kimseler ise darü’l-fetrettir demişlerdir.
Darü’l-harbtir diyenler, ellerinde imkân varsa hicret etmekle mükelleftir. Hem darü’l-harb diyecek, hem yan gelip yatacak, böyle bir şey caiz midir?
Her üç şıkta da, bu ülkede yağmacılık, hırsızlık, soygun, talan yapmak asla caiz değildir.
Türkiye darü’l-harbtir binaenaleyh burada ganimet toplanabilir diyenler İslâm fıkhının, Ahmedî Şeriatın ve İslâm ahlâkının kabul etmediği yanlış bir yol üzerindedirler.
Burada birtakım karıları cariye olarak kullanmak caizdir diyenler sapıktır.
Efendiler!.. Küffarla cihad mı yapıyorsunuz ki, ganimet toplayacaksınız.
Hem İslâm’a göre ganimetin toplanmasının ve taksiminin usul ve kaidesi vardır.
Birtakım adamlar ganimet toplamayı hırsızlıkla bir tutuyorlar. Bu ne büyük sapıklıktır!..
Müslümanların canları, malları, ırzları birbirlerine haramdır/kutsaldır.
Devlet başka şeydir, düzen/sistem başka şey.
Biz Müslümanlar elbette kötü düzene karşıyız, onun yerine hak ve âdil bir düzen istiyoruz ama düzen bozuk diye devlete düşmanlık etmek, devlet bütcesini ve mallarını yağmalamak, zimmetine geçirmek İslâm ahlâkı ve şeriatı ile kabil-i te’lif bir şey değildir.
Devletin, belediyelerin bütçelerini yağmalayan, çeşitli yollarla zimmetlerine geçirenler azılı fâsık ve fâcirlerdir.
Kara ve haram servet edinenler salih değil, fâsık ve âsidir.
Müslüman her hâl ü kârda doğru ve dürüst bir insandır.
Savaş dışında hile, hud’a, aldatma, kandırma yapılamaz.
Devleti çarpacak, belediyeleri çarpacak, bin türlü eğrilik ve yamukluk yapacak, her fırsatta zimmetine geçirecek ve sonra mücahid olacak.Yok canım... Böyleleri mücahid değil, mütecâhid/mücahid taslağıdır.
Hırsızlık başka şeydir, mücahidlik bambaşka bir şeydir.
Müslüman, mal ve servet konusunda şeffaf ve temiz bir kimsedir.
Müslüman ölür, fakat haram yemez.
Bırakın haramı, Müslüman şüpheli kazançlardan bile uzak durur.
Müslüman, helâl ve temiz kazançlar konusunda bile sınırları aşmaz.
Türkiye darü’l-harbtir, burada her halt yenir...Bu fetva ve ruhsat şeytandan alınmıştır.
Rahman ve O’nun Habercisi ve Elçisi bize dosdoğru olmamızı emr ediyor. Kur’ân, “Sana nasıl emr olunduysa öyle dosdoğru ol!..” emrini bize açıkça bildirmiştir.
Şahıs veya topluluk adı vererek kimseyi itham etmiyorum, suçlamıyorum. Buna hakkım yok.
Yüce İslâm dinine, bu ülkeye, bu halka, devletimize hizmet eden (bozuk düzene değil) herkese teşekkür ediyorum, minnet duygularımı sunuyorum.
Türkiye’yi soymayanlar, hırsızlık etmeyenler, bütçeleri hortumlamayanlar, nepotizm yapmayanlar, haram yemeyenler, ihalelere fesat karıştırmayanlar, işlerden komisyon almayanlar; tek kelimeyle temiz, şeffaf ve salih Müslüman hizmetkârlar üzerlerine alınmasınlar. Allah’ın yardımı onların üzerine olsun. Kalplerimiz ve hayır dualarımız onlarla beraberdir.
Malachie Kehanetlerine Göre Bugünkü Papa Sondan İkinci Papa’dır
Yahudilikten Katolikliğe dönmüş kâhin Nostradamus’u duymayan yoktur. Acayip ve arkaik bir Fransızca ile dörtlükler yazmış, gelecekte olacak hadiseleri kapalı bir lisan ve üslupla anlatmıştır. Bu konuda şimdiye kadar binlerce kitap yazılmış, türlü yorumlar yapılmıştır.
Bir de Malachie kehanetleri vardır. İrlandalı bir rahip olan bu zat, asırlar boyunca gelecek papaların listesini yapmıştır. Onun listesine göre bugünkü 16’ncı Benoît sondan ikinci papadır. ölümünden sonra Romalı Piyer adında son Papa tahta oturacak, dehşetli hadiseler ve savaşlar olacak, Piyer rahiplerin cesetlerine basarak Roma’yı terk edecek, Hıristiyanların kutsal şehri tahrip edilecektir.
Katolik kilisesinin yıkılması, papalığın son bulması ve Roma’nın tahribiyle birlikte Teslis inancı (Trinitarianisme=Baba,Oğul, Ruhulkuds) de tarihe karışacaktır.
Bugünkü Papa 2005’te 78 yaşında iken Vatican tahtına oturmuştur. Şu anda 80’ini geçmiştir. Her faninin başına gelecek ölüm ona geldikten sonra, Malachie’ye inanılacak olursa sonuncuPapa seçilecek ve bundan sonra dünyayı ve insanlığı sarsacak korkunç ve dehşetli hadiseler, feci savaşlar, katliamlar gerçekleşecektir.
Yabancı dil bilenler Malachie kehanetleri konusunda internetten bol bilgi edinebilirler.
Yukarıdaki kısa bilgileri, meraklıları tatmin etmek için yazmış bulunuyorum. Bunlar olacak diye bir iddiam yok.
Kendim inanıyor muyum?.. İslâm’da kehanetlere ve kâhinlere inanmak yoktur.
Bu söylenenlerde gerçek payı olabilir mi? Bir kısmının vuku bulması mümkündür. Bunlara istidrac denir.
Katolik kilisesinin ve Papalığın başına bir takım felâketlerin gelmesi beklenir. çünkü hem dinlerarası diyalog diyorlar, hem de Peygamberimize saldırıyorlar. Bizzat Papa, Resulullah Efendimize dil uzatmıştır. Eskiden karanlıklar vardı, Haçlı seferleri yapılıyordu. Zamanımızda bu gibi saldırılar hiç affedilemez.
Teslis inancı son iki bin yıllık tarihin en büyük yanlışıdır.
Elbette bir gün gelecek, bu yanlıştan dönülecektir.
Diyalogçuların “üç İbrahimî din vardır” iddiası safsatadan ve sapıklıktan başka bir şey değildir.
Tarih boyunca olduğu gibi, bugün de tek İbrahimî din vardır ve o da Tevhid dini İslâm’dır.
Mehdi gelecek, İsa aleyhisselâm nüzul edecek (inecek), büyük savaşlar olacak, çok insan kırılacak. Sonunda dünyaya Tevhid inancı hakim olacaktır.
Birtakım reformcu ve modernist ilâhiyatçılar inkâr etseler de...
(Portekiz’de cereyan etmiş Fatima kehanetlerinden de, konu açılmışken bahsedeyim. İddiaya göre Fatima’da Hazret-i Meyrem, küçük çoban kızına gelecekte olacak üç hadiseyi haber vermişti. Bunların üçüncüsü Vatikan tarafından açıklanmadı. Daha doğrusu açıklanamıyor. Bu konuda hayli yazı okudum. Sanırım, Katolik dininin yıkılması ve Papalığın son bulması ile ilgili kehanetleri açıklamak istemiyorlar.)