Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kriz derinleşirken

Kriz derinleşirken

Filistin’deki krizin derinleşmesinin asıl sebebi İsrail..

İsrail bir süreden beri hem Kudüs hem de Gazze üzerindeki baskılarını ve tahriklerini sistematik bir şekilde artırıyordu..

Bu arada 3 İsraillinin kaçırılmasına misilleme olarak, bir Filistinli çocuk kaçırıldı ve zorla benzin içirilerek ateşe verildi ve vahşice öldürüldü.. Gerçeğin ortaya çıkmaması için önce cesedi vermemeye çalıştı, sonra çatışmalar tırmandı.. Gazze’de olaylar oldu, İsrail’in arkası arkasına düzenlediği saldırılara Filistin cephesinden cevap geldi. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Hayfa kentine ilk kez kendi geliştirdikleri ‘R 160’ tipi füzeyle, ayrıca Gazze’den, İsrail’in başkenti Tel Aviv ile Kudüs’e dörder “M 75” tipi, Aşdod’a ise 38 “Grad” tipi füzeyle saldırı düzenlediğini duyurdu.

Bu arada, İsrail’in Gazze’ye karşı yeni topyekun bir saldırı için hazırlık yaptığı ileri sürülüyor. Bunun için de İsrail, tüm dünyadaki yedekleri askere çağırdığı ve Türkiye’den de çok sayıda çifte pasaportlu yedeğin İsrail’e gitmekte olduğu haber veriliyor..

Daha tehlikeli senaryolar da konuşuluyor bu arada.. İsrail ve Suudi Arabistan geçtiğimiz günlerde hangi maksatla bir araya geldi aceba.. Diyorlar ki, İsrail, çatışmayı yayıp, Filistinlileri Ürdün’e gitmeye zorlayacak. Ürdün’de Suriyeli ve Filistinliler ayaklanacak ve Kral Hasan İsrail ve Suudileri yardıma çağıracak, İsrail’in gözetiminde, Filistin topraklarındaki Filistinliler Ürdün’e iskan edilecek. Bu eski bir hikaye.. Filistin topraklarının Filistinlilerden arındırılması için Ürdün istepne olacak kullanılacak..

Bu senaryo Türkiye’nin Irak, Suriye, Mısır ve Libya’ya odaklandığı zamanda, tam da Cumhurbaşkanlığı seçimleri arefesinde uygulamaya konuyor.. Bu bilgiler ışığında Ekmel beyin durduk yerde Filistin konusunda Türkiye’nin tarafsız kalması gerektiği yönündeki açıklamaları ayrı bir anlam kazanıyor..

Görünen o ki, Türkiye’nin önümüzdeki beş-on yılında bölge sorunları ve uluslararası ilişkiler en temel ve en öncelikli sorunları olacak ve bu da Türkiye’nin yeni başbakanının kariyeri açısından önem taşıyor olacak..

Mısır’da darbenin yıldönümü dolayısı ile protestolar devam ediyor. Libya’nın doğusundaki askeri yönetim ise varlığını sürdürüyor..

Irak’ta da kriz giderek derinleşiyor.. Musul’da IŞİD hem Kürtlerle, hem de Nakşi ordusu ile çatışmaya girdi..

IŞİD bölgede istenmeyen, yalnız başına hareket eden bir güç haline geldi. Suriye’de PKK ile, Musul’da Kürtlerle ve Nakşilerle, Bağdat çevresinde Irak ve Irak Şii yönetimi ile çatışıyor.. Kürtler ve Nakşilerle olan çatışmalara, Sünni Arap Aşiretleri destek vermiyor..

Suriye Irak sınırı fiilen ortadan kalkmış durumda..

Yakın gelecekte, Biat, Hilafet tartışmaları IŞİD içinde bölünmelere yol açabileceği gibi, Sünni aşiret reisleri ile IŞİD arasında bölünmelere de sebeb olabilir..

IŞİD’in liderliği ile ilgili ortaya atılan iddialar da zaten bölgede değişik spekülasyonlara yol açmış durumda..

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları karşısında, bölgede merak edilen bir diğer konu da, Suriye’deki savaşçıların bu konuda nasıl bir yol izleyecekleri ile ilgili.. Aynı şekilde Türkiye, İran, Lübnan Hizbullahı ve IŞİD’in bu konuda takınacakları tavır..

IŞİD’in arkasında Sünni Arap aşiretleri vardı. IŞİD’in yanında Saddam’ın gizli ordusu, Cumhuriyet ordusu vardı..

IŞİD’in ses getiren eylemleri, Özgür Suriye Ordusu’ndaki bazı küçük Selefi grubların IŞİD’e katılmasını sağladı.. Yine bölgeden çok sayıda savaşçının diğer grublardan ayrılarak IŞİD’e katılmaya başladıkları iddia ediliyor. Bu süreç IŞİD içinde yakın gelecekte bir iktidar mücadelesine sebeb olabilir. Aynı şekilde aşiretler ve Saddam’ın Cumhuriyet ordusu ile ihtilaf yaşamasına sebeb olabilir.. Hatta Sünni Arap aşiretleri de hedef ve yöntem konusunda, silah ve para yönetimi, uluslararası ilişkiler konusunda birbirine girebilir..

Henüz IŞİD lideri Bağdadi’nin kim ve nerede olduğu bilinmiyor. Son olarak Hutbeye çıkan zatın, Saddam’ın daha önce Ürdün’e kaçan kızından torunu olduğu da iddia ediliyor. Kim neye inanacağını bilmiyor artık.. Saddam savaş günlerinde Ürdün’e kaçan, iddia doğru ise bu kişinin babasını öldürtmüştü..

Hızla büyüyen ve yayılan bir örgütten söz ediyoruz ve giderek çatışma şiddetleniyor ve bölgede süreç, geri dönüşü mümkün olmayan bir bataklığa doğru gidiyor..

Arap yarımadasında kim kimdir artık bilinmiyor.. Suudiler ABD ve İsrail’in yanında bu hesaplaşmada.. Ürdün İngilizlerin yanında.. Kuveyt Suudi Arabistan’ı izliyor. Basra kökenli bunlar.. Dubai de öyle.. Umman, aile olarak temiz olsa da, ABD-İngiltere çizgisinde.. Yemen zaten iç hesaplaşma yaşıyor.. Zenginleri Suudi Arabistan ve Dubai’de yaşıyor.. Katar, Bahreyn ve birkaç emirlik bu tezgahın dışında kalıyor..

Bölge yaz sıcağında, Ramazan’da kaynamaya devam ediyor..

Görelim Mevlam neyler.. Neylerse güzel eyler..

Ne olacaksa olsun bakalım. İnceldiği yerden kopsun.. Her gün ne olacak diye beklemektense, ne olacağını görelim.. Sonuçta bizi gören, duyan, bilen ve hüküm sahibi bir Allah var..

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi