Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Yahudi Karakteri

Yahudi Karakteri

Yahudi karakterini en iyi yansıtan temel kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Onları ve karakterlerini öğrenmek için en iyi kaynak başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere dini kitaplar ve kutsal metinlerdir. Yahudilerin karakteriyle ilgili en ince ayrıntılar Kur’an-ı Kerim’de mahfuzdur. Vakıanın da Kur’an-ı Kerim’i tasdik etmesi onun i’cazkar yönüne parmak basmakta ve temsil etmektedir. Kur’an icaz ve i’caz yani kısa, öz ve erişilmez yönüyle Yahudileri olduğu gibi ve gerçeği üzere tasvir etmektedir. Yahudilerin bu yönlerinden birisi kendilerinin de tasdik ve itiraf ettikleri gibi dünyaya olan sınırsız bağlılıkları ve düşkünlükleridir. Bu onları korkak, ürkek ve kırılgan kılmıştır. Milli egoları ve korkaklıkları onları gettolara sığınmaya zorlamış ve itmiştir. Gettolara hapsetmiştir. Geldikleri yeri de yani kurdukları İsrail devletini de kocaman bir getto haline dönüştürmeyi başarmışlardır. Tabir caizse imam bildiğini okur, Şöyle bir mukayese yapmak mümkündür. Gazze’yi dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline çevirdiler. Lakin kendileri de İsrail’i duvarlarla tecrit ederek modern bir getto devleti haline getirdiler. Utanç Duvarından sonra Gavr-ı Ürdün denilen Ürdün sınırına da bir duvar örmek istiyorlar. Mısır ile Gazze sınırına da benzeri bir duvar inşa etme emelleri var. Belki Sisi onların bu taleplerine kulak asabilir. Bu, Filistinlilere ve Gazzelilere yaptıkları aptallıklarından ve akılsızlıklarından bir örnektir. Kur’an-ı Kerim alt alta iki ayette onların akılsızlıklarına temas ediyor. Bu ayetlerden birinde haklarında ‘la yakilun’ ibaresi kullanılıyor. Akıl etmedikleri ifade ediliyor. Diğer ayette ise ‘kavmun la yefkahun’ ibaresi geçmektedir. Bu da anlayışlarının kıtlığına ve idraksizliklerine delalet etmektedir. İdraksizler topluluğudur. Kur‘an beyanıyla akıl fukurası bir kavimdir. Bunu Gazze’ye muamelelerinden bile çıkartabiliriz. Gazze’den çekilmelerine rağmen sürdürülemez ablukayı devam ettiriyorlar. Yanlışta temadi ederek kendilerini yıpratıyorlar.

Bu da iki de bir Gazze’ye müdahale etmelerine yol açıyor ve bunun üzerinden çevreleriyle zıtlaşıyor ve düşmanlık üretiyorlar. Kendilerini düşmanlık çemberi içine çekiyorlar. Buna mukabil, Gazzelileri daha fazla biliyorlar ve çetin ceviz haline getiriyorlar. Halbuki kontrollü bile olsa ablukanın kaldırılması Gazze’de siyasi iklimi yumuşatacaktır. Gazze’nin ablukadan kurtulması ve gelişmesi ve kalkınmasıyla birlikte Filistinlilerin kaybedecekleri şeyler olacak ve bu durumda İsrail’le münasebetlerinde daha dikkatli davranacaklardır. Lakin İsrail muhkem kuşatma ile birlikte Gazzelileri kaybedecekleri bir şey olmayan kitle haline getiriyor. Obama gibi siyasi tefeci ve tamahkar Amerikalılar da İsrail’i bir şey diyemiyor, dizginleyemiyor ve bu suretle sonunu hazırlıyorlar. Eblehlik ve siyasi körlükle birlikte İsrail kendi kendini kuşatıyor. Sonunda da akrep refleksiyle kendisini bitirecektir. Kur’an-ı Kerim gaybi i’cazıyla birlikte bizlere Yahudilerin toplu halde Müslümanlarla ancak müstahkem kaleler ve beldelerin ardından savaşabileceklerini ortaya koyuyor. Müstahkem kaleler arkasına sığınmış olarak ya da duvarların arkasına gizlenerek savaşabileceklerine temas etmektedir. Bu şıkların dışında ‘Sizinle savaşamazlar’ ibaresi bisetten kıyamete kadar cari ve geçerlidir. Bugün İsrail bütün sınırlarına duvar örmeyi tasarlamaktadır. Bu getto refleksidir. İkinci olarak Kur’an bize aralarındaki çekişmenin şiddetli olduğunu haber vermektedir.

Yahudiler komploculuk yapmakla suçlandıklarında hemen irkilirler ve savunma hattına geçerler. Halbuki son sıralarda bizzat İsrail Başbakanı Netanyahu ortaklarını kendisine karşı komplo kurmakla suçlamıştır. Bunların başında da Dışişleri Bakanı ve İsrailli baltacı Avigdor Lieberman gelmektedir. Lieberman’ın gözü Netanyahu’nun koltuğundadır ve bunu gizleme gereği bile duymamaktadır. Artık İsrail’de Rusça konuşan birinin başbakanlık makamına gelmesinin vaktinin geldiğini söylemektedir. Açıkça kendisine işaret etmektedir. Netanyahu’ya karşı komplonun diğer ayağını da Naftali Benett temsil etmektedir. İsrail Kur’an-ı Kerim’in haber verdiği gibi parçalanmış bir toplumdur ve bu nedenle de yıllardır ülkeyi koalisyon hükümetleri yönetmektedir. Aralarındaki ilişki de sanılanın aksine sorunludur. Kur’an-ı Kerim onların akılsız ve korkak olduklarını beyan eder. Bu dünyaya tutkuları nedeniyledir. Sadece akl-ı maaşla düşünür ve hareket ederler. Bu ise diğer ve iç ve deruni gözlerini ve basiret gözlerini bağlıyor, köreltiyor. Basiretleri bağlı olduğundan Gazze’ye yönelik olarak makul bir politika yürütemiyorlar. Bir de kendi seciyelerini Filistinlilerin üzerine yıkıyorlar. Hamas’ın insan kalkanı arkasına sindiğini ve saklandığını ileri sürürken Kur’an onların duvarların ve müstahkem kale ve beldelerin arkasına sığındıklarını haber verir. Bugün olduğu gibi. Demir kubbe de aslında göğe doğru uzanan ve örülmüş bir duvardır. Gök duvarıdır. ‘Allah’ın seçilmiş milleti’, Allah’a ulaşmamak için her çareye başvuruyor her yolu deniyor. Ya lil ar! Ne ayıp!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi