Nefisle vicdan arasındaki sırat köprüsü
Akçakale Süleyman Şah Konaklama Tesisleri’ndeki mahalleleri dolaşırken şu söz düştü dilime.
“Aziz milletimiz; nefisleriyle vicdanları arasındaki sırat köprüsünde, şeytanı bile pesettiren ‘çatıcıların’ oyunlarını bilmekte ve kimlerin iyiliklerde bulunduğunu görmektedir.”
Evet, arkalarına dünyayı değil, ahireti alarak yürüyen ve ancak imanlarının gereği; memleketimize, milletimize ve dahi dünya mazlumlarına sahip çıkan insanlar, “nefisleriyle vicdanları arasındaki sırat köprüsünü geçebilirler.”
İşte bu köprünün önemli ayaklarından birisi, Perşembe ve Cuma günleri anlatmaya çalıştığım Süleyman Şah Konaklama Tesisleri’nde kalan Muhacir Ensar kardeşliğidir.
Akçakale Kaymakamlığının tesislere dair çıkardığı derginin adı da “Biz Kardeşiz” ismini taşımakta.
Tesislerdeki icraatlardan etraflıca söz etme imkânı bulamadım ama Akçakale Kaymakamı Eyüp Fırat’ın dergide yer alan yazısındaki şu cümleler, sanırım anlatır.
•
“Herkesin ve bütün dünyanın malumu olduğu üzere, sınır ve kardeş ülkemiz olan Suriye’de, acımasız ve orantısız bir savaş yaşanmaktadır.
Hiçbir etiği muhteviyatında bulundurmayan ve haklı meşru insani taleplere kulak tıkayan bu cihette eleştirilmeye dahi tahammül göstermekten yana nasipsiz olan Suriye yönetiminin neden olduğu bu savaş, en az Suriyeli kardeşlerimizin vicdanlarında bıraktığı hasar kadar bizim de vicdanlarımızda tarihi ve izahı mümkün olmayan deruni yaralar açmıştır.
İşte bu anlayış ekseninde binlerce yıllık geleneği olan bir kültürün varisleri olarak bizler, mazlumdan ve haklı olandan yana tavır alarak, Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı açtık.
Ekmeğimizi aşımızı paylaştık, devlet ve millet olarak sahip olduğumuz her türlü imkanımızı, bu kardeşlerimizin rahatı ve travma yaşamış olmalarından dolayı rehabilite edilebilmeleri için seferber ettik.
Çünkü bugün onlar “Muhacir” konumuna düşmüşlerdir. Öyleyse bu durumda bizlere de yakışan“Ensarlık” vazifesidir.
Bütün çağlara hitap eden bir inancın ve kültürün temsilcileri olan milletimiz ve ecdadımız, her zaman Hak’tan ve haklıdan yana tavır almıştır. Ki bugünün idrakinde bizlere düşen, inançlarımızın doğrultusunda ecdadımıza layık olma günüdür.”
•
Evet, Kaymakam Eyüp Fırat’ın da dediği gibi ve bizim de görebildiğimiz kadarıyla Muhacirlerin bir eksiği yok. Tek özlemleri; işlerine, evlerine, topraklarına dönebilmektir.
İnşallah o günler gelecektir. Kimse yerinde kalıcı değildir. Tarih boyunca insan hareketinin en çok yaşandığı yer Mezopotamya’dır.
Bu harekette hep “Hak’tan ve halktan” yana olanlar kazanmıştır. Mezopotamya’dan niceFiravunlar geçmiştirama Peygamberler diyarıdır.
•
Unutmadan yazayım, tesislerin güzel yanlarından birisi de sağlık hizmetleriydi.
Beş adet çok amaçlı çadırlardan oluşan Sahra hastanesinde bir acil, bir çocuk, diş, göz ve bir dâhiliye olmak üzere 5 poliklinik bulunmakta.
50 yatak kapasiteli hastanede; 5 doktor 19 hemşire, kamu çalışanıyla 60 hizmetli ve tercüman görev yapmakta.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.