Keşke evet diyebilsem
Soru yürekleri dağlayan cinsten, cız ettiren, kanatan, yakıp kavuran, yaktıkça da insanlığın, bitişine, kul olmuşluğuna şahidlik eden cinsten. Soru, dünyayı başımıza yıkan cinsten. Adam diye ortalıklarda dolaşan bizlerden, yeryüzünü emin adımlarla arşınladığını düşünen her birimizden hesap soran cinsten.
Bir topluluk ki, bir grup ki, bir ümmet ki, bir vücudun uzuvları gibidir, keza birinin acısı, diğerinin acısıdır, olmalıdır, biri ağladımı diğeri de ağlamalıdır, birinin kanayan yarası, diğerininkidir, biri açken yatan onlardan olmaktan men edilmiştir, bu manzara karşısında dilsiz şeytanlara dönüşünü kendine bile açıklayamamaktadır. Açıklayamayacaktır....
Her birimiz bu utançtan payımıza düşeni yaşayacağız. Hem bu diyarlarda hem de öteki dünyada. Sesimizi ne kadar yükselttik, yaraları ne denli sardık, seferber mi olduk ve yahut kaçtık mı, vurdumduymazlık içinde arkamızı mı döndük, yok mu varsaydık...hesabını vereceğiz...
Yirmi beş gündür İsrail katliam yapıyor. Bir gazeteci, burada gördüklerimi hiçbir yerde görmedim, diyor. Irak’ı gördüm, Suriye’yi gördüm, ama Gazze’de gördüklerimi hiçbir savaş zonunda görmedim diyor, isyan ediyor. Analar diyor, en çok onlar içimizi parçalatıyor. Ana ki, kendi yaralı, kendi kanıyor, evladının derdine düşmüş, Şifa’ya koşuyor. Şifa ki çoktan bombardıman altında, küçük cesetler arasında evladını arıyor. Morgu çoktan tıka basa dolan hastane, derin donduruculara yönlendiriyor Gazzeli anneleri. Bir dondurucu, bu kadar mı taşır içinde! Hani! hayat normal olsa, açıp da içinden dondurma alacağınız, derin dondurucu... İşte onlarcası şimdi Filistinli bebeklerin, son durağı... Küçük cansız bedenler üst üste böyle mi istif edilmek zorunda kalır... Taş üstünde taş kalmayan Filistin’de belki de en emin yerdir derin dondurucu mevta için. Kabirde bile rahat bırakılmayan Filistinli, belki orada dondurur acısını...
Kadın, çocuk ve bebek; İsrail, Filistinlilerin hepsini katlediyor. Hiç ayırım yapmadan, genç yaşlı, büyük küçük demeden, hepsini parçalıyor. Yarı canlı bedenler hastaneye mi getirildi, orayı da bombalıyor. Cenazeler kabristana mı taşınıyor, acımasızca bombaları bırakıyor. Gazze’de ölülere bile rahat yok, İsrail’den. İsrail, İsrailliğinin gereğini yapıyor!
Okul demiyor vuruyor, hastane demiyor havaya uçuruyor. Sivil mivil demiyor aileleri yok ediyor. Soykırım bu değilse nedir dedirtiyor...
Ölü sayısı iki bine, yaralı sayısı on binlere çoktan ulaşmışken İsrail ateşkes delmekte maharet sergiliyor. Güya dünya liderleri utanmadan susuyor....
Soru çok acı! Acı ötesi! “Ben büyüyünce elim de büyüyecek mi?!”...evet beyler, bu soruyu kim almak ister....buyurun lütfen.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.