Nerede kalmıştık?
Evet, Vakit okurları ile Umreden döndük.. Bu seyahate birlikte çıktığımız kardeşlerimiz, Vakit okurlarına teşekkür ediyorlar ve haklaırnı helal etmelerini istiyorlar.. Vakit okurlarının temsilcileri olarak Vakit okurları adına bu görevi yaptıklarını düşünüyorlar, Vakit gazetesi ve okurları için de bol bol dualar ettiler. Kardeşlerimizin sizlere selamları var..
Buradan giderken Ergenekon vardı gündemde, bir de Gürcistan konusu..
Her iki konuda da tırmanma devam ediyor.. Her iki konuda da geri adım atılması zor.
ABD, AB ve NATO Gürcistan konusunda ısrarlı.. Rusya da kararlı. Bu arada NATO bölgeye yeni savaş gemileri göndermeye devam ediyor..
Kıbrıs’ta, Suriye’de de sular ısınıyor..
Dikkat ederseniz, Ergenekon konusunda NATO ülkeleri Türkiye’ye açık ve sıcak bir destek vermiyor.. Yani ellerindeki bilgi ve belgeleri paylaşmıyorlar.. Örtülü bir şekilde ise Ankara’ya destek veriyorlar ve bu işin üzerine gidilmesini istiyorlar..
Sanırım herkes bu işlerde kontrolün kaybedilmesinden korkuyor. Kontrollü bunalım stratejisinde merkezin kontrolü sağlaması şartı var..
Bu işler bıçak sırtı gidiyor. Bu işlerin artık üstü örtülemez, ama kontrol dışı bir gerilim ise işleri içinden çıkılmaz bir hale getirebilir..
Öte yandan da bu işler bu tempo ile sürdürülecek olursa, bu dava onlarca yıl sürebilir. Bu işler şuyuu vukuundan beter bir mesele haline gelebilir..
Bu arada çete de toparlanma, ellerindeki silahları ve kozları kullanma hesabı içindeymiş gibi gözüküyor.
Daha önce birlikte olup da şimdi yan çizen ya da itirafçılar arasına katılması muhtemel isimleri deşifre edebilirler.. O zaman bu kadroların hemen her yerde olduğunu göreceğiz.. AK Parti’nin içinde de varlar, radikal dini çevreler, tarikatlarda da.. Sanki olmadıkları yer yok gibi. Her yere sızmışlar.. Hatta Taraf gibi bu konularda iddiaları yeni bir yayın organında bile yer alabiliyorlar..
Burada sanıyorum ABD, AB ülkeleri ve NATO’nun tavrı önemli. Bu belayı başımıza soğuk savaş döneminde bunlar sardı.
Öte yandan İsrail faktörü ve Rusya faktörü..
Arada Amerikan seçimleri var. Bu arada Türkiye’de de Anayasa değişikliği ve yerel seçimler gündemde..
Şu birkaç gün içinde yeni Genelkurmay Başkanının göreve başlaması ile, TSK’nın bu süreçteki tavrı da netleşmiş olacak.
Koşaner’in, AB ülkelerini terörü gerekçe göstererek eleştirmesi, belli çevrelerin kaygılarını gidermeye yönelik bir çıkış gibi geldi bana..
Hele şu Ramazan bir geçsin. Ergenekon davası bir başlasın.. Okullar açılsın. Meclis tatili sona erip şu Anayasa değişikliği konusu yeniden gündeme alınsın, o zaman gelişmelerin yönü biraz daha netleşecektir..
Muhtemel bir kabine değişikliğinden söz ediliyor bu arada..
Amerikan seçimlerindeki adayların Ortadoğu politikaları da netleşecek sanırım bu günlerde..
Tabii seçim öncesi Bush’un İran’a yönelik muhtemel bir saldırı planı ile ilgili tartışmalar da Türkiye’de stresi artıracak gündem başlıklarından biri..
Rusya ile İran arasındaki yakınlaşma devam ederken, ABD’nin şiddetle karşı çıktığı İran’ın nükleer programına Rusya açık ve aktif destek veriyor..
Türkiye, Gürcistan konusunda ABD’nin yanında olsa da, İran konusunda arabulucu rolü üstlenmek ister gibi.. Suriye konusunda da Suriye’nin yanında..
Çin’in bu gelişmeler karşısındaki tavrı da herhalde şu günlerde netleşir. Olimpiyadlar bitti. Önümüzdeki günler Çin, siyasi gündemine geri dönebilir..
Öyle anlaşılıyor ki, Kafkasya sorunu önümüzdeki günlerdeki gerilimin odak noktasını oluşturacak.. Ve bu arada Montrö Anlaşması da yeniden bol bol tartışılacak.. Rusların sıcak denizlere inme çabaları da bu arada sıcak bir tartışma konusu olacak..
Gürcistan krizinin geleceği, sadece Gürcistan’ın değil, ABD-Rusya AB-Rusya ve NATO’nun geleceğini de tartışma konusu yapacak.. Balkanlar’da da sürpriz gelişmeler yaşanabilir.. Bu arada sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.