Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Başı zorla örttürmek boşanma sebebi sayılıyorsa...

Başı zorla örttürmek boşanma sebebi sayılıyorsa...

Bir koca, karısının başını zorla örttürürse, kadın boşanma davası açabilir ve boşanabilirmiş. Hukuk böyle buyurmuş. Tamam doğrudur. Bu bir insan hakkıdır.
Kadın başını örtmek istemiyorsa, kocası da zorla örtünmesini istiyorsa, kadın boşanma davası açmalı ve boşanmalıdır. Zaten iş bu noktaya geldiyse, o ailede huzur, Kaf Dağı’nın arkasında demektir ve her gece zehir zemberek geçiyordur.
Örtünme, İslâm’ın emridir. Günlük hayatını kendi aklı ile yönlendirebilen ve yöneten bir insan, Allah’ın emrine aykırı hareket etmek istediği halde, kocasının veya babasının zoruyla örtünüyorsa, zaten o örtünmeden kimseye bir hayır gelmez.
Ayrıca İslâm dininin de böyle zorlamaya falan ihtiyacı yoktur. Kur’an akıl sahiplerine, düşünenlere gelmiş bir kitaptır. Uyup uymamak, sevip sevmemek, inanıp inanmamak, kişilerin akıl, fikir ve düşünce kapasitelerine kalmış bir iştir.
Burada yapılması gereken; herhangi bir baskı ve zorlama olmadan, İslâm’ı bilen, bildikleriyle amel eden, amel ettikleriyle de kendisini kabul ettiren ehli insaf ve ehli ilim sahiplerinin, bilmeyenlere İslâm’ın güzelliğini ve doğruluğunu anlatmasıdır.
Anlatılanları anlama ve algılama yetisine sahip olan kişi veya kişilerin de bu tebliğ ve uyarılara inanıp inanmaması, uyup uymaması, tatbik edip etmemesi, o kişi ya da kişilerin inanç ölçülerine ve değer yargılarına kalmış bir şeydir ve kendi bilecekleri iştir.
Başı zorla örtünen kaç kadın vardır bilmiyorum. Bana göre bunların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. O da zorla baş açma hadisesi falan değildir, aile geçimsizliklerinde boşanmak için bulunan en hızlı ve geçerli bir yoldur.
Yoksa bir aile düşünün, her şeyleriyle iyi bir geçim içindeler, mutlu bir yuvaları var. Kadın kocasını, koca da karısını seviyor, nur topu gibi de çocukları var. Aile bireyleri birbirleriyle iyi geçiniyor ama bir gün adamın aklına karısının örtünmesi geliyor ve karısının başını zorla örttürmek istiyor.
Kadın da tutuyor, “Vaay, sen nasıl olur da benim başımı zorla örttürürsün” diye adliyeye koşuyor, dava açıyor ve kocasından boşanıyor. Yapmayın ya, kimse ama kimse böyle bir örnek gösteremez.
Eğer varsa bu işin içinde, bir yığın başka pislikler vardır. Ya kadın çamurdur, ya erkek çamurdur. İkisi de birbirinden kurtulmak istiyordur ve başka çıkar yol bulamayınca, getirip işi başörtüsüne bağlamışlar demektir.
Bizim toplumumuzun hiçbir kesiminde aile kavramını içine sindirebilen yuvalarda zorla baş örttürme işi, boşanma sebebi olarak hukuk tarihine geçmemiştir, geçmez de. Her şeyleri yolunda olduğu halde sırf zorla başını örttürme yüzünden boşanan bir aile varsa, bilinmelidir ki; gizli sebepleri vardır ve meseleyi başörtüsüne fatura etmektedirler.
Şimdi işe bir de aynanın diğer yüzünden bakalım. Örtündüğü halde başı zorla açılmak istenen kadınların durumu ne olacak. O zaman kadın boşanma davası açamaz mı? Açarsa hukuk nasıl bir yol izler acaba?
Zorla baş örtmeye dur diyen hukuk sistemimiz, başını örtmek istediği halde zorla örtünmeyi engelleyenlere ve engelleyen kanunlara karşı nasıl bir karar verir acaba? Türkiye’de inançları gereği örtünerek yaşamak isteyenler zor durumdadır, yoksa örtünmek istemediği halde örtünmeye zorlananlar değil.
Daha birkaç yıl öncesine kadar karısı başörtülü olduğu için terfi edemeyenler, sağa-sola tayinleri çıkarılanlar, işlerine son verilenler, fişlenenler, resmi veya özel kurumlara alınmayanlar, hatta bazı özel hastanelerde muayene edilmeyenler, restoranlarda bile yan yan bakılarak dışlananlar, okullara alınmayanlar gibi binlerce örneği yaşamadık mı?..
Çağ atlayalım biraz çağ, beyler bayanlar. Dünya küçüldü, bir köye döndü. Diğer dünyalılara böyle meseleler yüzünden rezil oluyoruz. Yeryüzünde insanların kıyafetleriyle, renkleriyle, etnik kökenleriyle, kültürel yelpazeleriyle bizden başka uğraşan kaç ülke var Allah aşkına?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi