Hollanda Birinci Dünya Savaşı sırasında tarafsız kaldı.  Kendisine göre nedenleri vardır. Zira savaş komşuları arasında (İngiltere-Almanya) cereyan etmiştir.  Şimdi Zaman’da yazan Hollandalı bir aklı evvel Türkiye’ye yol gösteriyor ve Obama’nın oluşturmaya çalıştığı ve BM Güvenlik Konseyinde teşekkül eden IŞİD karşıtı koalisyona davet ediyor!  Söz konusu ahmak Hollandalıya göre, Türkiye belirsizlik politikası izliyormuş ve pusulasını doğrultmalıymış!  O ve efendileri emredecek biz uygulayacağız! Tak şak durumu.   Şu yağma Hasan’ın böreğine bakın hele! Şimdi herkes bize IŞİD dersi verir oldu. Kendilerine neden Esat ve Maliki dersi vermezler acaba?  Önce temel sonra da türev mesele çözülmeli, değil midir? Türkiye 4 yıldır haykırıyor ama vicdanları bir türlü intibaha gelmedi.  IŞİD ahmaklar sürüsünden bir adam kalkıp bir gazetecinin kellesini ala mele’in nas (alenen) kesiyor ve dünya ayağa kalkıyor! İsrail akıllı bombalarla onlarca Filistinliyi bir anda ve arada öldürürken kimsenin sesi çıkmıyor, kılı kıpırdamıyor! Bu durumda ölümün sesini işitmiyorlar mı acaba?  Yoksa Fehmi Huveydi’nin ifadesiyle modern IŞİD İsrail yapınca kulağa hoş mu geliyor ne?   Yüzlerce Filistinli çocuk karşısında bir İsrailli çocuk ölüyor ve Netanyahu intikam histerisine tutuluyor.  İntikam histerisine kaptırıyor kendisini.  Bir kısmını varil bombalarıyla, bir kısmını da işkence altında; Esat çeyrek milyon insan öldürüyor, Obama istifini bozmuyor!  Ona göre, yanlış kurgulanmış bir savaş, üstelik laik ve ilaveten İsrail’in doğal müttefiki azınlık mensubu birisine el kaldırılır mı?  Irak daha doğrusu Sünnileri  ise mübah ve müstebah bir alanı temsil ediyor.   

Bu durumda Türkiye, IŞID ve karşıtı cephe karşısında nasıl bir tavır takınmalı? Elbette ahmaklar sürüsü olan IŞİD’e destek veremez. Ama cephe ile IŞİD arasında bir denge ve orantı da bulunmuyor. Üstelik bütün caniler, IŞİD’in cinayetlerini göstererek aynı cephede saf tutuyorlar.  Esat, Maliki ve varisleri, İran cephesi, İsrail, Putin ve Çin hepsi de aynı kazanda kaynıyor.  IŞİD iyi değil ama öteki cephenin günah galerisi daha büyük. Öteki cephe mutlak olarak daha kötü.  Üstelik IŞİD öteki cephenin günahlarının bir toplamı ve ürettiği bir türevdir.  Amerikan işgali ve üzerine Esat ve Maliki olmasaydı bugün ortalarda IŞİD denilen bir vakıa olur muydu?

•

Irak cehenneminin katmanları farklı olsa da kazanı tektir.  Irak cehennemini Dante’nin İlahi Komedya’sında Cehennem Katmanlarına benzetecek olursak; Bu skala biçimindeki cehennemin en alt katmanında Amerikalılar olsa gerek.  Ateşleri sol olsun! Pandoranın kutusunu onlar açtı. Arkalarından Şiiler ve Kürtler geliyor.  Dolayısıyla Amerikalıların hemen üzerinde şeytana külahını ters giydiren mezhepçi Şiiler yer almalı. Onların üzerinde de çağdaş şuubi damarı temsil eden; ırkçılık virüsünün son taşıyıcıları Kürtler olmalıdır.  Onların üzerinde de neoharici  eblehler sürüsü IŞİD’ciler olmalı. Burada en yalnız olanlar ise ahmaklıklarıyla cinler sürüsünü peşlerine takan IŞİD’ciler olmalı.  IŞİD’cilerin en büyük günahı ebleh sürüsü olmaları ve bu yüzden de sürüye kurt dadandırmalarıdır.  Ahmaklar karşısında insi şeytanlar korosuna karşı hangi yanda durmalı?  Sonunda yanlışa karşı doğru tarafı temsil edemeyen IŞİD’in kaybedeceğine göre en akıllı şey  ‘hel min mezid/daha yok mu’ diyen Cehennem yolcularının sayısını artırmaktır! Tamuya yakıt göndermeli!  Bunun için kimler yaparsa zayıf tarafa ikmal yapmalı ve en azından nitelikli silahlar vererek Amerikalıların hava gücünü kırmalı ve şeytanın diğer ortaklarını da cehennemin Irak katmanlarına postalamalı.  Şeytanların birbiri üzerinde tepinmesinden tek karlı çıkacak olanlar masumlardır. Hilebazlar ve düzenbazlar cephesi karşısında tek kazanacak hilesiz olanlar ve Asayı Musa’ya tabi olanlar olacaktır. IŞİD’ ı ortaya çıkaran faktör,  unsur ve faktörler ve zalimler bilcümle karşıt koalisyonda birleşiyorlar. Esat, Maliki ve varisleri, Putin ve Çin bunlar arasında. Bu koalisyona katılmanın gereği ne?  Dünyanın bütün canileri aynı safta.  Obama Suriye’de sağ gösterdi sol vurdu şimdi Irak’ta bizi arkasına dizmek istiyor.  Bizim basın da papatya falına bakıyor ve ‘Obama çağırdı, çağırmadı’ diye tempo tutuyor.   Obama Suriye’de söz verdiği halde yanımıza geldi, gelmedi diye bir dertleri yok ve hiç sorgulama zahmetine katlanmıyorlar! Basınımız  şeytanlar arasına katılmaya çok hevesli!  Tabiatını gösteriyor olmalı.

•

IŞİD’e karşı da Saddam’a kurdukları tuzak gibi bir tuzak kurdular. Saddam ani bir hamle ile Kuveyt’i ele geçirdi ve ardından baba Bush takımını ve ortaklarını toplayarak Saddam’ın üzerine çullandı ve bölgenin üzerine çöreklendi. Onun adımını oğul Bush tamamladı.  Yanlış hesap Bağdat’tan dönünce şimdi de karşımıza IŞİD denilen sürrealist yapıyı çıkardılar.  Sarkozy’nin Bingazi’ye yaptığını şimdi de Obama da Erbil’e yaparak çok küçük bir maliyetle yeniden başımıza kahraman kesildi! IŞİD’i gösterip bizi cepheye sevk ediyorlar!   Şimdi bu oyuna JOOST LAGENDIJK gibiler bizi de alet etmek istiyorlar (Today’s Zaman, August 22, 2014, Friday/Turkey’s ambiguity over ISIL has to stop). Bizim aklımız yetmiyor mu ya da akıllarını kendilerine saklasalar olmuyor mu?