Şeytan kümelerinden bahsetmek mümkündür. Irak’ta olanları ve yaşananları, Enfal Suresinin 37’inci ayetinin ışığında anlayabiliriz. Burada ‘feyerkumehu cemian’ ayeti bindirilmiş şeytan kıtalarının hepsinin topluca cehenneme salınacaklarını ve yuvarlanacaklarını ifade etmektedir. Azgın ve mütemerrit şeytanlar tabaka tabakadır. Yahudiler arasında olduğu gibi gönülleri birlik veya beraberlik içinde değildir. Buna rağmen cehennem yakıtı olmaktan kurtulamazlar. Temizler arasında ihtilaflar olduğu gibi pisler ve murdarlar arasında da ihtilaflar vardır. Ama toplamda küfür tek bir millettir. İman ehli de tek bir millettir. Şeytan kümeleri üst üste cehenneme atılacaklardır. Irak’ta Amerikalılar, Şiiler ve Kürtler ve IŞİD birbiriyle savaş pozisyonunda veya ayrı gayrı olsa da içlerinde tek bir grup bile hak ehli değildir ve Enfal Suresinin 37’inci ayetine muhataptır. Hepsi şeytanlıkta birbirinden daha mahir ve birbirinden daha azgındır.

Almanların 1976 yılından beri Türkiye’yi dinlediği ortaya çıktı. Bazı verilere göre bu dinleme yakın zamanın işi. Niçin? Bahanesi de Türk sınırının kevgire dönmesi ve cihatçılara yolgeçen hanı olması. Almanlar bu işe bu kadar meraklılar da niye döner cinayetlerine engel olmadılar aksine olayı maniple ettiler? Fiilleri mağdurların üzerine yıktılar! Daha kestirmeden söyleyecek olursak dinledikleri halde örtbas etmişler. Ya da Neonazileri koruyup kollamışlar. Bunların öteki bilgileri de aynı şekilde kullanmayacakları ne malum! O zaman onlar da dinlenmeyi hak etmiyor mu? Ya önce kendilerini dinlesinler ya da kendilerine çekidüzen versinler. Ziya Paşa bunlar için ne demiş: Anlar ki verir laf ile dünyaya nizamat: Bin türlü teseyyüb bulunur hanelerinde. Almanya böyle ya ABD? Dört yıldır Esat’a göz yumdu hatta kırptı ve kılını kıpırdatmadı şimdi IŞİD üzerinden ortaklık kuruyorlar. Bunlar cehennem katmanlarının iki şeytanından başka nedir ki? Ürettikleri IŞİD üzerinden ortak oluyorlar. Suriye halkına karşı kazandıkları zaman, olgunlaştı.

•

Esat ayakta kalmak için bölgeyi karıştırıyor. Cezayir İslamcılardan kurtulmak için başlarına kendilerinden gözüken çakma bir örgüt musallat etmişti. Bu GIA olarak biliniyordu. Sonunda AIS ve FIS onlar karşısında devletle uzlaşmak zorunda kaldı. Esat da IŞİD terörü üzerinden böyle bir sonuç elde etmeye çalışıyor. Lübnan’da dün ve bugün birçok fason ve çakma örgüt türetti. Züheyr Salim’in ifade ettiği gibi bu örgütlerden birisi Fethülislam idi. Bir diğeri ise son sıralarda kulağımıza çalınan Baalbek’te faal olan ‘Ahraru Ehli’s Sünne’dir (http://arrouwad.net/page.php?itemid=50679 ). Adamlarda oyun ve alçaklık bol. Amerikalılarla Şii eksen, balayında. Züheyr Salim Irak konusunda gizli görüşmeler sonucunda ABD ile İran’ın yeniden anlaştığını duyurdu. Bu anlaşmanın sonuçlarından birisi Irak’ın hava sahasının iki taraf arasında kardeşçe paylaşılmasıdır. Arada sırada İran Sünniler uyanmasın diye ABD ve İsrail’e kükrüyor. Peki! Suriye ve Irak’ta kimi kesiyor? Sünnileri. Peki! Gazze’ye saldırıyı hafifletmek için Hizbullah denilen Hizbuşşeytan ve Nasirüşşeytan kuzey cephesi açtı ve kılını kıpırdattı mı? Asla ve kella. Buna mukabil İran’dan aldığı telkinlerle İslami Cihad müzakerelerin Mısır’da olmasına ısrar ediyor. Niye? Sisi, Suudi Arabistan’ın adamı olduğu kadar İran ekseniyle de cilveleşiyor. Flört ediyor. Sisi’nin atanma merasimine İran Dışişleri Bakan Yardımcısı gittiği gibi Maliki’nin adamı Şehristani Mısır’ı ziyaret etmiş ve buna mukabil Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri de Bağdat’ı ziyaret etmiştir. Bundan dolayı Nasrullah Sisi’yi övmüştür. Sisi ve ortaklarının düşmanı Şii eksen değil aksine siyasal İslam adını verdikleri Müslüman Kardeşler gibi yapılardır. Hizbullah da Suriye’de tam da Sisi’nin yaptığını yapıyor!

•

Irak’ta İran ile anlaşan ABD, IŞİD’in Suriye koluna karşı- belki Nusre de buna ilave edilebilir- Esat rejimiyle de ortaklık tasarlıyor. Son sıralarda Suriye rejimi uçaklarıyla -bir iki yıldan beri sen beni görme ben seni görmeyeyim politikası izlerken- IŞİD mevzilerine karşı giriştiği hava taarruzlarında Amerikalıların verdiği koordinatları kullanmıştır. Lübnan’da Suriye rejiminin bir numaralı sesi soluğu es Sefir gazetesi bu mahrem ilişkilerin mahiyetini yazmıştır. Faysal Mikdat ABD’nin Suriye’de kendi başına değil kendileriyle ortak hareket etmesini istemiştir. Düzmece Muallim; Velit Muallim ise IŞİD konusunda ABD ile işbirliğine hazır olduklarını ilan etmiştir. Zaten Obama birkaç yıldır Suriye rejiminin arkasını kollamıştır. Muhalifleri oyaladığı gibi komşu ülkelerin savaşın seyrini değiştirecek nitelikli silahlar vermesini de engellemiştir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey daha önce Suriye’de hiçbir muhalif grubun kendi çıkarlarını karşılamadığını söylemiştir. Onların karşılamadığını Suriye rejimi karşılıyor. Gelinen süreç de fiiliyat da bunu ispatlıyor. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’le basının karşısına geçen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, Washington’un IŞİD’le uzun soluklu bir mücadele sürecine girdiğini belirtti. IŞİD’in yenilmesi gereken bir örgüt olduğunu söyleyen Dempsey, örgütün Suriye ayağının ele alınmadan yenilmesinin mümkün olmadığını savundu. İngiltere’nin eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Lord Dannatt ise, Batı’nın IŞİD’le mücadele için Suriye lideri Beşar Esad’la ittifak kurması gerektiğini öne sürdü. İngiltere’nin konuya “Düşmanımın düşmanı dostumdur” mantığında yaklaşması gerektiğini kaydeden Dannatt, Batılı ülkelerin Suriye’de IŞİD’e yönelik hava saldırıları için Esad’dan izin alması gerektiğini de söyledi. Adamın meşruiyet seviyesini yükselttikçe yükseltiyorlar. Yahudi asıllı eski savunma Bakanı Malcolm Rifkind da aynısını savunuyor. Hiçbir şey tesadüf olmadığına göre şu soruyu sormak tam yerinde olacaktır: IŞİD Irak’a girdikten sonra İngiltere neden birden İran ile kesilen diplomatik ilişkileri tamir etti, en üst seviyeye çıkardı? kısaca büyük şeytan ve gizli ortağı ve avaneleri Irak ve Suriye’de işbaşında. Hepsi büyük şeytan İsrail’in hizmetinde. Ayeti hatırlayalım: Böyle olması Allah’ın murdarı temizden ayıklaması ve murdar olanları birbiri üstüne yığıp topluca cehenneme atması içindir. İşte bunlar ziyana uğrayacak olanlardır (Enfal 37).