Kurban bayramının gölgesinin üzerimize düştüğü ve milyonlarca Müslüman’ın hac farizası için kutsal topraklara koştuğu bu günlerde, varlıklı Müslümanların kurban kesme hazırlığı ve heyecanı sürmektedir.

Bilindiği üzere, kamerî aylardan zilhicce ayının 10,11 ve 12. günlerinde (4,5 ve 6 Ekim 2013) Allah’a ibadet niyeti ile kesilen 5 çeşit hayvana kurban (kurbanlık) denilir. Bunlar; koyun, keçi, sığır, deve ve mandadır.

Aslî ihtiyaçlar ve borçlardan fazla, maddi imkâna sahip olan hür, mukîm ve ergen her Müslüman’ın kurban kesmesi vâciptir. Kurbanın anlamı çok büyüktür. Tüm nimetlere teşekkür mahiyetinde, Allah rızası için bir fedâkârlık, hem de Allah’ın kullarına bir ziyafetidir. Bu sebeple bir bölümü fakirlere, bir bölümü komşu ve arkadaşlara, diğer kalan bölümü de aile fertlerine ikram edilir.

Hülasa: Kurban dînî, ahlâkî ve sosyal pek çok faydalar ve hikmetler taşımaktadır. Akl’ı-selim sahibi inançlı her Müslüman bunu bilir.

Hz.Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:

“Kurban kesiniz ve ona iyi muamele ediniz. Çünkü bir kimse kurban alır, onunla kıbleye dönerse, kıyamet günü o kurbanın kanı ve tüyü onu koruyan iki kalkan olur. Muhakkak ki, kurban’ın kanı Allah’ın muhafazasında toprağa dökülür. Bu sebeple de çok mükâfata nail olursunuz”

“Kurban kesiniz. Çünkü o atanız Hz. İbrahim’in sünnetidir.”

“kim gücü yerinde olduğu halde, kurban kesmezse, namaz gâhımıza yaklaşmasın.”

“Kurbanlarınızı büyük (ve semiz) olanlardan seçiniz. Çünkü o kıyamet günü, sıratta bineğinizdir.”

Kurbanlık hayvanlar Allah’ın emrine boyun eğerek, teslimiyet içinde kesilirler. Mevlâ bu teslimiyeti ona ilham eder, kesileceğini bilir. Onu hırpalamadan, sürüklemeden ve işkence etmeden usulünce kesmelidir. Ne mutlu ona ki, bizim yerimize kendini feda ederek, Allah için kurban oluyor.

Kurbana niyet ve amaç şöyle olmalıdır:

“Yâ Rabbi! Şu vücudum sana karşı o kadar hata ve isyan etti ki, affedilebilmem için, kendimi sana kurban etmem lazım. Fakat sen bunu haram kıldığından, vücuduma bedel olarak bu hayvanı kesiyorum, kabul eyle” diyerek niyet edilir.

Besmele ile, “İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara’s-semâvâti ve’l-arza hanîfen ve ma ene mine’l-müşrikîn” okunur. Devamla; “Allahümme inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-alemin. Lâ şerîke lehû ve bizâlike ümirtü ve ene evvelü’l-müslimîn” dualarını okuduktan sonra; şöyle tekbir getirilir:

“Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü  vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd. Bismillâhi Allâhü ekber.” Deyip, ara vermeden, konuşmadan kendisi, kesemiyorsa vekili olan kişi keser. Hayvanı kıbleye doğru yatırıp kesmek, sonra da 2 rek’at şükür namazı kılmak sünnettir.

Kurbanın maddî ve mânevî olmak üzere yedi mühim fâidesini, Üstaz Süleyman Efendi Hazretleri şöyle bildirmiştir:

            1- Gazab-ı ilâhiyi söndürür.

            2- Rızâ-i ilâhiyi celbeder.

            3- Çok kurban kesilen bir memlekette harp olmaz.

            4- Eğer bir insan maddi durumu müsait olup da kurban kesmezse, o adamın ya kendisinden ya aile efrâdından, yahut da malından, bir kan çıkar.

            5- Kurbanda çoluk-çocuk ve fakir-fukara için umumi maslahat ve mutlak bir menfaat vardır.

            6- Kurban bayramında afv-umumî tecellî eder.

            7- Kurban münkiri Allahsızların sonu intihardır. Kendi kendilerini katlederek ebedi cehenneme yuvarlanır giderler.

Kurbanla ilgili fıkhî konular çok uzun ve detaylıdır. İlmihal kitaplarından okumalıdır. Biz burada sadece önemini ve hikmetlerini belirtmeye çalıştık. Kurban bize Hz.İbrahim ve oğlu Hz.İsmail’in büyük imtihanını hatırlatır. Onların sabır ve teslimiyetinin sembolüdür.

Kurban bayramınızı tebrik eder, huzur, barış ve mutluluklar dilerim.