Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Deccal ölünce İsrail dağılır

Deccal ölünce İsrail dağılır

Tarihi zeminine oturtmadan bugünkü olayları anlamak mümkün değil. Bu itibarla, sadece olayları tahlil üzerinden meseleleri anlamak mümkün değil. Tarihi anı anlamadan ve yakalamadan olaylara teşhis koymak ve olayların seyrini belirlemek ve etkili olmak mümkün değil. Dolayısıyla tarihi zemini iyi yoklamak gerekir. Tarihi yatağı anladığınızda günümüzü de teşhis etmiş ve anlamış olacaksınız. Ona göre de görev taayyün edecek. Günümüzü anlamak da ancak İslam tarihini ve onun ötesinde Hazreti Peygamberin buyruklarını anlamak ve Kur’an’a muttali olmakla mümkündür. Ötesi bilgi yığınıdır. Sizi sistematik bir bilgiye götürmez. Hatta bilgi arttıkça içinden çıkılmaz bir hale gelir. Hiyerarşik ve sistematik hale getirilmeyen bilgi insana yük olur. Yakinini değil, hayretini artırır. 

Günümüz istisnai bir dönemdir. Tarihle benzerlikleri olsa da hiçbir çağa tam olarak benzemiyor. Dolayısıyla tarihi hadisat veya benzerlikler üzerinden bu çağı anlamak kolay değil. Elde sağlam pusula olmalı. Pusula olmadan yön tayin etmek kabil değil. Bizim pusulamız da Kur’an ve Sünnettir. Kur’an, ‘kolaylık zorlukla; zorluk kolaylıkladır’ buyurmaktadır. İnsanlar genelde çözümü kolaylıkta görüyorlar. Bununla birlikte kolaylık tıkanmayı beraberinde getiriyor. Elbette azmayı da. Bunun üzerine Cenab-ı Hak imtihanlar ve imtihanlar için de belalar veriyor. Belalar ve yıkıklar içinden yeni bir asude dönem zuhur ediyor. Tarih böyle deveran ediyor.

Şimdi nasihatin ve emr-i bi’l maruf ve nehyi ani’l münkerin bittiği bir dönemdeyiz. Dolayısıyla nasihat işlemiyor. Aksine nasihat olaylar veya felaketler üzerinden geliyor. Bu nedenle ‘bir musibet bin nasihatten evladır’ denmiştir. Keşke yol yakınken yanlışlardan dönebilsek ve dönebilseydik. Dolayısıyla nasihat ibretler üzerinden gelecek. İbretler de olaylar zincirinden sadır olacaktır. Olayların yakıtı da biz insanlar olacağız. Allah kötülüğü tedafü kanunuyla yani birbirimizle def ederek savıyor. Sınırlarımızda mayalanan ve gelişen olaylar sıranın bir biçimde bize de geldiğini gösteriyor. Sınırımızı döven olaylardan etkilenmemek ve uzağında kalmak mümkün değil. Elbette Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın ifade ettiği gibi Türkiye meseleyi en az hasarla atlatmak istiyor. Bakalım az bir hasarla atlatabilecek mi? Yoksa kemiğe mi dayanacak? Buna mukabil, Pensilvanya’daki ‘gölge başbakan’ veya ‘paralel cumhurbaşkanı’ yeni İttihatçıların savaşa girerek İttihatçıların yaptığı gibi ülkeyi dağıtacaklarını öngörüyor!

İçinde bulunduğumuz süreç bizi daha büyük olaylara sürüklüyor. Bu olayların sonu da İsrail’in sonuyla buluşacak. Bu hususla ilgili epey yazı ve eser okudum. Sadra şifa görüşlerden birisini Ebu’l Leys Semerkandi özetlemiş. Orada Yahudilerin yapısının yani İsrail’in Deccal’ın ölümüyle çözüleceğini  ifade ediyor. Ebu’l Leys Semerkandi Tenbihu’l Gafilin isimli kitabında İbni Ömer radiyallahu Anhumu tarikiyle gelen bir hadis naklediyorTenbihu’l Gafilin kitabında nakledilen hadis şöyle: Hazreti İsa Aleyhisselam nüzul eder ve onu gören Deccal yağın eridiği gibi erir. Ve Deccal’ı öldürür ve bu suretle Yahudiler etrafından dağılır. (Hazreti İsa’nın beraberindeki Müslümanlar) Yahudileri öldürürler hatta taş dile gelir ve ‘ey Allah’ın kulu bu Yahudi arkama saklandı gel ve onu öldür’ der (Tenbihu’l Gafilin, Ebu’l Leys Semerkandi, s: 281, Daru’l Fikr, Beyrut). Hadiste Yahudilerin dağılışının Deccal’ın helakiyle olacağına dair çok net bir ifade yer alıyor. Yahudilerin birliğini temsil eden İsrail’dir. Onun ruhu da Deccalizm’de atmaktadır. Deccalizm, İsrail-Batı bileşkesidir. Hıristiyan Siyonist ittifakıdır. Bunlar da Hazreti İsa’nın baş düşmanıdırlar. Mehdi’nin düşmanları ise evvelemirde Pers-Şii bileşkesi iken Hazreti İsa’nın düşmanı da gayri meşru bir inanç izdivacı olan Hıristiyan-Yahudi ittifakıdır. Demek ki İsrail’in ortadan kalkması bir biçimde Hazreti İsa’nın nüzulüyle birlikte olacaktır. Şam olayları da anlayan için Hazreti İsa’nın nüzulünün basamağı ve mukaddimesidir. Bugün Yahudileri ayakta tutan Deccal ruhudur. Deccal’a tabi olacak iki taifeden biri siyasi bazda Yahudiler, içtimai bazda ise kadınlardır. Bundan dolayı Deccalizm asrında ‘Kitabı kapat, kadını aç’ denilmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi