Çözüm süreci “uzun ince bir yol” olarak karşımızda duruyor!
Hem “uzun ince” hem de oldukça “taşlı dikenli” bir yol!
Çözümün bir tarafında iktidar bulunuyor, öte tarafında terör örgütünden tutun da siyasi yapılanmalarına kadar pek çok örgüt var!
Şimdilik taraflar birbirlerine “elense” çekiyorlar!
İktidar çözümün başarıya ulaşması için “saldırıların sona ermesi” gerektiğini söylüyor ve “saldırılar sona ermeden” atılacak adımların konuşulmasının “doğru olmayacağını” savunuyor!
Karşı taraf ise yaşanan olaylardan üzüntü duyduklarını ifade ettikten sonra olayların daha da büyümesinden, yayılmasından ve her eve ateş düşmesinden kaygılı olduklarını söylüyor!
Yani adeta “aba altından sopa” gösteriyorlar!
Bir bakıma lafı, “Çözüm sürecinde beklentilerimiz karşılanmazsa her yeri kan ve gözyaşına boğarız” demeye getiriyorlar!      
Evet, iktidar, “Böyle yapmaya devam ederseniz atılacak adımları konuşmayız” havasını estirirken karşı taraf da, “Bir an evvel isteklerimiz yerine gelmezse yeni olaylar çıkar” mesajını veriyor!
Kısacası birbirlerine “elense çekmeye” devam ediyorlar!
Bu arada Ali Bayramoğlu’nun bir tespiti dikkatimizi çekiyor!
Bayramoğlu diyor ki:
Barış süreci kavga ederek olur!
İnşallah denildiği gibi bu kavgalar “barış sürecinin bir gereği” olarak yaşanıyordur!
Taraflar birbirlerine “elense çekerek” güçlerini ölçme ile zaman öldüreceklerine bir an evvel “çözüme giden yol” üzerindeki engelleri ortadan kaldırmaya gayret gösterseler, fena mı olur?
Hiç fena olmaz!
Hatta çok güzel olur!
Ama taraflar henüz buna hazır görünmüyor!
Hem “uzun ince”, hem de “dikenli taşlı” bir yolda yürümeye çalışırken hâlâ tarafların birbirlerinin güçlerini ölçmeye çalışmaları barışa “tam hazır olunmadığının” açık göstergesi!
“Siyasi hayatımıza mal olsa da bu süreci tamamlayacağız” diye yola çıkan iktidar kadrolarından daha anlayışlı olmalarını ve karşı tarafın baskıları karşısında “işi yokuşa sürmemelerinin” beklendiğini söylemeye gerek var mı?
Atılacak adımları tartışmak için “saldırıların sona ermesini” bekleme yerine ne adım atacaklarsa hemen o adımları atıp “saldırıların önünü kesmeleri” daha makul ve mantıklı değil mi?
Böyle “elense çekerek” güç gösterisinde bulunmak çözüm sürecini uzatmaktan başka bir işe yaramıyor ki!
Çözüm süreci uzadıkça da insanların canı daha çok yanıyor, evlere daha çok ateş düşüyor!
Aynı şekilde karşı tarafın da olaya daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşmasında ve işi “inatlaşmaya” götürmemesinde yarar var!
Zira bu sorun “inatlaşma” ile çözümlenecek
bir sorun değil!