Kerbela, daim mücadele meydanıdır!
Şahadetinin Hicri 1449. yılında ilim, ahlak ve cihad önderlerimizden Hz. Hüseyin (r.a) Efendimizi ve tüm Kerbela şehidlerimizi rahmetle ve saygıyla, emanet, ehliyet, hak ve hukuk düşmanı Yezidileri de lanetle anıyoruz!
Kur’an-ı Kerim ve Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin Hayatı olan Sünneti ışığında; emanet, ehliyet ve sadakat hukukunu mürekkebi kanı olan kalemiyle yazan Hz. Hüseyin (r.a)’i ve Ehl-i Beyt-i sevmek imanımızın ve Müslümanlığımızın şartlarındandır!
Asırlardır O’nu istismar edenlerin ellerinden kurtarmak Hz. Hüseyin (r.a) Efendimize saygı ve sevgimizin gereğidir!
Hz. Ali’nin kızı ve Hz. Hüseyin’in kız kardeşi Hz. Zeyneb (r.a) hıçkırıklı gözyaşlarıyla kanlı Kerbela Meydanında katil ve canilere; “Ey Küfe halkı! Ey hileci ve hıyanetkâr halk! Sizi gidi günahkârlar!.. Şimdi ağlıyorsunuz ha? Allah gözyaşlarınızı asla dindirmesin! Gözlerinizden yaş hiç eksik olmasın! Şulelerinizin feryadı asla dinmesin! Kalpleriniz acı ve keder içinde yansın! Ne sizin antlaşmalarınıza bir değer verilir, ne de sözlerinize itibar edilir. Lâftan, övünmekten, gösterişten, cariyeler gibi dalkavukluk yapmaktan ve düşmanla gizli işbirliği yapmaktan başka neyiniz var sizin? Bilin ki, siz şirretsiniz! Karaktersiz ve alçaksınız! Simdi kardeşim ve bizler için mi ağlıyorsunuz? Onun için mi hazin ve acıklı çığlıklarınız göğe yükseliyor? Evet! Vallahi, ağlayın da ağlayın! Çünkü siz ancak ağlamaya layıksınız. Sizin durumunuz, öyle bir utanç ve alçaklık ki, hiçbir suyla yıkanmaz! Siz zamanın imamının katline ortak, en azından seyirci kalma alçaklığını içinize sindirdiniz. O’nun mübarek kanının pıhtıları hâlâ ellerinizde ve siz onları asla asla temizleyemeyeceksiniz!” diyerek yaptığı bedduanın gereği hâlâ devam etmektedir! Ve Bugün Basra, Küfe vs. şehirler tam 14 asırdır bu ahın ve feryadın acılarını çekmeye devam ediyorlar!
O gün Hz. Hüseyin’in yanında gözüküp Kerbela’da zalim Yezid’in saltanatı için Ehl-i Beyt’i şehid ederek ihanet etmişlerdi! Bugün de Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt’i istismar edip, Müslüman kardeşlerini Irak ve Suriye’de öldürmeye devam edenler aynı gaflet ve ihanet içinde değiller mi?
Tarih boyunca Esed, Sisi gibi günümüz zalim Yezidileri destekleyenlerin, Kerbela’yı anmaları, sadece Şia Mollalarının ihanetlerini hâlâ tanıyamayan zavallı halkları aldatmak içindir!
Yeryüzünün en büyük terör ve cinayet örgütü Siyonist İsrail’e aldatıcı sloganlar atmaları dışında, hiç bir elle tutulur, gözle görülür eylemleri olmayanların Kerbela’daki Hüseyni ruhu anlamaları mümkün değildir!
Kerbela zulmünü asırlarca kullananların, Yezid’i lanetleme adına İmam-ı Azam Ebu Hanife (r.a), İmam Şafi (r.a), İmam Malik (r.a) ve İmam Hanbel (r.a.) saldırmaları tam bir bühtan, iftira ve ihanettir!
Çünkü bu büyük imamlarının çoğu, İmam Hz. Hüseyin (r.a), İmam Hz. Zeyd (r.a), İmam Caferi Sadık (r.a) ve Ehl-i Beyt’i savundukları için şehid oldular! Gerçek Kerbela ruhunu ve mücadelesini bu Ehl-i Sünnet imamları temsil etmektedir!
Asırlardır bizleri birbirine bilerek düşman etmek için kullanılan Şia ve Sünni ayrılığına son vermeden, “Yeryüzünün her yeri Kerbela ve her günümüz aşura!” gerçeğinde yaşadığımızbela ve musibetlerden kurtulmamız mümkün değildir!
14 asırdır Kerbela’nın katillerini Ehl-i Sünnet’te arama cahilliği ve gafletini terk ederek münafıkların başı Yahudi Abdullah İbni Sebe’lerin Siyonist oyununu bozmalıyız!
Asırlardır Müslüman ülkelere karşı melun Yezidi siyasetini uygulayan İran gibi Şia istismarcısı yöneticileri, artık mazlumların yanında yer alarak Hüseyni çizgiye dönmeli ve böylece Siyonist İsrail’inin topyekûn hepimizi yutma oyununu mutlaka birlikte bozmalıyız!
Zira; Kerbela, İslam’ın emanet, ehliyet ilkelerine bağlı kalan sadıklarla, mal ve makam hırsı uğruna nefislerine ve nesillerine zulmederek ihanet eden zalim ve hainlerin kıyamete kadar devam edecek mücadele meydanıdır!
Nasıl mı? Haftaya inşallah!
Selam ve duayla.