Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Büyümeyen çocuklar

Büyümeyen çocuklar

Son yıllarda ergenlerle ilgili sorunların çok fazla abartıldığını düşünüyorum. Gençlik dönemi yaşamın en kritik dönemidir. Genç, bir yandan kişiliğini oluşturmaya diğer yandan toplumun normlarına ayak uydurmaya çalışmaktadır. 

Toplumun beklentilerine uygun yaşayabilmek, genç için kolay değildir. O, olayları değerlendirirken akıldan ziyade duyguları ile hareket eder. Ancak bütün bu sorunların hiçbiri atlatılamaz ya da üstesinden gelinemez değildir. 

O yüzden Rabbimiz ergenlik dönemi ile beraber kişiyi eylemlerinden sorumlu tutar. Genç yaşamın zorlukları ile başa çıkabilecek kapasiteye artık sahiptir. 

Ancak günümüzde gelişimlerinin bir sonucu olarak ergenlerin hata yapma hakları varmış gibi bir intiba bırakılıyor.

Modern psikoloji, ergenlik sorunlarını aşırı abartarak adeta, ergenin hatadan korunma gücü ve iradesinin olmadığı duygusu veriyor.  Ergenlerle ilgili haberlere, araştırmalara veya uzman görüşlerine hemen her yerde rastlayabiliyorsunuz. 

Fakat ekseriyetle büyümeyen ve kendine yetemeyen bir genç profili çiziliyor. Bu durum gençlerin, ben nasıl olsa ergenim hata yapma şansım var diye düşünüp kontrolü kaybetmelerine neden oluyor.
Büyüklerimiz, 18–20 yaşlarında evlenip, hayata atılmış ve erken yaşta anne-baba olmuşlardır. O zamanlar bugün olduğu gibi insan yaşamını kolaylaştıracak imkânlar da yoktu. 

Onlar bir yandan çalışıp ekmek parası kazanırken diğer yandan çocukların eğitimi ve bakımı ile ilgilendiler. Günümüzde 18 yaşını bitirmiş bir genç anne-babanın gözünde büyümemiş küçük bir çocuk olarak görülüyor. 

O yüzden ayaklarının üzerinde duramıyor, anne-babanın desteği ile hayatta kalıyor. Onlara göre bu çocuk, kendine yetemez, sorumluluk alamaz ve hata yapsa da hoşgörü ile karşılanmalıdır. Çünkü medya aracılığıyla, kendine yetemeyen ve her türlü soruna açık olan bir gençlik prototipi çiziliyor.
Dinimiz ergenlik süreci ile birlikte insanı sorumlu tutuyor. Zira artık genç, hataları ile birlikte hayata katılabilir ve yetişkinlerin rollerini yavaş yavaş benimseyerek halini düzeltebilir. 
O yüzden anne babalar artık bu çocukların büyüdüğünü kabul etmelidirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi