Asya’nın Kalbi Doğu Türkistan
Türk tarihinin başlangıç noktası ve Uygur Türklerinin öz vatanı olan Doğu Türkistan’a, “Asya’nın Kalbi” denilir.
“Asya’nın Kalbi” kuzeyde Rusya; batıda Batı Türkistan’ı teşkil eden,Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan; güneyde Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Tibet; doğuda Çin ve İç Moğolistan eyaletleri ile kuzey-doğuda Moğolistan ile çevrilidir.
Yaklaşık 40 milyon Uygur Türk’ünün yaşadığı ve 1.828.418 kilometrekare yüzölçüme sahip olan Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’dir.
Diğer şehirleri de Kaşgar, Aksu, Hoten, Sayram, Turfan, Urumçi (Beşbalık),Kumul (Hami), Yarkent, Gulca’dır.
Doğu Türkistan, Dede Korkut masallarının dile geldiği, Kutadgu Bilig, Divan-ı Lügâti’t-Türk ve Atabetü’l Hakayık’ın yazıldığı coğrafyadır.
•
Doğu Türkistan adı 1876 Çin-Mançu istilasından sonra 1884 yılında Şin-ciang (yeni toprak) bizdeki deyişiyle “Sincan” olarak değiştirilir.
1949 yılında Mao önderliğinde komünistlerin Çin’in yönetimini ele geçirmelerinin ardından, Doğu Türkistan üzerindeki baskılar geçmişe göre daha da artarak; “din ve dil soykırımı” şiddetli şekilde sürer.
Katledilen Müslüman sayısı korkunç boyutlara ulaşır. 1949-1952 yılları arasında; 2 milyon 800 bin. 1952-1957 arasında; 3 milyon 509 bin. 1958-1960 yılları arasında; 6 milyon 700 bin. 1961-1965 yılları arasında; 13 milyon 300 bin kişi, Çin ordusu tarafından katledilir, bir kısmı da rejimin doğurduğu “kıtlık” sonucu dünyanın haberi olmadan ölüme terk edilir.
Maocular bununla yetinmezler, 1966-1976 yılları arasında uyguladıkları“kültür devrimi” (!)adı altında, camileri yıkarlar, ibadetleri yasaklarlar, Kur’an kurslarını kapatırlar ve bölgeye yerleştirilen Çinlilere, Müslümanları sürekli taciz ettirirler.
•
Doğu Türkistan’da otuz yılda dört defa alfabe değiştirilir. Kültür devrimine rağmen Çin alfabesine hiç dokunulmazken, Uygur alfabesi İslam harflerinden “Kirilce’ye” çevrilir.
Bu alfabe bir müddet kullanıldıktan sonra Latin harflerine geçilir. Bu sefer Türkiye ile irtibat kuruluyor diye tekrar İslam harflerine dönülür.
Düşünsenize bizim alfabemizle bir kere oynandı, şarapnel yemiş adam halinden hâlâ çıkamadık. Kim bilir Uygurların hali nicedir.
Harf imhasıyla birlikte Doğu Türkistan’ı Çinli sürüsü basar. 1953 yılında bölgede %75 Müslüman, %6 Çinli yaşarken, bu oran 1982 yılında %53 Müslüman, %40 Çinli olur. 1990 yılına gelindiğinde ise Doğu Türkistan’ın nüfusu, %40 Müslüman, %53 Çinli’dir.
•
Bu da yetmez, Çin yönetimi nükleer denemelerini Doğu Türkistan’da yapar. İlk olarak 16 Ekim 1964 tarihinde başlatılan nükleer denemelerin olumsuz etkileri yüzünden, bölge insanı ölümcül hastalıklara yakalanır ve 20 bin özürlü çocuk dünyaya gelir.
Nükleer denemeler nedeniyle ölen Müslüman sayısının 210 bini bulduğu, binlerce insanın sakat kalması veya kansere yakalanması, Doğu Türkistan’ın başka bir dramdır.
Bugün de durum geçmişten farklı değildir. Doğu Türkistan’ı yalnız bırakmamalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.