Ağaç kesilirse..
Ağaç kesilir.. Kâğıt ağaçtan yapılır, mobilyalar da..
Yol yaparsınız kesersiniz.. Ağaç yaşlanır kesersiniz..
Nesli tükenmekte olan bir türdür, korursunuz.. O ağacın altında tarihi bir olay yaşanmıştır korursunuz..
Size zarar veriyorsa ya da ihtiyacınız varsa kesersiniz.. Patlıcan fidanlarını da sökmeyin isterseniz..
Kaç kişinin Kyoto sertifikasından haberi var acaba. Ağaçlara kimlik kartı verilebilir ve bunların varlıkları garanti altına alınabilir.. Eğer bir ağacı kesecek olursanız, mesela 10 yaşında bir çınarı kesecekseniz en az 10tane, 1 yaşında çınar dikmeniz gerekecek. O da yetmez, onun yaşamasını garanti etmeniz için de sigortalamanız gerekebilir..
Türkiye milyonlarca ağaç dikiyor, ama diktiği ağaç için Kyato Sertifikası almıyor.. Sanayiciler havaya saldıkları gazları emecek kadar ya ağaç dikecekler ya da dikilen ağaçların sertifikasını alarak ağaç dikmeye katkı sağlayacaklar..
Hani ağaç kesenleri protesto etmekten daha etkili ve verimli bir yol var. Kimse Şeytan taşlamaktan, salavat getirmeye fırsat bulamıyor..
Çoğu ömürleri boyunca tek ağaç dikmemiştir belki de.. Kâğıt israfı konusunda pek de duyarlı da olmayabilir.. Kendi arsaları varsa ev yapmaya karar verdiklerinde o ağaçları bir gecede keser belki de..
Şöyle yapsak, kesmek için dikiyorsanız kesin. Ama şehir içinde ya da ormanda, yaş ve hastalık sebebi ile zorunlu olarak kesmiyorsanız, kestiğiniz ağacın % 20’si kadar fazla ağaç dikme yükümlülüğü getirelim..10 yaşında 10 tane çam kesecekseniz, 120 tane 1 yaşında çam fidanı dikeceksiniz..
Ormanları yaş haddinden, gençleştirmek için de kesebilirsiniz..
Yoksa siz, ağaçların reçinesini almaya da mı karşıydınız..
Hayvan hakları diye, mesela karga kovmaya, domuzlara karşı sürek avına ne diyorsunuz..
Nedense bal arılarının yaptıkları balın tamamının kovandan alınmasına karşı kimsenin sesi çıkmıyor. Arının balını alıp, ona beslenmesi için şeker veriyorlar.. Oysa balın en az % 25’ini kovanda bırakmak gerek..
Elbette durup dururken ağaç kesilmemeli.. Eğer sökülebiliyorsa, sökmeyi denemeli. Bir ağaç kolay yetişmiyor.. Ona ihtiyacımız var bizim. Havanın, suyun, toprağın ona ihtiyacı var..
YalovaBelediyesi’nin ağaç kesme işi, bir çifte standardı göz önüne sermek açısından, basının ve belli STK’ların duyarlılığını test açısından önemli.. En azından Yalova olayı bir rejim meselesi haline getirilmedi.. Getirilmemeli de zaten..
Taksim Gezi Parkı olayı, Topçu Kışlası’na karşı, daha doğrusu onu bahane ederek bir ayaklanma çıkartma çabasının ürünü idi.. CHP“yar bana bir eğlence” diye olayın üzerine atladı, ama bugün Yalova’da yaşananlar ayağına dolaştı..
Oysa daha dün, cami yerine karşı Bağlarbaşı’nda ağaç eylemi için günlerce insanları sokağa dökmeye çabalamışlardı..
Sahi meslek odaları bu olaylar karşısında niye sessiz kaldılar..
Keşke bu olay vesilesi ile, hükümet şu Kyoto Sertifikası konusuna bir el atsa, şu bahçe, çiçek ve fidan üretimi yapanlar, bir ağaç ajansı şeklinde örgütlenseler.. Hobi bahçeleri, meyve bahçeleri oluştursak..
Türkiye düne göre daha yeşil.. En azından şehirlerde yeşil alan, ağaç sayısı, bitki türü açısından çok daha zengin bir ülkeyiz..
Niye çevreciler, orman içi alanlardaki endemik bitki türlerinin ekonomiye kazandırılması konusunda bir öneride bulunmazlar.. Dünyanın en değerli mantarları yetişiyor, Marmara Bölgesinde, Kastamonu’da, Karaman’da. Ama bunları ekonomiye kazandıramıyoruz.. “Yeşillik olsun” kabilinden bir çevreciliğin kimseye faydası yok..
Denizdeki canlı flora konusunda mesela aynı duyarlılık yok.. Her şeyiideolojik ve politik bir hesaplaşmanın aracı haline getirmeden, akıllıca,insani ve vicdani bir refleksle bu işlere sahip çıkamaz mıyız.?
Yeşili koruma bahanesi ile meydana çıkıp, fidanları kırıp sopa olarak kullanan bu kalabalıklar mı çevreci?..
Konfüçyüs’ün çok güzel bir sözü var: “Karanlığa küfretmeyi bırak da kalk, Allah aşkına bir mum yak” diye.. Hadi her sene sanatçılar, gazeteciler olarak, bahar bayramında ağaca olan ilgiyi, çevreye duyarlılığı artırmak için ağaç dikme mevsiminde ağaç dikmeye çıkalım.. Protesto yapmak için sokağa çıkmaktan daha akıllıca ve etkili bir yöntem olur bu..
Ha, bu Yalova olayı CHP’ye ders olsun. İşte böyle, fırlattığınız bumerang gün gelir kendi başınıza çarpar..
Sahi Koç Universitesi için ormanda kesim yapılırken sesini çıkartmayanlar, hatta o işin arkasında duranlar Gezide ne arıyordu dersiniz.. CNN nedenYalova olayını haber yapmadı dersiniz ya da BBC..
Kimlerin oyununa geldiğinizin farkında mısınız?.. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.