Kadının beklentileri
Eğitim seminerlerimde bazı hanım kardeşlerim, “Eşim bakımlı olmamı istiyor, elimden geleni yapıyorum ama kendisi çok bakımsız biridir. Dişlerini fırçalamaz, ter kokularını uzaktan bile hissedebilirsiniz. Söylediğimde erkeğin bakımlı olması önemli değil deyip geçiştiriyor…” diye şikayetleniyorlar.
Nişanlılık döneminde eşler birbirlerine karşı son derece nazik davranır, bakımlı olmaya özen gösterir ve karşı tarafın beğenilerine hitap edebilmenin yollarını ararlar. Bu dönem kadın ya da erkek küçük bir hataya dahi mahal vermemek için gayret eder eş adayının zihninde olumlu bir intiba bırakmak isterler. Her iki taraf ta giyim kuşamlarına, konuşmalarına, hal ve hareketlerine azami titizlik gösterirler. Kırıcı olmamak için ellerinden geleni yapar, sözü güzel kullanırlar. Vaatlerde bulunur ve nişanlının hayalindeki kişinin fotoğrafını bir bütün olarak çizerler. Fakat evlendikten sonra her şey değişir. Duygular normal seyrine döndükçe kişi giyim kuşamına, hal ve hareketlerine dikkat etmemeye başlar. Evlilik yaşlandıkça iki tarafta kendilerini bırakır ve sorunlar ortaya çıkar.
Artık beklentiler sadece kadın üzerine yoğunlaşmıştır. Erkek dişlerini fırçalamaz, giyimine dikkat etmez, konuşmalarına itina göstermez fakat eşinden bakımlı ve titiz bir bayan olmasını bekler. Eşini dışarıda gördüğü kadınlarla mukayese etmeye ve olmadık şeyleri sorun haline getirmeye başlar. Doğum sonrası erkeğin beklentileri biraz daha artar. Kadın kilolarından arınmalı, giyimine her an itina göstermeli, evin düzenini ihmal etmemeli, sakin ve anlayışlı olmalıdır. Kadının üzülmeye, sorunlarını dillendirmeye beklentilerini ifade etmeye hiç hakkı yoktur. Bu sorun aile içinde büyüdükçe büyür ve kadın eşinin kendisini sevmediğini düşünmeye başlar.
Evlilik öncesi eşlerin beklentileri duyguları ve tavırları kendilerinden ziyade karşı tarafın beklentilerine göre biçimlenir. Fakat evlilikten sonra her şey normal seyrine döner. Bu doğal bir süreçtir fakat eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine beklentilerini ifade etme hakları olmalıdır. Yani eşinin mükemmel olmasını bekleyen erkek, onun da kendisinden beklentilerinin olabileceğini kabul etmeli, kişisel temizliğine, tavırlarına ve bakımına önem vermelidir. Eşini emrine riayet eden bir köle olarak değil evinin prensesi olarak görmelidir. Ve karşı tarafa ne kadar değer verirse bunun kendisine ziyadesiyle geri döneceğini bilmelidir. Unutmayalım evlilikleri ayakta tutan saygı ve fedakârlıktır. Kadın ve erkek el ele vererek bu değerleri yeşertmelidirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.