Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

McCain Deccal mı?

McCain Deccal mı?

Obama, hakkında yapılan ‘acemi, toy, deneyimsiz’ suçlamalarını bertaraf etmek için yaşlı ve deneyimli kabul edilen Joe Biden’i başkan yardımcılığı adaylığına getirerek bu açığını kapatmak istemişti. Lâkin bu adımla birlikte kendisi de McCain gibi establishment/müesses nizamın bir parçası haline gelmişti (The Middle East on Biden, Khaled Diab, guardian.co.uk, 30 Ağustos 2008). Bu defa da McCain, Barack Obama’nın gençliğini, dengelemek için nisbet yaparcasına kontra bir atak yaptı ve eski güzellik kraliçesi ve ayı avcısı Sarah Palin’i başkan yardımcılığı adaylığına getirdi. Bu adım o kadar çılgın bir adım ki, uzmanları şoka uğrattı. Zira, Allah gecinden versin emr-i hak vaki olursa 72 yaşındaki McCain’in yerini dış politikada hiçbir deneyimi olmayan Sarah Palin alacak. Ondan sonra ayıklayın pirincin taşını! Bunun hiçbir iler tutar tarafı yok. Dolayısıyla Amerikan seçim kampanyası tam bir çılgınlık hattında ilerliyor. Bizde İlter Türkmen gibi iyimserler, artık Rusya ve ABD’nin savaşamayacaklarını öngörseler de Batı basını gidişattan endişeli. İlter Türkmen galiba Refik Halit Karay’ın ‘Minelbab ilel mihrap’ adlı kitabında anlattığı mütareke dönemi kayıkçılarına benziyor. Kaygısızlar... Halbuki durum hiç de iç açıcı değil. Sema bile Cumhuriyetçi Parti kongresinde işaretini verdi. Bush dönemine Katrina isabet ederken, damgasını vururken McCain’e daha seçilmeden Gustav kasırgası isabet etti.

Bush yönetimi muhalifi görüşleriyle tanınan liberal belgesel yapımcısı ve yönetmeni Michael Moore, tabiî bir afetin Cumhuriyetçi kurultayını vurduğunu görmekten “büyük zevk aldığını” belirterek, “Bence Gustav Kasırgası şuunat-ı İlâhinin bir tecellisi ve Allah’ın varlığının bir kanıtı” demekten kendisini alamıyor. MSNBC’nin “Countdown with Keith Olbermann” programına konuk olan Moore, “Allah kasırganın New Orleans üstünden gelip, Cumhuriyetçi kurultayını daha ilk günden vurmasını planlamış. Ama umarım kimse zarar görmez” diye konuşmuş. Aynı programda, New Orleans’ı kasırganın vurduğu günlerde doğum gününü kutlayan McCain’in, ABD Başkanı Bush ile beraber pasta yediği görüntüler ekrana getirildi. Michael Moore’un bu sahneye yorumu şöyle oldu: “Marie Antoinette ‘Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ derken bunu herhalde mecaz anlamda söylemişti. Halbuki McCain ile Bush, New Orleans boğulurken, ciddî ciddî pasta yiyorlardı.”

***

İnternet üzerinden The Nation gazetesinde 8 Ağustos tarihli McCain the Antichrist? (McCain, Deccal mı?) yazısını görünce doğrusu irkilmiştim. Fakat buna mümasil yazıları okuduğumda işin ciddiyetini kavradım. Meşhur misyonerlik zirvelerinden birinin akd edildiği Colorado Springs’deki kimi İncil uzmanları John McCain’in Deccal olduğunu kabul ediyorlar. Bunun için aradıkları birkaç kritere McCain’in vasıfları birebir uyuyor. Bunlardan birisi Deccal’ın Babil hakimi olacak olması. Babil hakimiyetinden dolayı 1991 yılında kimi İncilciler Saddam Hüseyin’in Deccal olduğunu ileri sürmüşler ve buna dair kimi Batılı gazetelere ilânlar vermişlerdi. Saddam Hüseyin’in öldürülmesi bu hipotezi ve faraziyeyi geçersiz kıldı. Saddam’dan sona Bağdat/Babil hakimi Bush oldu. Bununla birlikte, Bush giderayak çekilme takvimi üzerine Bağdat hükümetiyle müzakereleri yürütüyor. Adaylardan Obama 16 ay içinde çekilmeyi planlarken, McCain ise Babil’de yüzlerce yıl kalmaktan söz ediyor. Bunu delil kabul eden İncil uzmanları bu görüşünden dolayı McCain’in Deccal olabileceğini ileri sürüyorlar. Bununla da kalmıyorlar. Ek bir delil olarak dedesi John Mihai’nin Deccal ismini taşıdığını ve bunun torununa da yansıdığını ileri sürüyorlar. İncil uzmanlarına göre, Deccal’ın Romalı olması gerekiyor ve McCain’in dedesinin ismi olan Mihai de buna intibak ediyor. Bu vasfını tevarüs ettiğinden dolayı da McCain meş’um misyona namzet olmuş bulunuyor. Roma ismi olan Mihai, ‘tanrı gibi insan’ anlamına gelmektedir ki, bu da İncil uzmanlarının kanaatlerini pekiştiren hususlardan birisi. Zira Deccal’ın iddialarından birisi ‘tanrılık’ iddiasıdır ki; Mihai bunun delil ve işaretlerinden birisini teşkil etmektedir. Kendisi de zaten Vietnam gazisi...

Bush’lar gibi McCain’ler de Tuba ağacının hilafına Zakkum ağacını ve dallarını temsil ediyorlar. Zira baba Amiral McCain de İsrail’e hizmet eden isimlerden birisi. Yahudiler 1967’de Amerikan gemisi USS Liberty’yi batırdıklarında Başkan Johnson telâşla Amiral McCain’den olayı örtbas etmesini istemişti. O da bu görevi bihakkın ifa etmişti. Reagan dönemi Hazine Müsteşarı Paul Craig Roberts, McCain’in ikidara gelmesinden sonra Rusya ile ABD arasında 2010’lu yıllarda nükleer bir savaşın büyük bir ihtimâl olduğunu ileri sürmektedir. Gelecek bir nükleer savaşı önlemenin tek yolunun Kasım seçimlerini McCain’in kazanamaması olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte, Katolik bir kökenden gelmesine rağmen ‘ben bir (devşirme) Siyonistim’ diyen Biden ve onun ötesinde Obama’nın danışmanlarından Polonyalı Zbigniew Brzezinski ile birlikte Obama da derin daireye ve halkaya katılmış durumda. Obama’nın seçilmesi hâlinde bile böyle bir savaşın önlenmesi ihtimâli de kesin değil. Obama sert diplomasi uygulayacağını söylese de Kafkaslar’ı en hararetli bir şekilde NATO’da görmek isteyen kişi bizzat Brzezinski’den başkası değil. Dünyanın durumu giderek tehlikeli bir hâl alıyor. Hatta önümüzdeki dönem Soğuk Savaş dönemini bile aratabilir. Bu bağlamda, Putin’in CNN’e söyledikleri yabana atılamaz. Buna göre, yeni dönemde de Beyaz Saray’ın sakininin el veya kimlik değiştirmemesi için Karzai gibi bir Amerikan kuklası olan Saakaşvili Güney Osetya’da cepheye sürülmüş. Dolayısıyla Cumhuriyetçilerin iktidarda kalmasını garanti eden gerilim Gürcistan üzerinden sağlanmış durumda. Tiflis’in Güney Osetya’ya müdahalesinden önce Cheney’in Danışmanı Joseph R. Wood Tiflis’te bulunuyormuş. McCain’in ayrıca mütemadiyen ve mutad olarak Saakaşvili ile telefonla görüştüğü biliniyor. Bütün bunlar hesaba katıldığında Gürcistan hareketi ve Rusya’nın mukabelesi tertip ve hesaplı adımlar olarak görülüyor. Kimi Rus yetkililerin ‘Biz inek değiliz, ayıyız’ dediği düşünüldüğünde McCain’in Yardımcısı Palin’in bir ayı avcısı olması acaba bir tesadüf mü yoksa yeni döneme mi işaret ediyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi