Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Pedagojik Bir Hata

Pedagojik Bir Hata

 Ayda bir eğitim verdiğim anaokulunda, beş altı yaşlarındaki çocukların, cinsel konularda, yaşlarından hiç beklenmedik bilgilere sahip olduklarına şahit oldum. Bu çocuklar internet ve televizyon aracılığıyla erken yaşlarda cinsel konulara eğilim gösteriyor, okula başladıklarında ise karşı cinsle arkadaşlıklar başlıyor. 

Son günlerde tartışmaların odağında yer alan karma eğitim ise çocukların bu meyillerini kronik hale getiriyor. Bizler bir gelecek kazanabilmeleri için çocuklarımızı okullara gönderiyoruz fakat onlar vaktin büyük bir kısmını sevgilileri ile geçiriyorlar. İffet ve hayânın simgesi olan genç kızlarımız, elbise değiştirir gibi sevgili değiştiriyor ve bunu toplum önünde sergilemekten kaçınmıyorlar. Çocuklarımız, ahlak ve maneviyattan önce cinsellikle tanışıyor. Aileler ise sorunun temeline inmeden suyun yüzeyindeki kir parçaları ile meşgul oluyorlar.

Batıda on üç on dört yaşlarındaki kız çocuklarının büyük bir kısmı evlilik dışı beraberlikler yaşıyor ve çocuk sahibi oluyorlar. Kendilerini medeniyetin merkezi olarak gören bu toplumlarda sadece çocuk anneler değil, onlardan doğan gayri meşru çocukların sorunları da tartışılıyor. Karma eğitimin bu sorunu tetiklediğini belirten Batılı uzmanlar, kızlar için ayrı okulların açılmasından yana tavır alıyorlar. 
Almanya, Amerika, İngiltere gibi ülkelerde karma eğitim yeniden masaya yatırılıyor ve karma eğitim pedagojik bir yanlış olarak değerlendiriliyor. Yapılan araştırmalar, aynı ortamda eğitim alan kız ve erkek çocukların, dikkatlerini derslere yeterince veremediklerini, kendilerini özgür hissedemediklerini ve erken yaşlarda cinsellikle tanışarak ilgilerini bu noktaya kanalize ettiklerini gösteriyor. Fakat Batının tartışmaya açtığı ya da çöpe attığı her sorun nedense biz doğulu toplumların saplantı haline getirdikleri vazgeçilmezleri oluyor. Ne zaman böyle bir konu açılsa kendilerini Atatürkçü çağdaş kesimin savunucuları olarak gören kesimin ayaklandıklarına ve saplantı haline getirdikleri hususları, dini birer metin gibi vurgulayarak hegemonyasını sürdürme gayreti içinde olduklarına şahit oluyoruz. Bir asırdır, baskı ve dayatma ile bu toplumu değerlerinden koparmayan çalışan bu zevatın birinci hedefi inanç köklerinden uzaklaşmış ve kendini tamamen eğlenceye vermiş bir gençlik üretmekti ve ne yazık ki başardılar. Karma eğitim de zaten ahlakı dejenerasyonun artması ve toplumun yozlaştırılması için bu zümrelerin ürettiği bir projesi idi ve bu proje insanlarımızı manevi yoksulluğun içine sürükledi. Son günlerde bu konu siyasilerin ve düşünürlerin gündeminde. Kalıcı bir çözüme ulaşılabilir mi onu şimdilik bilemiyoruz. Fakat bizler kız ve erkek çocuklarının fiziki özelliklerine uygun eğitim ortamlarına taşınmalarını ve bu ortamda manevi eğitimle desteklenmelerini beklemekteyiz. Bu hem çocuklar için hem de anne baba için bir avantaj olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi