Medya tümüyle 14 Aralık operasyonuna odaklanınca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Hülya Avşar’a açılan savaş adeta güme gitti!
Hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu’nun “Avşar da kim, sanatçı mı?” diye O’nu küçümsemeye çalışması ve “yalaka” diye suçlaması akıl alır gibi değil!
Bir siyasetçi kendisine sevgi ve saygı duyanların sayısını arttırmak için çalışma yerine niye sürekli düşman kazanmaya özenir?
Sanki partisinin içindeki sorunlar yetmiyormuş gibi yeni sorunlara davetiye göndermesini anlayan varsa beri gelsin!
Anlaşıldığı kadarıyla parti içi sorunlardan fena halde bunalmış olan CHP Genel Başkanı ağzına geleni söyler hale gelmiş!
Yoksa CHP Genel Başkanı Sanatçıların illa ki ana muhalefet partisinden yana tavır almalarının gerektiğine mi inanıyor?
Ana muhalefet partisinin yanında yer alanı “sanatçı” almayanı “yalaka” olarak algılıyorsa Kılıçdaroğlu gerçekten ciddi bir algılama sorunu yaşıyor demektir!
Elbette illa ki Avşar’ı beğenme ve takdir etme mecburiyetinde değildir! Ama ağzını açınca dilediği gibi hakaret etme hakkına da sahip değildir!
Keşke Hülya Avşar’ı mesleği ile ilgili bir konuda eleştirmiş olsaydı! Oynadığı rolleri diline dolasaydı, söylediği şarkıları hedef tahtası haline getirseydi!
Siyasi kimliğinden hareketle “hakaret yolunu” seçince herkes tarafından eleştirilmesi elbette sebepsiz değil!
Üstelik Avşar’a yönelen bu eleştirisi kendi liderliğinin ve siyasetçiliğinin bir kez daha tartışmaya açılmasından başka bir işe de yaramamışa benziyor!
Avşar tarafından dile getirilen “Lider olmadığını biliyorum, siyasetçi olup olmadığı tartışılır” mealindeki eleştiriler sanırız uzun süre hafızalardan silinmeyecektir!
Yine Avşar tarafından yapılan “hancı-yolcu” benzetmesi de CHP Genel Başkanının önüne her fırsatta çıkarılacaktır!
CHP içinden birileri yani Genel Başkanın kulak vereceği birileri kendisini mutlaka uyarmalılar ve böylesine lüzumsuz tartışmalardan uzak durmasını sağlamalılar!
Aksi takdirde Genel Başkanın etrafında kavgalı olmadığı kimse kalmayacak!
Gerçekten bu yaşananlar akıl alır gibi değil!