Harf inkılâbı “kara bir gün” yâni matem günüdür
Bediüzzaman Hazretleri, Latin harflerini bidat olarak değerlendiriyor. Hülâsa ifadeyle “Harf inkılâbının yapılış gayesi, İslâm ve Osmanlı medeniyeti ile yeni kurulan rejimin bağlarının koparılmasıdır. Yâni Cumhuriyet rejimi, milleti plânlı bir şekilde geçmişinden uzaklaştırıp, Batı medeniyetine dahil etmeye çalışmıştır. Harf inkılâbı bu şenî plânın bir parçasıdır” demek istiyor.
“BÖYLE BİR FELAKET HİÇBİR MİLLETİN BAŞINA GELMEMEŞTİR”
Harf inkılâbı İslâm’a karşı bir hamledir. Dil ve hafıza katliamının böylesi görülmüş müdür? Âmâ üstad Cemil Meriç’in tesbitleriyle harf değişikliğiyle zihnî anarşi başladı ki, Cumhuriyetle başlayan kültür çatışmalarının sebeplerinden biridir. “Böyle bir felaket hiçbir milletin başına gelmemiştir. Harfler değişince tam bir anarşi doğdu. Anarşi oradan miras kalmıştır.”
HARF İNKILÂBI KEMALİSTLERİN HÂİNÂNE İNKILÂBIDIR
1922'de Azerbayca'da Latin alfabesinin kabul edilmesinden sonra, Türkiye'de de Laitin harflerine geçme temayüllerinin dillendirilmeye başlandığı günlerde Kemalist kadronun muhalifi olan Kazım Karabekir Paşa, Azerbaycan’da Latin harflerinin kabul edilmesinin büyük bir hata olduğunu, “Türk yazısı güçtür, okunmaz" şeklindeki propagandanın aslında yüzyıllardır bizi kemirmek, İslâm âlemini parçalamak isteyen Batı menşeli bir düşünce olduğunu, oysa Arap harflerinin İslâm harfleri ve Türklere mal olduğunu söylemeye başladığında Kemalistler bu hâinâne inkılabı yavaşlatarak gizlice hazırlanmaya başlamışlardı.
KEMALİSTLER “HARF İNKILÂBIYLA BATI’YA ÖN KAPIDAN GİRDİK” DİYE SEVİNİYORLAR
Yakup Kadri’nin “Biz Latin alfabesiyle Batı camiasına arka kapılardan değil, ön kapıdan girme imkânını bulabildik” demesi bundandır. M. Kemal’in, Erzurum’da Mazhar Müfit Kansu’ya “Zaferden sonra hükümet şekli cumhuriyet olacak…. Latin harfleri kabul edilecektir” diyerek harf inkılâbı için ilk işaretini verdiğini hatırlarsak, Kemalistler Millî Mücadele sırasında takiyye yaparak ve suret-i haktan görünerek milleti aldatmış olmuyorlar mı? (Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber).
İNÖNÜ: “HARF DEVRİMİNİN GAYESİ DİNİN ETKİSİNİ ZAYIFLATMAKTI”
Kemalizm’in ikinci şefi İnönü’nün şu sözlerinde iyi niyet aramak mümkün mü? “Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı.(…) Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik (…) Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.”
LANETLİ HARF İNKILÂBININ CELLATLARI…
Bu nasıl bir inkılâp ki, Müslüman bir toplumu, Hıristiyan bir toplumdan ayıran değerleri ortadan kaldırıyor. Lanetli harf inkılâbının cellatlarından Ahmet Cevat Emre’nin “Arap yazısıyla Batı kültürünü benimsemek imkânsızdı” düşüncesini bugün Kemalist CHP zihniyeti sürdürmüyor mu? “Asıl dertleri Arap alfabesini bir şekilde Türkiye'de geçerli kılmaktır” diye hayıflanmaları, milletin İslâm medeniyet değerlerine dönüş hamlelerini alkışlamasındandır.
Harf inkılabına “Okuma yazmayı kolaylaştırmak ve Avrupa gibi gelişmektir…” gibi sözde masumâne bir gerekçe arayan Atatürk milliyetçisi gafiller hâlâ aramızda aynı teraneyi söylemeye devam ediyorlar. Oysa asıl gaye pozitivist-seküler Batı medeniyetine geçmek, Osmanlı’yı, İslâm’ı ve Kur’an’ı temsil eden elifbayı milletin hafızasından kazımaktı.
Harf inkılâbıyla bin yıllık Kur’an harfleri cebirle yürürlükten kaldırılırken, İsrail, bütün mensupları Latin harflerini bildiği halde iki bin yıl önceki ölü İbrani alfabesini dirilttikleri ma’lûm.
“M. KEMAL’LE LATİN HARFLERİNİN ŞEREFİNE KADEH KALDIRMIŞTIK”
İbrani alfabesi taraftarı Yahudilerce telin edilen Latin harflerinin savunucusu İthamar Ben-Avi adlı bir Yahudi’nin “Bu fikri ben M. Kemal’den almadım, aksine onun ilham kaynağı benim. 1911’de Kudüs’e geldiğinde Osmanlı’nın geleceğinin Latin harflerinde yattığını anlatmıştım, o da ikna olmuştu. Hatta ‘Latin harflerinin şerefine’ diye beraber kadeh kaldırmıştık!” sözlerini nasıl anlamalıyız?
Bir İranlı Ömer Hayyam’ın rubailerini anlayarak okuyor, bir İngiliz Şekspir’i vecd ile okuyup kendinden geçiyorsa, Türk milletinin suçu neydi? Yeri gelmişken, “Latin alfabesi yerine keşke Göktürk alfabesi kullanılsaydı…” diye hayıflanan Türkçülerin idrak kirliliğini de hatırlatmış olalım.
------------------
Ey azizan! Şehr-i Maraş 1. Kitap ve Kültür Fuarı’nda 20 ve 21 Aralık 2014 tarihlerinde, yâni Cumartesi ve Pazar günleri saat 14.00 ile 18.00 arasında kitaplarımızı yayınlayan Fikir Teknesi Yayınları’nın standında olacağız yine… Yetmişten fazla kitap yayınlayan Fikir Teknesi Yayınları’nın kurucusu Haki Demir, Nuri Yıldız ve Ömer Karayılan beyler de kitaplarının başında olacaklardır. Fikir ehli kitapsever dostlara haberim verelim, dedik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.