D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Ahlâksız tarzlar!

Ahlâksız tarzlar!

Kadın bedeni kapitalizmin en makbul malzemeleri arasında yer alır. Pazarlamanın yaygın tarzlarındandır. Televizyonlarda, gazetelerde teşhir esaslı reklamların sonu gelmez. Kadınlarla hiç ilgisi olmayan bir çok ürün kadın kullanılarak pazarlanır. Araba fuarında bikinili hatunlar, bilgisayar pazarlayan yarı çıplak dilberler...

Kapitalizm lâahlakidir, meşhur kurala göre! Yani ahlâkı dışarıda bırakır, ahlâkilikle meşgul olmaz.

Kârı yükseltmek için her yola başvurulabilir. 

Farkında olarak veya olmayarak ahlâkı merkeze alan bir cemiyetten, ahlâkı önemsemeyen bir topluma evriliyoruz. “Önce ahlâk ve maneviyat” diyenler bile bu mevzuları geçmişte bıraktılar. 

Türkiye’nin dönüşümünü kadın üzerinden yapmak, Cumhuriyet’in uygulamaları arasında mühim yer tutar ve “devrim” olarak nitelenir. Kadınları toplumun içine sokmak, iş hayatına dahil etmek, tahsilli hale getirmek elbette yeni bir hâl değil. Osmanlı kadını, geleneksel olarak tahsil ve terbiye dışında değildi. Aile içi öğrenilenler yanında, öğretim de yaygındı. Büyük ailenin yaşadığı evler aynı zamanda mektepti. 

Modern dönemde öğretim düzenli tahsil veren kurumlar tarafından sağlandı. Bu dönemde de kadınların öğretim sistemi içinde yer alması için hayli çaba sarfedildi. Bir anlamda Cumhuriyet bu sistemli değişmenin devamı idi. Fakat daha fazlası isteniyordu: Kadını dışa açmak, hicab hissini ortadan kaldıracak kıyafetlere alıştırmak...

Bunun için iki araç kullanıldı: Birincisi güzellik kraliçeliği yarışmaları. Bu zamanın ünlü gazeteleri eliyle yapıldı, sonradan muhfazakâr camianın benimsediği bir yazar olan Peyami Safa bile bu işe âlet oldu. İkincisi yazın denize girme, plaj kıyafetine alıştırma... 

İstisnasız bütün gazetlerin yaz aylarında bu tarz haberler ürettiklerini, maksada uygun resimler kullandıklarını biliyoruz. Güzellik kraliçeliği yarışmalarının 1920’li ve 30’lu yıllarda bizzat devlet başkanı tarafından teşvik edildiği de meçhulümüz değil. 

O zamanlar televizyon yoktu! Epeydir var ve kadınlarla ilgili sistematik uygulamalar için bu cihaz biçilmiş kaftan.

Televizyonun gündüz seyircileri elbette kadınlar. Evinden çıkıp işe giden kadınlar açısından bir hayli yol alınmış durumda, ev kadınları için ise televizyon programları belirleyici. 

Sağlık programlarını seyreden kadınlar, bir sürü hastalık şüphesi ile doluyorlar! Yemek programlarına takılan hanımlar, obezite için hazır hale geliyorlar. Çünkü her iki türde programlar çok yaygın. 

Bir de tarz “yaratma” programları var...

Kadına şekil verme... Şekillendirilmiş örnekler üzerinden cümle kadınlara ayar çekme. Böyle bir program bir televizyonda epeydir sürüp gidiyormuş. Her nasılsa yapımcılarla süre mi dolmuş, yoksa yapımcılar başka bir televizyona mı geçesi imişler...

Son program böylece jürinin katılmadığı bir şekilde yayınlanmış. Televizyon yönetimi program yapımcılarının yayın ahlâkını ayaklar altına aldıklarını öne sürmüşler!

Önce “yayın ahlâkî mi?” diye bakacaklarına, program kendi ellerinden çıkınca ahlâkı hatırlamışlar...

“Ahlâkı ahlâksızdan öğrenmek” diye buna denir galiba!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi