Kaleci Yaşar’ın ağı, halkın cebi delik
Yılın sonu…
Firmalar, yılı kapatıyor. Alacaklarıyla verecekleriyle uğraşıyor.
Yeni yıl bütçeleri ayarlanıyor, harcama ve gelir kalemleri çıkarılıp planlamalar yapılıyor.
Kimi aileler de şirketler gibi yeni yıl projeksiyonları yapıyor; reklamlarda gösterildiği gibi. Ayın sonunu zor getiren ailelerle ne kadar bağdaşıyorsa artık…!”
Ortada gelir yok veya kazanç az, hedef çok.
Aile fertlerinin, özellikle de çocukların hayalleri ön planda.
Aile meclisinde tasarruf yapılacağı, harcamaların kontrol altına alınacağı söylenirken ortam bir anda ‘bankayla, kredi alarak aileni mutlu et!” formuna dönüşüyor.
Banka kredisi dertlere derman olarak öne çıkıveriyor.
Sihirli değnek mübarek!!! Ne istersen alıyorsun, yiyip içiyorsun, tatil yapıyorsun.
Bu durum size bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Birkaç reklam sonra…
Yeni Türkiye’de bankalardan kredi almanın artık ne kadar kolaylaştığı anlatılıyor.
İster telefonla ister internetle şubeye gitmeden kredi başvurusu yapıyorsun.
Ancak bütün bu yollar, son tahlilde şubeye çıkıyor. O da işin ayrı bir tarafı.
Reklamı ise ayrı bir güzel.
Eski Milli Kaleci Yaşar Duran ve kaplumbağa başrolde.
Yeni nesil kaleci Yaşarı tanımaz.1986 FİFA Dünya Kupası elemelerinde İngiltere’den 8 gol yemiş bir kaleci. Kaplumbağanın dediği gibi “yiyor yiyor doymuyor” yani.
Reklamcı ve banka diyor ki “ Yaşar’ın ağları delik senin de cebin. Bana gel!”
Nasıl özdeştirdilerse artık…
Yaşar, “kaleyi bırakıp kredi için şubeye gidemem” diyor. Kalenin başında internetten başvuru yaparken yine gol yiyor…
Ne yaparsan yap rakip ağlara takıyor yani.Vatandaşa yansıyan yönü ise…
Halk, kredi kartı mağduru olmasın, harcamalarını kontrol altına alsın diye taksitlendirmeye sınırlama getirsen de yine bankaya, krediye muhtaç kalıyorsa bu işte bir terslik var demektir.
Son tahlilde vatandaşın durumu Kaleci Yaşar’dan beter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.