İktidar ile cemaat arasındaki hesaplaşmada “taraf olmamanın” rahatlığını yaşıyoruz!

Bir bakıma bu hesaplaşmada “üçüncü göz” sayılırız!

Her iki tarafı da yakından tanıyoruz!

Aralarında çok yakın olduğumuz, çok iyi tanıdığımız ve hatta sevdiğimiz birçok isim var!

Ama bu demek değildir ki onları tanıyoruz ve seviyoruz diye bir ayrıcalık yapalım!

Haklıya haklı, haksıza da haksız deme hakkımız var!

İktidarda bulunan arkadaşlarımız hakkında ne düşündüğümüzü yıllardır dile getiriyoruz!

Pek çok konuda kendilerine muhalif olduğumuz aşikâr!

Ancak iktidara muhalifiz diye onlara çatan herkesi baş tacı etme gibi ihtiyaç da hissetmiyoruz!

İktidara yönelik haklı eleştirilere nasıl destek veriyorsak, haksız eleştiriler karşısında da sesimizi yükseltiyoruz!

Yani sırf iktidarı eleştirebilmek uğruna, “Düşmanımın düşmanı dostumdur” felsefesine itibar göstermiyoruz!

Ve bu felsefeden hareketle oluşturulan birliktelikleri tasvip etmiyoruz!

Şimdi üzülerek müşahede ediyoruz ki; yıllardır birbirlerine dostça bakmamış çevreler iktidar aleyhtarlığı konusunda hemfikir olup birlikte hareket etmeye çabalıyorlar!

Bu tür dostlukları da, bu tür birliktelikleri de onaylamıyor ve uzun ömürlü olacaklarını düşünmüyoruz!

İktidarın da, cemaatin de birbirlerini suçlamadan önce kendi kendilerine bir nefs muhasebesi yapmaları gerektiğine inanıyoruz!

Ağızlarını açtıkları zaman akıllarına geleni söyleme yerine bin düşünüp bir konuşmalarını bekliyoruz!

Belli ki birbirlerine karşı oldukça kızgın ve öfkeliler!

Bu nedenle da ağızlarından çıkanları kulakları duymuyor!

Birbirleri hakkında uluorta “münafıklık” suçlamalarında bulunmalarını da bu kızgınlık ve öfkelerine bağlıyoruz!

Önce, “Biz nerede hata yaptık, hangi söylemimiz ve hangi eylemimiz ile bu hale geldik?” diye kendi kendilerine sorabilseler belki de pek çok sorun kendiliğinden ortadan kalkacak!

Evet, bu hesaplaşmada taraf olmamanın rahatlığı içindeyiz!

Tarafların yanlışlarını ve hatalarını hiçbir çekincemiz olmadan rahatlıkla dile getiriyoruz! Tarafların önce kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiğine inanıyoruz!