İsmin kişi üzerinde etkisi vardır. Çocuğun ana-baba üzerindeki haklarından biri de isim konusudur. Güzel isim insana dini açıdan da fayda sağlar. 

Günümüzde çocuklara değişik isimler verilmeye başlandı. Kaya, Toprak, Yaprak, Yağmur gibi isimler veriliyor. Kimi ise yabancı isimler veriyor. Bunlara İslam tamamen cevaz vermez. Yani Johny falan gibi kâfir isimleri… Müslüman bir ailenin böyle bir isim vermesi uygun değildir. Kâfirlere mahsus isimler asla caiz değildir. Çünkü o isim o kişi hakkında insanları yanıltabilir. “Acaba bu Yahudi kökenli mi, Ermeni kökenli mi, Hristiyan mı?” gibi insanın töhmet altında bırakılmasına sebebiyet verir. Ama sen "Ben Ermeniyim, niye töhmet altında olayım.” dersen, yani sen Ermeni’ysen zaten Ermeni ismi koy. Bana ne. Ben sana bir şey demiyorum. Müslüman’a bu ismi koyduğun zaman diğer Müslümanlar karıştırır. Çünkü adam ona kız mı verecek, kız mı alacak? Her zaman sorun olur yani. Adın farklı olunca “Senin aslın neslin ne?” diye karıştırır bizim millet. Onun için ne lüzum var çocuğu da zor duruma sokmaya.

ANA-BABA ÜZERİNDE HAKKI

Çocuğun ana-baba üzerindeki haklarından biri de ismini güzel vermesidir. Tabi terbiyesi vesaire de var. Ama çocuğun ana-babasından alacağı bir hak da isminin İslam’a uygun ve güzel verilmesidir. 

Tabi Türk isimleri var. “İlla ben Ahmet, Mahmut mu takacağım?” diyebilir birileri. 

Şimdi benim size seçeceğiniz isimleri söylemem gerekirse 3 tane şık sunarım. Hadis-i şerifte “En hayırlı isimler hamd ve abd kökünden türetilen isimlerdir.” buyruluyor. Hamd kökünden Ahmet, Mahmut, Muhammed, Hamit mesela… Abd kökünden olması için Allah’ın bütün isimlerini takarsan olur. 

Yani 99 ismin önüne tak. Abdullah, Abdurrahman, Abdurrahim, Abdülaziz, Abdülkadir, Abdürrezzak... Ne kadar abd koyarsan en hayırlı isimdir. 

Bir de peygamber isimleri var. 124 bin, bir rivayete göre 224 bin peygamber var. Ama isimleri bize ulaşmış çok yok. Kur’an-ı Kerim’de 25 tane geçer. Kur’an’da geçmeyip hadislerde geçenler de var tabi. Danyal (Aleyhisselam), Cercis Nebi gibi… Bunların fazileti vardır. 

Bu faziletler insana dini açıdan fayda sağlar. Hadis-i şerifte “Gördüm ki cehenneme girecek Müslümanlardan en erken çıkacak olanlar ismi peygamber ismine muvafık düşenlerdir.” buyruluyor. 

Müslümanlardan bahsediyorum. 

DİNİ AÇIDAN FAYDALI

Kâfirin adı isterse Muhammed olsun, zaten farketmez. Kâfir ise adam o cehennemden ebedi çıkamaz. Müslüman olup günahları yüzünden cehenneme girenlerden en evvel, ismi bir peygamberin ismine uygun olanlar çıkacak. Zaten daha sonra çıkanlar da yine Allah’ın ismine uygun olanlardır. Mevla “Peygamber ismi olanların hepsi çıktı, kim kaldı? İsmi muvafık düşmeyenler. Bunlar mümin değil midir? Mümindir. Peki ben neyim? el-Müminü'l-Müheymin. Ben Kendi isimlerim hürmetine onları da çıkaracağım.” buyuruyor.  Allah’ın bir ismi de mümindir. 

“Zerre kadar imanı olan kurtulacak.” hadis-i şerifinin bir zuhuru olacak. Bundan dolayı ismin insana faydası vardır. 

KUR’AN’DA GEÇEN HER KELİME İSİM OLMAZ

Kur’an’da geçen bir kelimeyi anlamını bilmeden isim olarak koymak ise çok yanlış. “Bu isim nedir?” diye bir soruyorum. “Cennetmiş.” diyor. 

“Böyle bir ismi yok cennetin.” diyorum. “Farsçaymış.” diye cevap veriyor. Bilmediğiniz isimleri niye takıyorsunuz? 

Şimdi birçok kişi İrem takıyor. Yahu İrem Kur’an’da geçiyor diye iyi bir şey demek değil ki. İrem bağları diyorlar. Tamam ama “Direkler sahibi Ad kavminin İrem yurdu.” diye geçiyor. Ad kavmi kötü bir kavim. İrem’de onların yurtları veya kabilenin adı olabilir. Bu İrem Allah’ın lanetlediği ve helak ettiği bir toplumla ilgili bir isim. Sen şimdi bunu Kur’an’da geçiyor diye koyamazsın ki. Kur’an’da Karun da geçiyor. Karun mu koyacaksın çocuğun adını. Kur’an’da Firavun da, İblis de geçiyor. Yani Kur’an’da olan herşeyin çoluk çocuğa isim olarak takılması caiz değildir. Bunları mutlaka sormak lazım. Geçenlerde biri Ecrin koymuş. “Niye koydun?” diyorum. “Kur’an’da var.” diyor. Kardeşim ecrin Kur’an’da var ama ecrun var. O cer halidir. Ecrun, ecran, ecrin olur. Ecir sevap demek. Ecir diyebilirsin belki. Ama Ecrin dediğin zaman gülünç duruma düşersin. 

Çünkü cer halidir, meksur halidir. İsmin de müsemmaya tesiri var. Sonra itibarın altta kalabilir. Ne diyor “İsimler gökten iner.”  Hakikaten öyle. 

Adın Ahmet ise benim adım gibi, hamdin çok boldur elhamdülillah. Başıma da gelmeyen kalmadı. “Ya Rabbi Ahmet’ten geçelim 50 yaşına geldik. Mahmut ismim var ona biraz taalluk etsek.”  diyorum Mevla’ya. Çünkü hamd eden; bela, kaza ne gelirse hamd eden demektir. Biz de Ahmetiz yani. İsmimize uygun şekilde hamd edeceğiz. Çünkü isimler gökten iner. Hakikaten bakarsan ismin şahsın üzerinde etkisi görülmektedir. Bundan dolayı isim hususunda titizlik göstermenin faydası çoktur. 

NAMAZA İMANIN ÖNEMİ

Osmân ibni Affân (Radıyallâhu Anh) dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

“Her kim namazın (Allah’ın kulları üzerindeki) farz olan bir hak(kı) olduğunu bilirse cennete girmiştir.” (Beyhakî, Şu’abu’l-îmân, no:2551, 4/301; Abdullâh ibni Ahmed, Zevâidü’l-müsned, 1/60; Abd ibni Humeyd, el-Müntehab, no:45, 1/105; el-Bezzâr, el-Müsned, no:335, 1/169; İbni Huzeyme, et-Tevhîd, sh:350)

İNANAN DA CENNETE GİRECEK

Tabi ki bu hadîs-i şerîf namazın farz oluşuna inanmanın bile kişiyi cennete girdireceğini açıklamaktadır. 

Ama bu, “Eninde sonunda mutlaka cennete girer” anlamındadır. Yoksa sadece inanmakla yetinip namaz farzını yerine getirmeyenlerin hiç azaba uğramadan ilk giren zümreyle birlikte girmeleri Allâh-u Te’âlâ’nın dilemesine bağlıdır. 

Nitekim diğer bir çok hadîs-i şerîften anlaşılacağı üzere bu çok zor görülmektedir.

AZAP GÖRMEKSİZİN CENNETE

Fakat namaza iman ile birlikte şartlarına riayet edilerek eda edilmesi durumunda, sahibini hiç azap görmeksizin cennete girdireceği Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından açıklanmıştır. 

Nitekim Hanzale (Radıyallâhu Anh) dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:  “Her kim beş vakit namaza, onların rukûlarını, secdelerini ve vakitlerini gözeterek devam ederse, bir de şüphesiz onların Allâh-u Te’âlâ katından bir hak (ve farz) olduklarını bilirse, cennete girdi.”(Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:18345-18346, 30/287-288) 

AYET-İ KERİME

“O (en güzel ve en şerefli mânâlara delâlet eden) en güzel isimler yalnızca Allâh’a âittir! Öyleyse O’nu onlarla adlandırın/O’na onlarla yalvarın/.” 

(A‘râf Sûresi: 180'den)

HADİS-İ ŞERİF

“Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalarınızı sadaka ile tedavi edin, belâya karşı da duâ hazırlayın.” (Taberânî, el-Mu‘cemu'l-Kebîr, no:10196, 10/128; Ebû Nuaym, Hilyetü'l-Evliyâ: 2/104; Hatîb, Târîh-u Bağdâd, no:3376,  6/333; Beyhakî, Şu‘abu’l-îmân, no:3557, 3/282)