İlk rahmet katresi
Aydınlanma çığırının başkenti olarak nitelendirilen ama kimilerine göre karanlık ve zulumat başkenti olan Paris’teki eylemin yankıları dünyayı sarmaya devam ediyor. İyiler ve kötüler arasındaki saflaşmayı artırdığı gibi ‘ümmeti davet’ zımninde olan potansiyel Müslümanları da İslam saflarına ve çizgisine çeken bir çığıra dönüşüyor. Belki de asıl önemli gelişme budur. Belki de bu süreçte ‘şerden hayır çıkar’ muradının akislerini ve yansımalarını duyacağız, yaşayacağız. Nispeten Fransa’ya yakın olan ve bu ülkedeki gelişmeleri an be an takip eden, tarassut eden Kuzey Afrika basını olayın olumlu akislerinden birisi olarak yeni bir ihtida öyküsünü yazıyor. Bu da tam bir ‘ el cezau min cinsil amel’ fehvasının tecelli etmesidir. ‘Mükafat veya ceza işin cinsindendir’ cilvesiyle film ve sanat aleminden bir yapımcının Müslümanlığı seçmesidir. Hakaret ve saldırı aksiyle sonuç vermiştir. Isabelle Matıc isimli Fransız bayan yapımcı kendi hür iradesiyle İslamiyeti seçmiş ve bunu facebook hesabından da teyit etmiştir. Verdiği mesajın en önemli kesitlerinden birisi şudur:”Bu karikatürlerin Hazreti Muhammed ile yakından uzaktan alakası yoktur. Çizgileri ve karikatürleriyle Hazreti Muhammed (S.A.V.) ile alay ediyorlar ama bunlar Hazreti Muhammed’in yüceliğine ve manevi şahsiyetine dokunamaz, kesinlikle zarar veremez. Bu kendi muhayyilelerinin bir ürünüdür. Kendilerine göre muhayyel bir tip çizmişler ve ona bir suret giydirmişler ve isim vermişler. Bununla birlikte bu resmettikleri ve çizdikleri suretin Hazreti Muhammed’in şekli şemali ile yakından uzaktan alakası yoktur….” Kesinlikle Isabella Matic’in de ifade ettiği gibi bu karikatürler hasta bir muhayyilenin ürünüdür.
HHH
Isabella Matic kışkırtmalara karşılık verilmemesini tavsiye ediyor. Belki de bunu yapanların amacı kışkırtmaları tırmandırarak etki tepkilerle olayın hacmini büyütmek. Böylece zarar eden ve kapanmaya yüz tutan dergilerini terviç etmek ve kitleselleştirmek istiyorlar. Bir dereceye kadar da başardıkları varsayılabilir. Bu nedenle onların kışkırtmalarına çanak tutmak yersiz ve gereksiz olduğu kadar zarar vericidir de. Elbette vakur tepki verilmeli ve bu vakur tepki aradaki farkı da ortaya koymalıdır. İmam Şafii’nin ifadesiyle, kızdırıldığı halde kızmayan merkeptir. Özellikle de şahsiyeti oluşturan manevi değerlerin rencide edilmesi karşısında. Tepkisizliğin de bir hududu olmalı. Sinirleri çekilen insan insanlıktan çıkar. Tepkinin kontrol edilmesi vurdumduymazlık değildir. Lakin tepki ve öfkeyi iyi yönlendirilmeliyiz. Ne tepkisiz kalarak ne de kontrolsüz kalarak onların ekmeğine yağ sürmeyelim. Isabella Matic bizleri dikkatli olmaya ve kışkırtmalara ölçüsüz karşılık vermemeye ve değersizleri değerli hale getirmeye çağırıyor. Isabella Matic, Müslüman olmasını duyurduğundan dolayı da Faslı oyuncu ve aktör Hişam Behlül’e şükranlarını sunuyor. Böylece şer murat edilen dalganın ilk rahmet katresi cemre gibi toprağa düşmüş oluyor. İnşaallah katre ummana ve deryaya dönüşür. Isabella Matic son bombasını da yeni ismini Fas şehirlerinden Zakure’yi ziyareti sırasında açıklayacağını söyleyerek patlatıyor. Yeni yolu İslam’a Müslümanlara ve kendisine hayırlı olsun.
HHH
Başka bir hahırhah gelişme ise Avusturya’dan. Buradaki Müslümanlar olumlu tepkiler çığırına ilave bir davranış sergiliyor. ‘Barışçı beraberlik ve Hazreti Peygamberi tanıtma’ kampanyası başlatmışlar. Rahmet peygamberini gayri Müslim ümmeti davete tanıtıyorlar. Emir Muhammed kampanyalarının amacını şöyle takdim ediyor: Amacımız, Hazreti Muhammed’in alemlere rahmet olarak gönderilmesini ve beşer arasında adaleti tesisi amaçlamasını anlatmaktır. Kampanya birçok şık ve ayaklardan oluşuyor. Hazreti Peygamber hakkında Almanca konferanslar tertip etmek, fuarlar ve oturumlar düzenlemek. İslamiyetin getirdiği mekarim-i ahlakı yani yüce ahlakı tanıtmak ve vurgulamak. Peygamberimizin yüce örnekliğini ve menakıbını dile getirmek ve Batılılara kendi dillerinden aktarmak. Kampanyayı başlatanlar Paris’teki saldırıların ve onu takip eden çirkin karikatürlerin olumsuz yansımaları olsa da karşı ve mukabil hamle ve çabalarla birlikte kısa sürede bu kötü etkilerin izlerini silmenin mümkün olacağını anlatıyorlar. Belki de bu suretle Müslümanlar üzerlerindeki ataleti atacaklar. Bu da ikinci rahmet katresini, damlasını oluşturuyor.
Not: Diyanet ve Ezher’in karikatüristlere söyleyemediğini Papa Francis söyledi, adımıza teşekkürü hak etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.