90’lı yıllara dönmek
Genellikle terör örgütü yandaşlarının sıkıştıklarında başvurdukları bir söylemdir: “90’lı yıllara geri dönmeyelim”... Sonrasında gelecek cümleler de bellidir “Devlet şu kadar faili meçhul yaptı, bu kadar insan öldürdü” diye uzayıp gider; yalanlar, manipülasyonlar, sahte iddialar…
O kadar inandırıcı anlatırlar ki o dönemi yaşamasak “acaba mı?” bile diyebiliriz.
Halbuki 1990’lı yılların başı PKK terör örgütünün en azgınlaştığı ve saldırılarını artırdığı dönemdir.
Bundan hiç bahsedilmez…
Öğretmenlerin kadın-erkek demeden evlerinde öldürüldüğünden, köylerin basılıp bebeklere bile kurşun sıkıldığından bahsedilmediği gibi…
Son günlerdeki güncel tartışmalar da bu eksende devam ediyor. Cizre’de artan terör örgütü merkezli olaylar farklı okunuyor, sanki suçlu devletmiş gibi “90’lı yıllara geri dönmeyelim” gibi suçlayıcı ifadeler ortalıkta geziniyor.
90’larda Neler Olmuştu?
Köyler basılıp; yaşlı-genç, çocuk-bebek demeden vatandaşlarımız öldürülmüştü. Okullar, devlet daireleri yakılıp; öğretmenler, kamu görevlileri PKK’lılar tarafından şehit edilmişti.
Örgütün bu dönemdeki başlıca hedefleri arasında; kamu kuruluşları, okullar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) vardı. Hedefteki kurumların bir şekilde ele geçirilmesi veya bu kurumların içlerine gizlice yerleşilmesi amaçlanıyordu.
PKK, yerleşemediği, yerleşme imkanı bulamadığı bölgelere, kurum ve kuruluşlara karşı, terör uygulamayı alışkanlık haline getirmişti.
1991-1994 yılları arasında, devlete karşı psikolojik üstünlük sağlama çabasında kısmen başarılı olan örgüt, 1995 yılına gelindiğinde bu üstünlüğünü kaybediyordu.
Özellikle TSK’nın başarılı operasyonları sonrasında örgüt içerisinde panik havası hakim oluyor ve 1995 sonrası dönemde yeni bir strateji devreye sokuluyordu.
Bu yeni stratejide; terör eylemleri şehirlere kaydırılıyor ve toplum üzerinde “korku ve panik” oluşturulmaya çalışılıyordu.
***
Bugünlerde, PKK terörüne açıktan destek verebilecek kadar demokrasi şövalyesi kesilen ve kendilerine; “aydın, sanatçı, yazar, siyasetçi” gibi sıfatları vererek kamuoyunda söz sahibi olan kişilerin birçoğu da PKK’nın 1990’lardan itibaren üniversitelerde uyguladığı stratejinin eserleridir.
90’ların başında üniversiteye giren bu kişilerin mezun oldukları 94-95 yıllarında 22-23 yaşında oldukları hesaba katılırsa, bugün (2015) 40-45 yaş aralığında oldukları tahmin edilmektedir.
Günümüzde; “PKK bu kadar üniversite mezununu nasıl ve nereden buluyor, devlet kademelerinde örgüt yandaşları nasıl kadro alabiliyor, eğitim camiasında örgüt yandaşları nasıl eğitimci sıfatı kazanıyor, medyada PKK’yı savunan yazarlar nereden türedi?” gibi sorularını sormadan önce, 1990’lardan itibaren örgütün üniversiteler üzerinde uyguladığı stratejileri analiz etmek gerekmektedir.
***
PKK 1990-95 yılları arasında ciddi bir kalkışma planlamış ama bunların hiçbirisinde başarılı olamamıştır. Çünkü TSK başta olmak üzere birçok kurumumuz ve vatandaşlarımız teröre karşı topyekun mücadele vermişlerdir.
Günümüzde “90’lı yıllara geri dönmeyelim” denilerek algı operasyonu yapanlar kendi sonlarının gelmesinden korkuyor olabilirler mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.