Onlar hizmetkâr değil münafık hâinlerdir
DİN ve mukaddesat adına para ve mal toplamak ve sonra bunları şahsî veya siyasî çıkar ve nüfuz uğrunda kullanıp harcamak… Âciz ve nâçiz nazarımda böyle bir şey cinayettir, hıyanettir, rezillik ve sefilliktir.
Din ilimlerini öğrenmek ve öğretmek, Dine ve Ümmete hizmet etmek, Kur’anı yüceltmek için çalışmak; bunlar sadece ve sadece sırf Allah rızasını kazanmak için ihlasla yapılır. İhtiyacı varsa, fetvası verilmişse geçimini temin için ücret ve maaş alınabilir ama asla ve asla bu yollarla zengin olunmaz. Dini alet, istismar ve istihdam ederek zengin olanlar münafıktır.
İhlassız kılınan namaz kabul edilmez… İhlassız cihad gerçek cihad değildir… İhlassız hayır hasenat kişiyi cennete götürmez, Cehenneme sürükler.
Dünyanın en âdi ve sefil bezirganları din ve mukaddesat bezirganlarıdır.
Onların bu Din-i mübine, bu Ümmet-i merhumeye verdikleri zararı azılı harbî kafirler veremez.
Şöhret=ün âfettir, islamî hizmetler için toplanan paraları ve malları şunun bunun şöhreti ve saltanatı için israf edenler haindir.
İslamî, Kur’anî, İmanî hizmetler için toplanan paralarla lüks meskenlerde ikamet edilmez, lüks binitlerle gezilmez, lüks yemekler yenilmez, lüks giysiler alınmaz.
Cami yapımı, okul, köprü ve buna benzer hayırlı işler için zekat parası toplanamaz.
Hele hele, zekat paraları nefsanî emeller uğruna toplanıp sarf edilmez.
İslam, Kur’an, İman, Sünnet ve Şeriat hizmetkarları, Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) gibi mütevazı, alçakgönüllü, kanaatkâr yaşamalıdır.
Ramazanlarda beş yıldızlı fuhuş otellerinde lüks ve israflı, ihtişamlı iftar ziyafetleri vermek; aklı başında, sağduyu sahibi, vicdanlı, ahlaklı, faziletli Müslümanlara yakışmaz.
İman, İslam, Kur’an hizmetkarları yeryüzünde Allahın Şahitleridir, Allahın istediği gibi yaşamak ve hizmet etmek zorundadır.
Hiçbir hizmet ekolünün, kendi meşrebinden olmayan diğer sâlih mü’minleri ötekileştirmeye hakkı yoktur.
Ümmet bütünlüğü ve İmam-ı Kebire biat ve itaat şuuruna sahip olmayanlar doğru dürüst hizmet edemez.
Dünya gemilerini yakmayanlar, dünya dükkanlarını yağmaya vermeyenler büyük hizmetler yapamaz.
Kalbinde hüsn-i hâtime korkusu olmayanlar Ehl-i Sünnet değildir ve hizmet edemezler.
Dünyayı başlarına taç edinenler, hizmet değil, hezimet üretir.
Allah için kurban, küp için kavurma zihniyetiyle hizmet olmaz.
Hizmet adaletle, insafla, ihlasla, taqva ile, vera ile, zühd ü salah ile, ahlakla yapılır.
Nefislerini tebrie ve tezkiye edenler hizmetkar değil, hedm edicilerdir.
İhlas Allahın sırlarından bir sırdır ki, O onu sevdiği kullarının kalbine koyar.
Ben ihlaslıyım diye kendi reklamlarını yapıp duranlar ihlaslı değil, münafıktır.
Mü’min kardeşlerini sevemeyenler, onlara düşmanlık edenler salih ve kamil değil, münafıktır.
Cenab-ı Hak cümlemizi ihlaslı kullarından ve gerçekten hizmet edebilenler zümresinden eylesin.