İyi ki Profesör olmamışım
Bazı hadisçi profesörler çok az sayıda hadis kaldığını iddia ediyor. Sırf Buhari’de 8000'e yakın hadis-i şerif var. İmam-ı Ahmed bin Hanbel’de 30.000 var. Kâinatın Efendisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 23 senede bu kadar az şey mi anlatmış?! Gelene gidene İslam’ı anlatıyordu. Her namazdan sonra sohbeti vardı.
Geçen Habertürk’te yayınlanan bir program hasta etti beni. Hayri Kırbaşoğlu ile Felsefeci Caner Taslaman vardı. Hayri Kırbaşoğlu için eskiden milli görüşçü falan derlerdi. Sonra Hüseyin Avni hoca ona reddiyeler yapardı. Ben tabi inceleyemedim. Reddiye yapmam için adamın görüşlerini bilmem lazım. Kırbaşoğlu hadisçi. Zamanında Maarif Bakanı’na “Bu mektepleri güzel idare etmek için ne yapmak lazım?” diye sordular. O da “Kapısına kilit vurmak lazım” dedi.
600 BİN HADİSTEN SEÇME
Anladınız mı? “Mektepleri kapatırsak Maarif Bakanlığı’nı çok iyi yönetirim” demiş eski bir bakan. Şimdi bu da hadisleri inkâr edince tam hadisçi oldu. “Hadis kalmadı ki zaten en fazla 6.000-8000 tane” dedi. Yahu sırf Buhari’de 8000'e yakın var. İmam-ı Ahmed bin Hanbel’de 30.000 var. Ahmed bin Hanbel bir milyon hadis biliyordu. İmam Buhari sahih kitabına 8.000 aldı ama “600.000 hadisten seçtim” diyordu. Seçtim derken en ağır şartlarla, Kur’an gibi artık yani. Sahih demek öbürleri hadis değil demek değil ki. Sahihin altında Hasen var, Garip var. Bunlar hep hadis. Mütevatır var vesaire... Yani hadisin ıstılahında terimler, tabirler var.
AMEL ETMEK CAİZ
Sahih olmayan hadis değil midir?! Hadistir. Hasen muteber bir derecedir. Zayıf bile olsa faziletli amellerde amel edilir. Bütün Ehl-i Sünnet uleması ve bütün hadisçiler bunu söylüyor.
İmam-ı Nevevi bunu açıkça söylüyor. İmam-ı Nevevi muhaddistir, fakihtir. Şafi mezhebinde neredeyse müçtehittir yani. Belki de müçtehittir. Böyle bir güçlü adam. Hepsi “Faziletli ameller zayıf hadis de olsa amel etmek caiz” diye söylüyor. Zayıf hadisle ancak itikatta ve fıkıhta amel edemeyiz. Helal ve haram meselesinde yani. Ama “Şu namazda şu sevap var” denirse amel edebilir miyiz? Ederiz. Ama uydurma olmadığı sürece. Uydurma demek hiçbir kaynakta yeri yok demek. “Patlıcanı ne niyetle yersen ona yarar” gibi yani.
NE SÖYLERSE KAPAYIM
Adam “2000 hadis var” demesin mi yahu. Milyonlarca hadisten 2000 hadis varmış! Kâinatın Efendisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 23 senede 2000 şey konuşmuş! 2 günde 2000 şey ben konuşuyorum yahu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelene gidene anlatıyordu. Her namazdan sonra sohbeti vardı. Ashab-ı Suffe niye duruyordu? 2000’i bölersen 1 senede bir kere konuşuyor olur. Ashab-ı Suffe 1 sene dolaşır geri gelirdi o takdirde. Niye orada oturuyor? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne söylerse kapayım diye oturuyor.
REYTİNG YAPAR
Hayri Kırbaşoğlu ismine dikkat edin. Allah muhafaza!
Tamamen hadisleri inkâr etti. Şimdi ben şöyle bir program düşünüyorum çok da reyting yapar. Elime çubuğu alacağım, ekrana geçeceğim. Bunların konuşmalarını yayınlatıp, şovcular gibi “Dur” diyeceğim.
Çünkü adamlar taramalı gibi ifsat yapıyor.
Bende unutuyorum ne dediklerini. Not almaya da vaktim yok. Görüntüyü durduracağım, ayet-hadis bindireceğim. Çarem kalmadı.
O Kırbaşoğlu’nun programındaki sapıklıklar, o Taslaman ile ikisi hadis inkârı değil ayet inkârı yapıyorlar. Yahu Taslaman ondan daha düzgün çıktı.
Nasıl düzgün çıktı?
CAHİL OLMAK LAZIM!
Kırbaşoğlu “Dabbe’tül Arz, Ye’cüc Me’cüc geçti” diyor. “Hepsi oldu, bitti” diyor. Taslaman “O kadar da değil yahu. Bunlar olmadı daha” dedi. Yani bu hadisçiden kork. Bunlar hadisleri inkâr için hadis okumuşlar. Bir şeyden de haberi yok. 2 tane ayet, hadis okuyamıyor. Kaç saatte bir metin okuyamıyor. Bunlar nasıl profesör olmuş?!
Şaşırdım kaldım. İyi ki profesör falan olmamışım. Demek ki cahil olmak icap ediyor. İlahiyat bakımından söylüyorum. İlahiyatta da hepsini kastetmiyorum. Onların da iyileri var.
Allah onlara selamet versin. Onları tenzih ederim. Onlar da üzülüyorlar, üzülmesinler.
İlahiyatta da Ehl-i Sünnet hocalar var. Allah sayılarını arttırsın.
iSTiRATGAH MI, IZDIRAPGAH MI?
“Ahiret ibadet edenlerin istiratgahıdır” buyruluyor. Ama dünyada ibadet varsa tabi. Namaz yok, abdest yok. Her yol var. Adam ölmüş hemen bir taziye. Parası fazla ise meşhur bir gazetede bir-iki sayfayı kapatır. Mezarlıkta da bayağı bir yer kapatır. Taziye mesajında da “Bilmem kimin babası. Bilmem kimin dayısı” diye sayıyor üstten aşağı. Ee tamam. Allah-u Teala bunu ne yapsın?! “Bilmem kimin babası, oğlu.” Mevla “Bana ne?” der. Oğlu milletvekili falan Mevla’ya ne? “En büyük zengin. Bilmem büyük holdinglerin sahibi.” Hiç alakası yok ahiretle melekle. Fişler kesildi. Cereyan yok arada.
‘BUNLARI YALANCI ÇIKARTMAYALIM’
Mesajın altına da “Ebedi istiratgahına tevdi edilmiştir” yazıyorlar. Hadi üstünü anladık da bu istiratgah mıdır, ızdırapgah mıdır? Cennet bahçesi midir, cehennem çukuru mudur? Hiçbir şeyden haberi yok. Gazete istiratgah yazdı. Melekler “Bunları yalancı çıkartmayalım” diyecekler herhalde!
Basarlar adama sopayı vallahi. Mevla “Ahiret ibadet edenlerin istiratgahıdır” buyuruyor.
Allah’a kulluk yok ama gazete yazdı diye istiratgah oluyor öyle mi?! Yok öyle bir şey. İbadet şart! Kulluk yapacağız inşallah. Ehl-i Sünnet’e göre itikat sonra
DÜNYADA RAHAT YOK!
İnsanların işleri güçleri dünyada rahat etmek.
Allah-u Teâlâ hadis-i kutside “Ben rahatlığı cennete koydum. İnsanlar onu dünyada arıyorlar. Olmayan bir şeyi nasıl bulacaklar” buyuruyor. Öküzün altından buzağı bekliyorlar. Bulamayacaklar! Ama bütün milletin aradığı şey rahatlık. Birini arıyorsun, soruyorsun hemen ne diyorlar: “Bir rahat edemedim.” İşte ona edemeyeceksin demek lazım. Onu deyince de “Ne biçim konuşuyorsun sen” falan diyorlar. Millet bizim kafada değil.
KAFALAR FARKLI
Adamın çocuğu ölmüş, başsağlığına gidiyorum. İmanlı gittiğine dair delil anlatıyorlar. Ben de hadis, ayet okuyorum. İmanlı gittiğine seviniyorum. “Belki yaşasa kalbi kayar, ayağı kayar. Hepimiz için imandan çıkma tehlikesi var. Mevla en iyisini bilir” falan diyorum. Adam bana “İşte böyle konuştuğun içine seni hapse atıyorlar” dedi. Ben ne anlatmaya çalışıyorum, adam ne anlıyor. Bizim kafa farklı çalışıyor. Farklı bir kafa yapısı olduğu için anlaşamayacak duruma geldik. Ben de artık özelde öyle laflara girmiyorum. Çünkü adam anlamıyor. Sanki “Çocuğun öldü, oh oldu” diyorum zannediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.