Mehdi, 2015 Yılında Çıkıyor Mu?
Bölgenin çalkalanmasına baktığımızda ahir zaman diliminde yaşadığımız anlaşılıyor. Bununla birlikte müteşabih olaylar perdeli olduğundan dolayı kimileri bu değerlendirmelere katılmayabilir. Haklarıdır. Elbette karineler bir kanaat verir ama bağlayıcı olmaz. Bununla birlikte Peygamberimizin gelecekle ilgili haberleri haktır. En fazla da günümüze yansıdığı bir gerçektir. Bununla birlikte verilen tarihlerin isabetliliği tartışılabilir. Emevilerden beri Şiiler Hazreti Mehdi’nin çıktığını, ardından da girdaba daldığını bir daha çıkmadığını ve nikabını göstermediğini söylerler. Mesele hem perdeli hem de sünnetullaha uygun gelişir. Şii ve Sünnilerde Mehdi’nin zuhuruyla ilgili birçok kez tarih verilmiş ve tutmamıştır. Bu da tarih konusunda ihtiyata sevk eden bir husustur. Onun ötesinde kimileri kendilerini Mehdi sanmışlar ve onun kisvesine bürünmüşlerdir. Mehdi misal insanlar olduğu gibi heveslileri ve meraklıları da çoktur. Mehdilik meselesinde hem sünnetullah hem de görünmez bir biçimde, fazla öne çıkmayan harika haller var. Mehdi’nin zuhuru meraklılarını her zaman ilgilendirmiştir. Bu mesele anın vacibini yapmayı engellememeli. Kıyameti soran birisine Peygamberimiz ne hazırladığını sormuştur. Zira Mehdi meselesi topyekün bir kitleyi ve insanlığı ilgilendirirken kişisel görevler sahibini ilgilendirmektedir. Kişisel vazifelerini ihmal ederek kitlesel bir hakikate kilitlenmek elbette abestir, akıl karı değildir. Kuraldışıdır. Bunlar da istidraçla cezalandırılırlar.
Bununla birlikte müddei halife Ebubekir Bağdadiyi değerlendirme bağlamında bir makalesinde Fehmi Huveydi kimilerinin Mehdi’nin 2015 yılında zuhur edeceğini yaydıklarını ifade etmiştir. Elbette son yıllarda bu hususta tarih israfı yapılmaktadır. Fehmi Huveydi hilafet meselesi veya iddiası üzerinden Ebubekir Bağdadi’nin cazibe odağı olduğunu ve bu yolla kitleleri teshir ettiğini hatırlatmaktadır. Bağdadi’nin kendi kendini halife atadığı bilinmekle birlikte Mehdi iddiası bilinmemektedir. Halbuki ahir zaman halifesi zımni olarak Mehdi’dir. Bağdadi ahir zamanla ilgili bir takım hadisleri ve haberleri kendisine veya grubuna mal etmektedir. Bunlardan birisi peygamberlik metodu üzerine hilafetin yenilenmesidir. İkinci olarak da Rumların/Batılıların A’mak veya Dabık’a inmeleridir. Bu nedenle de yayın organlarına Dabık ismini vermişlerdir. Bununla birlikte onlar Yavuz Sultan Selim’in 1516’da girdiği Mercidabık savaşını beklenen ahir zaman alametlerinden birisi olarak saymıyorlar. Yavuz’u adut/ısırıcı saltanat sahiplerinden birisi olarak görüyorlar. Böylede olsa kaderin bir remzi olarak; Mehdi de Yavuz’un kademi veya simetrisi üzerine olmalıdır. Ebubekir Bağdadi Hazreti Peygamberin halifesi olmadığı oranda Yavuz’un da halefi değildir. Bu da Bağdadi’yi tekzip eden ahval ve evsaftandır. Peygamberimiz bir hadislerinde ‘benden sonra Raşit/mehdi halifelerin sünnetine uyun, izinden gidin’ buyurmaktadır. Son halife aynı zamanda Mehdi olacağından dolayı ‘raşidiye ile mehdiye’ sıfatı kendinde cem olmaktadır.
Ebubekir bağdadi sadece bir makam intihalcisidir. Peygamber buyruğuyla sahte kisve giymiştir. Batı’daki New Age kültlerine ve tarikatlarına benzemektedir. Nitekim 28 Şubat 1993 tarihinde, Teksas'ın Waco şehrinde meydana gelen elim olayı hatırlatmaktadır. Branch Davidian kültü lideri David Koresh'in de bulunduğu 76 kişinin öldüğü olay, Waco Katliamı veya Waco Kuşatması olarak kayıtlara geçti. Bu olay bize Kabe baskınını ve onun kahramanı Cüheyman’ı da hatırlatıyor. Cüheyman’ın halifesi olan Ebubekir Bağdadi de ABD’deki İncilciler gibi esasında ahkamı değil de ahbarı veya kuralları değil de müteşabihatı esas alarak Allah’ın elini kıyamete zorlamak istiyor. Dolayısıyla hilafeti kurgudan ibaret yani çakma.
Bununla birlikte geçmişte tutmayan tarihler veya beklenen kahramanların sahteleri türedi diyerek vakıa veya müjdenin kendisini inkar edebilir miyiz? Zaten hadislerin kendisi sahte Mesih’ten yani Deccal’den bahsetmiyor mu? Demek ki gerçeğini reddetmek bir yerde maazallah sahtesinin safına intikal etme riskini de taşıyor! Sahte Mehdi veya sahte Mesih’ler var diyerekten gerçeğini reddetmek mümkün mü?
Fehmi Huveydi’nin ifadesiyle gerçekten de Mehdi’nin 2015 yılında zuhur edeceğine inananlar ve onun ötesinde bunu yayanlar var. Zuhur etmedikçe gerçeğini bilemeyiz. Bununla birlikte İsrail’in zevaline giden olaylar zinciri içinde Mehdi’nin zuhurunun temel bir işlevi var. Mesih’in de. Sözgelimi Bessam Nihad Cerrar İsrail’in 2022 yılında zevale ereceğine dair bir kitap telif etmiştir. Bu tarih Şeyh Ahmet Yasin’in verdiği inkiraz tarihiyle örtüşen üç tarihten biridir. Kimileri Tevrat’a göre İsrail’in ömrünün 76 yıl ile sınırlı olduğunu ve bunun da 2022 yılına denk düştüğünü ifade ediyorlar. Bu tarihi baz alanlar 2015 yılını da akış ve kronolojinin bir parçası olarak göz ardı etmiyorlar ( http://www. dampress.net/ index.php? page=show_det&id=23441/ http://www.assabeel.net/essays/item/94050-داعش-صناعة-محلية ).Gaybi haberler vakıaya dönüşmeden meselenin künhüne varmamız mümkün değil. Bu bizim haddimizi bilmemizle alakalı bir durum. Cebrail ile karşılaştıktan sonra Hazreti Hatice’nin hazreti Peygamberi tesellisinde konuştuğu gibi doğru tarafta iseniz zorluklarla birlikte müjdeler sizi bekliyor. Yalancıysanız da Müseyleme gibi tarihin damgasını yiyorsunuz. Dert etmeye gerek yok. Bakalım, görelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.