Erbakan Hocamıza 'siyaseti bırakın' dedim
Merhum Necmettin Erbakan Hoca’ya eşinin vefatı sonrası siyaseti bırakmasını ve Ehl-i Sünnet’e hizmet etmesini rica ettim. Bu teklife çok sevindi, ağladı. Lakin adama fırsat vermediler, hainlik edenler oldu. Bizim itikadi yönden Erbakan Hoca’nın yoluna sahip çıkmamız lazım.
Erbakan Hocamız'ın hanımının vefatı sonrasında evde mevlit okunuyordu. Ben, Resul Hoca, bir de dernek başkanı Mehmet Kaya vardı galiba. Gecenin 1’i gibi bizzat Erbakan Hoca’ya “Hocam şu siyaset işini bırakın. Zaten siz de “Bizim müşahit bile bize rey vermemiş. Bir tane rey çıkmadığına göre müşahit de bizi kandırmış” diyorsunuz. Ayıp oluyor, biz üzülüyoruz. Siz bu kadar evliya, ulema görmüşsünüz. Ali Haydar Efendiler falan hepsinin dersinde oturmuşsunuz. Biz sizden bu dine hizmet bekliyoruz. Şimdi yaşlısınız daha çok hizmet edersiniz. Hocam öldüğünüz zaman Vahhabiler Vahhabiydi, İrancılar İrancıydı diyecek. Ne olur şu siyaseti bırakın, 5-10 vilayette büyük toplantılar yapalım. Siyaset yapmazsam partililer gelmez, salon boş kalır diye de korkmayın. En önce ben oturacağım, cemaati de ben toplayacağım. Sadece Ehl-i Sünnet’i anlatın. Ali Haydar Efendi kimdi, Mehmet Zahit Efendi kimdi, mezhepler niye lazım, tasavvuf niye lazım? Bu gençliğe bir daha rehberlik yapın” dedim.
Adamcağız ağladı. “Kimse bana böyle bir yol açmıyor, böyle bir şeyi bana bir tek sen dedin. Kimse demiyor bana. Ne büyük bir şey söylüyorsun biliyor musun? Ne büyük teklif yapıyorsun?” dedi bana.
HEPSİNDE HAKKI VAR
O sıralarda tabi ağırlaşmıştı ama yine de bir şey yapabilirdi. Velakin, fırsat vermediler adama. Hainlik ettiler.
Hala da mübarek adamın aleyhine konuşuyorlar. Yazık günah! Bu adam size İslam’ı, dini öğretmiş.
Rahmetli Özal bile bizim Efendi Hazretleri’ne Çankaya’da “Biz anamızdan, babamızdan din, iman, namaz, abdest öğrenmedik. Bize hepsini teknik üniversitede Erbakan öğretti” dedi. Hepsinde Erbakan Hoca’nın hakkı var bugün namaz kılanların, bu gençliğin, bürokrasinin... ‘Takunyalı, takunyalı’ diyerek adamın adını çıkarttılar.
Adam Allah adamıydı. Ama “Hocam İrancılar İrancı diyecek, Vahhabiler Vahhabi diyecek. Ne olur şu Ehl-i Sünnet’i anlatmadan ölmeyin. Çünkü ben biliyorum sizin şuurunuzu. Tanıştığınız evliyaullahı anlatsanız yeter, şeyhleri anlatsanız yeter. Onların konuştuklarından biraz misal verin” dedim. Zeki adam çünkü.
EVLİYA MI OLDUM!
Biliyorsunuz siyaset çıfıt çarşısı. Her sınıf gelmezse rey alamazsın. Böylece adam perişan oldu gitti. Hâlbuki ilimle uğraşsaydı, Ehl-i Sünnet düzenini insanlara anlatsaydı… Bir çığır açtı tabi, Allah daim etsin. Ama maalesef safkan olmadı. İçerde itikat bozuklukları var maalesef. Bir kaç hafta önce “Bu milli görüş İrancılıktan kurtulmadan iflah olmaz” demiştim. Hiç haberim falan yok, 2 hafta sonra Ahmedinejad pat diye geldi. Evliya mı oldum acaba yahu! Allahım ya Rabbim sen doğruyu anlat bu kardeşlerimize. Bu Şia’nın zulmünden bizi kurtar Ya Rabbi. Bunların takiyesini dışarı çıkar Ya Rabbi. İç yüzlerini dışarı vur Ya Rabbi.
İTİKAT KALPTEDİR
Hazreti Sıddık'a, Ayşe anamıza söven adamların biz yüzüne bakamayız. Biz Müslümanız yahu! Nasıl bir şeydir bu arkadaş! Adamın adı Ahmet, Mehmet diye olmaz. İtikat kalptedir.
Ehl-i Sünnet olacak.
“Ehl-i Sünnet olmayanla oturmayın, yüzlerine gülmeyin, birlikte olmayın. Hürmet eden dini İslam’ı yıkmaya yardım etmiştir” diyor. Ehl-i Sünnet dışı fırkaya hürmet eden İslam’ı yıkmaya yardım etmiştir. Neye tezahürat yapıyorsun kardeşim. Ehl-i Sünnet Müslüman mı bulamadın?! Ne bileyim benim gibi düşünen çoktur da benim gibi konuşan kalmadı. Allahım sen tesirini halk eyle, cümlemize hidayetler bahşeyle, bu ümmeti ikaz eyle. Bu içimizdeki takiyeci düşmanına karşı bizi uyar Ya Rabbi. Âmin.
YOLUNA SAHİP ÇIKALIM
Yapamadı tabi. Nasip olmadı rahmetliye. Fakat ben şahidim ki bizim itikadımızdaydı. Şahidim çünkü yanında çok oturdum. Ya Rabbi sen ona çok rahmet eyle. Vatanına, milletine hiçbir hainlik etmedi. Ama adama neler ettiler, neler ettiler…
Onların da Allah-u Teâlâ belalarını dünyada da ahirette de veriyor, verecek.
Ama biz şimdi kendi kendimize bela açmayalım. Bu adamların yoluna sahip çıkmak lazım, itikadı yönlerine yani.
Parti işleri gelir geçer. O açılır, bu kapanır. Bize ne particilikten. Ama bu adam Ehl-i Sünnet itikadında hocaların, şeyhlerin, Ali Haydar Efendilerin yanlarında, derslerinde büyümüş adam. Onun için o itikadı muhafaza etmek lazım.
HOCA ONU SUSTURDU
Bir gün Erbakan Hoca yanında bir adamla bizim eve geldi. Ben de Efendi'yi bekliyorum. Benim kütüphaneyi gördüler, baktılar “Maşallah maşallah” dediler. Yanındaki adam yüzünü buruşturarak “Bu Buhari var ya bunda sosyalden hiçbir şey yazmaz” dedi.
Erbakan hoca çok bozuldu. Ondan sonra “3 mezhepte seferilikte namazları cem etmek var. Bu Hanefi de niye yok? İmam-ı Azam niye böyle yapıyor?” dedi. Hoca mübarek adam durdu “Yahu o hadisleri İmam-ı Azam senden önce görmüştür. Sen ne konuşuyorsun! Herkesin kendine göre delili var, onların dehası var, içtihadı var” dedi. Onu bozdu, susturdu orda.
Ama yanında böyle adamlar vardı işte. Mezhepsiz, İrancı, Vahhabi… Adam da ne yapsın?!
SOHBETE DAVET
Ahmet Yesevi Derneği Bu akşam saat 20.00
Yavuz Sultan Selim Mah, Haliç Caddesi No:66 Fatih/İstanbul
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.